KAÇIŞ

3 2 0
                                    

Gözümü açtığımda her yerden çığlık sesleri geliyordu her taraf insanların çığlıkları ile dolup taşıyordu ne olduğunu ilk başta anlamadım neler oluyordu gerçekten neden her kez bağırıyordu  ve kaçıyordur bu sorular içerisinde iken çadıra doruk bodoslama girdi ve dedi ki 

"Kraliçe gitmemiz gerekiyor"

"Neden ve nereye"

her tarafı kan içindeydi

"Nereye bilmiyorum ama nedenini biliyorum gard sizi buuldu"

çabukça aya kalktım ve dedim ki 

"Hadi kaçalım"

ve koşarak ormana doğru hızlıca koşmaya başladık o kadar hızlı koşuyorduk ki ayaklarımı göremiyordum arkamda ise sıla, gard ve askerler vardı bir an sıla üstüme atladı ve dedi ki 

"Dur!"

onu ger çektim ve dedim ki

"Sıla uzaklaş benden"

"Senden uzaklaşacağım ama öldürdükten sonra"

ve savaşmaya başladık onu yere fırlattım pençeleri ile benim bacağı çizdi kanlar içerisindeydim en sonra onu yere yatırıp dedim ki bıçağı boğazına dayayarak 

"Sıla ne olur kendine gel bak benim en yakın dostum"

dedi ki küstahça

"Siz hiç bir zaman dostum olmadınız ilk baştan beri sizi kandırıyorum geri zekalılar"

gözüm dolmuştu sılayı böyle görmek beni aşırı üzmüştü bu da olmazdı  hayattan bu kazığı da iyiyemezdim hayatım da bir çok ihanet gördüm ama bunun kadar ağır olmamıştı en son kararımı verdim ve dedim ki hüngür hüngür ağlayarak

"Üzgünüm en yakın arkadaşım"

dedim ve kellesini kestim oradan doruk geldi ayağına ok saplanmış halde dedi ki 

"Kraliçe çok yaklaştılar gitmeliyiz"

"doğru söylüyorsun doruk"

ikimizin de bacağı yaralıydı ama ben onu kucağıma aldım ve kaçmaya başladım ama en son önümüzde bir kuyu gördüm ve ona doğru düşmeye başladık evet en son bunu hatırlıyorum bir kuyunun dibini boyladığımız..


**

Gözümü açtığımda her yer çok karanlıktı doruk oturmuştu bende yeni uyanıyordum dedim ki

"Neredeyiz"

"Nerede olacak bir kuyunu dibinde"

"Peki nasıl çıkacağız buradan"

"İnan hiç bir fikrim yok"

"Yanında hiç bir şey yok mu"

"Çakıl taşı var ama"

"Bravo söyle ne işimize yarayacak"

"Doğru söylüyorsun"

Biraz düşündük ve dedi ki doruk

"Buldum"

"Ney"

"Bak taşlarda çıkıntılar var o çıkıntılara tırmanarak kaça biliriz"

"Kedi olalı bir fare tuttun"

Doruk gülümseyerek dedi ki

"Tabii sen bizi ne zan ettin"

İkimizde çıkmayı denedik ama ne fayda kuyunun taşları o kadar ağırdı ki elimiz kan çanağına döndü dedi ki doruk

"SİKTİR!"

"Of gerçekten ama doruk yanında başka malzeme yok mu"

"Bir bakim"

Dedi ve çantasına baktı ve iki çekiç çıkardı ona dedim ki

"Galiba bu sefer çıkıyoruz"

Dedi ki

"Evet galiba"

Tamı tamına ikimizde elli kere denedik ama olmadı bu kuyu çok sağlamdı çekiçler kırıldı dedim ki

"Tamam hapis kaldık"

Tam bu sırada aşağıya bir ip uzatıldığı ve dedi ki

"Tutun şunu"

başımı yukarı çıkardım ve dedim ki

"Ezgi"

"Evet ta kendisi"

KAN DAVASI -5-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin