KAN DAVASI -5-

BASKIN

1 YIL SONRA..

Evet  bir yıldır aynı ormanda yaşıyoruz ekibimizden kimseden haber yok hiç bir şekilde bulamıyoruz evet buranın da kraliçesi olmuştum 'NE KADAR ŞAHANE BİR KİŞİYİM NEREYE GİTSEM KRALİÇE OLUYORUM' Dedim ve kendi kendime kahkaha attım ve bu sırada yanımda duran ezgiyi fark etmemiştim dedi ki ezgi 

"Galiba en son delirdiniz kraliçe"

bir korku ile zıplayarak arkama baktığımda ezgiyi gördüm dedim ki gülümseyerek

"Yok delirmedim henüz ama az kaldı"

Ezgi elini omuzuma katıp dedi ki

"Merak etme vamsel bulacağız hepsini "

"Umarım"

"Hiç merak etme sen"

Ona demem gereken bir şey vardı ama demeye hazır mıyım bilmiyordum dedim ki çatallı ve hüzünlü bir şekilde

"Biliyor musun ezgiyi"

"Neyi?"

"sıla bize ihanet etti"

"Nasıl yani?"

"Gard beni onun sayesinde bulmuş en baştan beri o hainmiş hain"

dedi ki ezgi boynuma hızla sarılarak

"Çok üzüldüm sıla ama nasıl oldu bilmiyorum seni çok seviyordu"

dedim ki ezgiye

"Bu hayatta yediğim ilk kazık değil Ezgi "

O sırada doruk içeri girdi ve dedi ki

"Hey kraliçe iki kız bir erkek geldi vampirlermiş gardın elinden kaçmışlar"

Ezgi ile birlikte birbirimize baktık ve dedik ki aynı anda

'NE?'

Dedi doruk

"Evet ama kovayım mı"

dedim ki

"Yok yok gelsinler"

içeri geldiler ve dedi ki kızlardan biri yüzünde bir hayranlık ifadesi vardı ama bir şey fark ettim bu kız çok güzeldi

"Kraliçem merhaba"

"Merhaba adlarınız nedir"

"Benim adım aleyna"

"Ben aylin"

"Ben timur"

"Tamam eğitime geçelin"

EZGİ..

Vamsel yeni gelen çocuklar ile birlikte içeri giderken ben ve doruk baş başa kalmıştık doruk tam gideceğim sırada kolumdan tuttu

"Durur musun ezgi"

'AMAN BU GICIKTAN DA NEFRET EDİYORUM ZATEN' Dedim aslında kolumu çekip tokat atar giderdim ama ne yapayım ya kalbim pamuk gibi dedim ki saçlarımı savurarak

"Ney?"

dedi ki

"Sana bir şey diyeceğim"

Off tırnaklarımın ojesini yenilemeliyim bu ger zekalı ne diyorsan desin de gidimde ojemi yenileyeceğim

"Ezgi beni duyuyor musun"

"Evet ne söyleyeceksin"

"Ben sana bunu nasıl itiraf edeceğimi mi bilmiyorum ama"

"AAAAAAA! Kız sen bana aşık mısın ama biliyor musun şaşırmadım zaten sürekli hayranlık uyandıran bir kişi olmuşumdur ama ben senin gibi biriyle olmam be hayvan sen nasıl kendini bana yakıştırırsın aslında ne düşündüm biliyor musun beni sevmeyen ölsün ya"

dedi ki

"Yeter!"

dedi ve beni kendine yapıştırıp dudağımda şiddetle öptü ne olduğınun farkında değildim o beni öptüğünü sanki başka bir evrende başka bir dünyadaydım dudağının tadını alıyordum şu an beynim durmuştu şu an hiç bir şey benim için hareket etmiyordum ama sonra beynim e bir şimşek çarpar gibi oldu onu kendimden uzaklaştırarak dedim ki

"Şerefsiz"

dedim ve burnuna yumruğu geçirip eğitim alanına doğru gitmeye başladım ne yaptığımı ve ne yaşadığımın hiç bir şekilde ne yaptığımı ve ne yaşadığımı bilmiyordum her ley karma karıştı şu an..

VAMSEL..

"Yeterli değilsin timur"

diye bağırdım esnada içeri ezgi yüzünde anlamsız bir ifade ile girdi ne olmuştu acaba bir şey olmuş olmalı onun yanına gidip oturdum yanına giderken dedim ki çocuklara

"Siz çalışım geleceğim"

dedim ve ezginin yanına doğru gittim ve oturdum dedim ki

"Ne oldu"

korku ile bana döndü ve dedi ki

"Ah vamsel görmemişim seni"

"Ne oldu ezgi"

"Bilmiyorum vamsel ne olduğunu bilmiyorum iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi oldu iyi mi yaptım kötümü yaptım onuda bilmiyorum"

"Anlatsan anlayacağım da"

dedim ve bana her şeyi anlattı dedim ki

"Eyer bu ilişkiyi istemiyorsan"

"Aslında istiyorum her halde"

"O zaman git ona söyle ezgi"

"Öyle mi diyorsun"

"Tabii öyle diyorum"

Bana sarıldı ve koşarak dışarı gitti..

EZGİ..

"Doruk!"

arkasını döndü ben ona doğru koştum ve dudağından öptüm ve dedim ki onu üst üste üçkere öperken

"Seni seviyorum seni seviyorum"

bana sarıldı ve dedi ki doruk

"Fikrini ne değiştirdi"

"Boş ver dedim ve onu kendi odama doğru çektim

VAMSEL..

2 Saat sonra..

"Evet devam ediyoruz"

Eğitimi devam ettiriyordum çocuklar kan ter içinde kalmışlardı ama daha fazla eğitilmeleri gerekiyordu ayrıca öğleden sonra arayışa çıkacaktık tam nu sırada içeri doruk ve ezgi koşarak geldi

"Kurtlar baskına geldi"

Hepimiz bir hışınla dışarı çıkıp savaşmaya başladık savaş esnasında gard beni görüp dedi ki

"Gördüm seni kraliçe"

"Öldüreceğim seni gard"

dedim ve göğsünü ısırdım bana tekme attı duvara fırladım yarası geri kapanmıştı şok oldum 'ne? nasıl olurdu nasıl' dedim ve aya kalktım ve savaşmaya devam ettik sonunda onları başımızdan def etmiştik dedim ki ekibe

"Ekip kurtlar burayı bir şekilde bulmuş olmalı buradan gidiyoruz"

Doruk dedi ki

"Peki nereye"

Kurtların gizli yerini keşif etmeliyiz tüm arkadaşlarımız orada dedi ezgi

"Ama yer altı değil mi orası"

"Hayır esri olarak gittiğimiz yer kulelerdi cenk ile patlattık ajan olarak gittiğimiz yer yer altıydı ama orayı bildiğimizi öğrenince kesin gitmişlerdi onların başka yerleri de vardı büyük ihtimal orayı öğreneceğiz ve tüm arkadaşlarımızı bulacağız.."