O sabah her sabah gibi normaldi.Tabi şimdilik.Aslında o gün hayallerimin hedeflerimin kısacası hayatımın tamamen değişeceği bir gündü ve bunu ilerleyen saatlerde öğrenecektim. Her zaman olduğu gibi yine kahvaltımı yaptım.Sonra olacaklardan habersiz bir şekilde evden çıkıp dershaneye doğru yola koyuldum.Birazdan olacaklardan haberim bile yoktu.Dershane kapısından girer girmez arkadaşımın heyecanlı yüzüyle karşılaştım.Yüzündeki ifade sanki dünyanın sırrını bulmuçasınaydı.Bana bir şeyler söyliyecekti ama heyecandan kelimeler boğazına diziliyordu.Sınıfa çıktık. Öğretmen gelmemişti.Arkadaşım çantasından bir poster çıkardı."Şu tatlılığa bakar mısın ya yeni buldum bunu"dedi.Arkadaşıma şaşkın bakışlarla "bunun için mi bu kadar heyecanlandın?"diye sordum.O sırada öğretmen içeriye girdi.Tenefüste konuşuruz diyip yerime geçtim.40 dakika boyunca kendimi hiç derse veremedim.Arkadaşımın gösterdiği çocuk gerçekten de çok yakışılıydı.Bir anda onunla ilgili her şeyi merak etmeye başladım.Bir an önce tenefüs zili çalsın diye dua ediyordum. Sonunda zil çaldı. Hemen arkadaşımın yanına gidip bu yeni buldupu ünlünün adını sordum.Ve aklımı başımdan alan o kişinin adı"Ferman"dı.Ferman Akgül. Sanki o isim o anda kalbime kazınmıştı. Daha önce hiç böyle olmamıştım. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi.Ogün hayatımda hiç yapmadığım daha doğrusu hiç cesaret edemediğim bir şey yaptım.Dershaneden kaçtım. Fermanı o kadar merak ediyordum ki onunla ilgili her şeyi öğrenmeliydim. Ne kadar sürerse sürsün.
