Artık sadece rüyalarımda buluşabileceğimiz düşüncesi beni sürekli uyumaya itse de Türkiye'ye dönmüş ve derhal de işe başlamak zorunda kalmıştım.
"Başhekim geliyormuş duydunuz mu?" Hemşireye baktım.
"Yakışıklı olduğunu söylüyorlar."
"Gençmiş. Gencecik nasıl başhekim olduysa." ve daha bir çok dedikodu içeren cümle.
"Hanımlar sizin işiniz yok mu? Dedikodu yapmaya mı geliyorsunuz hastaneye? Eğer öyleyse yeri burası değil. Böyle devam ederseniz burayı terk etmenizi isteyeceğim."
"Özür dileriz Gökçin Hanım." başımı salladım.
"Geldi!"
Hemşirenin hemen arkasında giren adamla olduğum yerde kaldım. Bu... bu adam uçakta üzerime şarap döken alkolik değil miydi? Evet oydu.
"Hoşgeldiniz, ben genel cerrah Gökçin Aydın." Elimi uzattım. Tuttuğunda hala daha şaşkınca gözlerime bakıyordu.
"Tuğra. Tuğra Tunç. Yalnız soy adınızı farklı hatırlıyor gibiyim? Ve kuruculardan olduğunuzu sanıyordum?" hafifçe gülümsedim.
"Soy adım Aydın. Eşimin soy adını hatırlıyor olabilirsiniz fakat kullanmıyorum. Ve evet kuruculardan biriyim ama söylemem gerektiğini bilmiyordum." alay edercesine güldüğünde kaşlarım çatıldı. Gözleri tuttuğu sol elime kaydı ve çevirip bakıyordu ki elimi hızla kendime çektim. Artık yüzüğümü de takmıyordum. Nefes almamı zorlaştırıyordu sanki.
"Eşinizin soy adını neden kullanmadığınızı sorsam laf sokarmışsınız gibi geliyor."
"Sizi ilgilendirmeyen konulara burnunuzu sokmaya meraklı olduğunuzu düşünmekten başka bir şey yapmam inanın. Konferans odasında bekleniyorsunuz buyurun lütfen."
"Ha bir de benden bir tavsiye, bilip bilmeden konuşarak kimsenin yarasını deşmeyin. Onlar da sizin anlamayacağınızı düşünür. Yarası olan herkes gibi." Kaşları çatıldı. O kadar sarhoştu ki hatırlamıyor bile olabilirdi.
"Gökçin Hanım, eşofmanımızı kuru temizlemeye gönderdiyseniz ücretini ödeyip hatamı telafi edeyim bence. Yoksa bu şekilde hep laf sokacak gibi duruyorsunuz." Neredeyse sesli gülecektim. Şaka gibiydi.
"Lüzumu yok Tuğra Bey. Çöpe attım. Sadece şarap dökmediniz. Üzerime kustunuz da. Önce alkol tedavisi alsaydınız. En iyisi ben size bir grup terapisi önereyim. Hastanede alkolik bir başhekim istemem çünkü. Ha ayrıca merak etmeyin kustuğunuz ve üzerime şarap döktüğünüz için böyle değilim."
"Neden böylesiniz o zaman? Ayrıca ben alkolik değilim."
"Gayette alkoliksiniz. Uçakta kendiniz söylediniz. Böyle olmamın da bir sebebi yok ben herkese karşı böyleyim. Artık konferans salonuna geçelim. Zaten yeterince geç kalmıştınız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KYK BORCU // texting
Novela JuvenilCanberk: ya pardon bakar misin? Gökçin: Efendim? Canberk: Ya Gökçin ben şey diycektim Gökçin: Ne? Canberk: Evlilik düşünür müsün?