1. Bölüm

12 3 0
                                    

Uzun yıllar önce, çok uzun yıllar önce Sol* Krallığının Kraliçesi Mariana, hemen birleşik krallıktaki Nublado* Krallığının Kral'ına âşık olur. Bu hem büyüleyici hem de çok imkânsız bir aşktır. Çünkü Nublado Kralı Mariana'ya âşık değildir.

(Sol: Güneş,  Nublado: Bulut)

Kral Antonio istese bile hiçbir zaman Kraliçe Mariana'nın aşkına karşılık veremeyecektir. Incluso si el mundo está inundado.*

(Dünya sular altında kalsa bile)

Mariana yine günlerden bir gün, Antonio ile karşı karşıya gelmek için onun gittiği çarşıya gidecektir. Antonio, Mariana'nın gördüğü hiçbir Krala benzemiyordu. Belki de onunki aşk değil takıntıdır.

Mariana, üzerine uzun kırmızı, omuzları düşük, üzerinde dantel detayları bulunan kabarık bir elbise giymişti. Hava soğuk olduğu için siyah pelerinini ihmal etmemişti. Kraliçe tacını düzeltti, beline her ihtimale karşı kılıcını koymayı ihmal etmedi. O bir Kraliçeydi ve her an nasıl bir durum ile karşılaşacağını bilmiyordu. Son kez aynada ki görüntüsüne baktı ve derin bir nefes aldı.

Odasından dışarı çıktı ve koridorda yürümeye başladı. Onu gören Kraliyet çalışanları onu selamlıyordu. Mariana, ailesini yeni kaybetmiş bir Kraliçeydi. Ve belki de bu yüzden bu hareketleri çok acemice idi, bir Kraliçe'nin yapmaması davranışları yapıyor bir Kral'ın peşinde dolanıp duruyordu. Mariana için kalenin açıldı ve Mariana arkasında bir sürü asker ile çarşıya doğru yola koyuldu.

Mariana ata binmeyi düşünmüştü ama çarşı yakın olduğu için bu fikrinden vazgeçmişti, hem Kral Antonio'u hiç at ile çarşıya gittiğini görmemişti. Bir Kral'a âşık olmuştu ve ona kendini bambaşka bir insanmış gibi göstermeye çalışıyordu.

Mariana kızıla kaçan saçlarını son kez düzeltti ve çarşıya doğru adımını attı. Antonio'u nerede bulacağını çok iyi biliyordu. Kral Antonio's her zaman ilk, okula giden çocuklar için ok alırdı, onlar için kılıç kullanmanın bir yaşı vardı Nublado Krallığındaki çoğu kural Sol Krallığında yoktu, her şey daha farklıydı.

Mariana, Savaşçılar için Silahlar dükkânının önünde durdu ve derin bir nefes aldı. Dükkâna bir adım atmaz burnuna Antonio'sun kokusu gelmişti. Aynı yağmur gibi kokuyordu, Kraliçe başını eğip istemsizce gülümsedi. Ama farkında değildi ki herkes onun için hazır ola geçmişti. Mariana hemen kendini toparlayıp başını kaldırdı ve dükkânın içerisine doğru yürüdü. Sanki buradan bir şey alacakmış gibi kılıçlara bakıyordu, hayır Mariana asla bir şey almazdı bu tarz işler için eğitmenlere görev verirdi.

Mariana dayanamayıp artık Antonio'sun bulunduğu alana doğru yürümeye başladı, kalbi yine küçük kuş gibi atmaya başlamıştı. Mariana her yürüdüğünde içinden Tanrılar aşkına deyip duruyordu.

Nihayet Kral Antonio'sun bulunduğu yere gittiğinde, hiç beklemediği belki de kendini kandırdığı manzara ile karşılaşmıştı.

Kral Antonio's yine bu dükkânın sahibinin kızı Daniela ile beraberdi. Beraber ok bakıyorlar bir yandan da sohbet ediyorlardı. Antonio ve Daniela birbirlerine öyle yakınlardı ki, Mariana hayatı boyunca Antonio'sa öyle yaklaşamamıştı.

Mariana yanlarına gitmek yerine onları uzaktan izlemeye karar vermişti. Fakat Mariana onlara bakıp dalmıştı içinde büyüyen kinin farkında değildi. Kırmızı olan gözleri nefretten ve kinden daha da koyulaşmıştı.

Antonio's bir elini Daniela'nın yüzüne koyup hafifçe gezdirmişti. Mariana nefesini tutmuş bir halde onlara bakıyordu, bu görüntüye baktıkça içindeki kin daha da büyüyordu. Mariana ne zaman bu dükkâna Antonio için gelse onu bu kızla beraber buluyordu şimdi ise onların aşkına şahit olacaktı.

ArielHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin