psycho.
çok garip ve tuhaf bir ilişkinin içerisindeyiz, birbirimizi yaralıyoruz.
Ruh eşleri birbirlerine ilk defa temas ettiklerinde, temas edilen yerlerinde çifte özel renkte çiçekler açar.
Yanıyordum.
Tam olarak yanıyormuş gibi hissediyordum, vücudumdaki bütün boşaltımı terleyerek yapıyor ve dakikalardır yanıyordum. Tanrım, kızışma dönemimin derslerimin en yoğun olduğu ana geldiğine inanamıyordum. Bu hafta yetiştirmem gereken önemli bir sınavım vardı peki ya ben? Ben, yatağımda ateşim çıkmış bir şekilde yatmaktan başka bir şey yapmıyordum. Yapamıyordum. Kızışma dönemimin, en güçsüz olduğum zamanlar olduğunu ve özellikle de omegaların en güçsüz zamanları olduğunu herkes bilirdi. Güçsüz olup, bu dönemi tek başlarına geçirmeleri gereken omegaların yanı sıra bir de alfalara sahip olan omegalar vardı. Eh, ben de sahiptim. Fakat daha ilk ayımızdı. Ve biz birbirimize yeni yeni alışıyorduk, şu an kızışma dönemim ile alakalı söyleyeceğim tek bir laf bile ilişkimizi zora sokabilirdi.
Joo Won'a şimdiden yük olmak istemiyordum.
İnleyerek, elime aldığım pantolonu bacaklarımdan geçirmeye çalıştığımda feromonlarım iyice güçlenmiş her ne kadar kendimi sıksam da bütün evi kapsayacak kadar ileri gitmişti. Tatlı bir limona ve ilkbahar esintilerine benzeyen kokumdan nefret ediyordum. Tatlıydı ve ben tatlı olan şeyleri sevmezdim. Neden sadece omegalar tatlı kokulara, alfalar ise güçlü ve dominant kokulara sahip oluyordu? Tamam, doğaya karşı gelemem fakat omegaların daima itaatkar canlılar olduğunu düşünmek beni çileden çıkartıyordu.
Ne yani, istesem gidip bir alfayı beceremez miydim?
Pekala, muhtemelen beceremezdim.
Kaderimle yüzleşmeli ve acilen yakınlardaki bir markete gitmeliydim. Aksi takdirde, her an yatağımdaki yastıklardan birini alarak bacaklarımın arasına sokabilir ve ihtiyaçlarımı biraz da olsun giderebilirdim. Fakat acılı olmasını istemiyordum. Daha dönemimin en başında bunun acı dolu ve kuru geçmesini istemiyordum.
Hem ben dağınık ve ıslak severdim.
O yüzden acilen marketten kayganlaştırıcı almalıydım.
Yanmama ve terler dökmeme rağmen feromonlarımın daha da dağılmasını önlemek adına, başımdan kalın bir kazak geçirmiş pantolonu da en sonunda başarıyla giyebilmenin verdiği zaferle hafifçe gülümseyerek aşağı kata inmiştim. Yani, her türlü feromonlarım "Burada kızışma döneminde olan bir omega var!" diye bağırsa da, ben kalın bir kazak giyerek onları kapattığım düşüncesine kapılıyordum. İçimin rahat etmesini sağlayan birkaç şeyden biriydi.
Sarsak adımlarla, üç dört bina ilerisinde bulunan markete ilerlediğimde kaderimin diğer bir cilvesi olan evdeki herkesin gitmiş olduğu duruma içten içe ağlıyordum. Jungkook, okul gezisindeydi. Annem ve babam ise... şey onları kızışma döneminde olduğum gerekçesiyle dışarıya yollamış olabilirdim. Hadi ama, odamda kendimi utandırmama sebep olan şeyleri yapacakken ailemin evde olması çok kötü bir durumdu. Annemin veya babamın inlemelerimi duymasını istemiyordum ve bu hafta oldukça stresli olduğumdan, sırf onlar benim seslerimi duymasın diye sessiz sedasız halletmek de istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Delicate :yoonmin:
Fanfiction❝ Omega Jimin, mavi çiçeklerinin bu kadar çabuk açmasını beklemiyordu. ❞