5; 'kapının önünde bekliyorum'

594 81 28
                                    

Yoongi'yi görüşümün üzerinden saatler geçmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yoongi'yi görüşümün üzerinden saatler geçmişti.

Hâlâ, gelen ani cesaretle söylediğim şeyleri aklımdan çıkartamıyordum. Yapacağım demiştim ve bu gece... gerçekten yapacak mıydım? Düşününce, ruh eşi izlerimizle birbirimize zevk verecek olmamız gerçekten aptalca ve komik geliyordu çünkü hadi ama şimdiye kadar bunu yapan var mıydı? Bilmiyordum fakat aptalca ve komik olduğu gibi aynı zamanda heyecan da vericiydi. Düşüncesi içimi ürperiyor ve kızışma dönemimin son gününü böyle geçireceğimi bilmek heyecandan yerimde duramamamı sağlıyordu.

Nefret ettiğim birinin bana vereceği zevke bu kadar odaklanmam normal miydi?

Odamın kapısı tıklatıldığında, elimdeki telefonu yavaşça bırakmış ve girmesi için seslenmiştim.

"Hyung, konuşabilir miyiz?"

Jungkook, çekingen bir şekilde saçlarını karıştırdığında kaşlarımı çatmıştım. Şu ana kadar hiç çekingen olduğunu görmediğim kardeşim, böyle davranması için ilgi çekici bir sebebe sahip olmalıydı. Yatağımda doğrulmuş ve başımı sallamıştım. Ardından kapıyı kontrollü hareketlerle kapatıp yatağıma oturduğunda bağdaş kurmuştu.

"Ne oldu, önemli bir şey mi var?"

Alt dudağını dişlerinin arasına alıp kirpiklerinin arasından bana baktığında bir şeyler mırıldanmıştı fakat o kadar yavaştı ki söylediği şey havaya karışıp kaybolmuştu sadece. Bir şey anladığım yoktu.

"Kook, biraz daha sesli konuş."

Derin bir nefes çekmiş ve gözlerimin içine bakarak konuşmuştu.

"Yoongi'den mi hoşlanıyorsun?"

Gözlerim kocaman açılıp, kendimi Jungkook'a inanamaz gözlerle bakarken bulduğumda bu konuşmanın nereye sürükleneceğine dair çoktan bir fikrim vardı.

"Saçmalama, bu da nereden çıktı?"

Sıkıntılı bakışlarıyla konuşmaya devam ettiğinde, gerçekten bu durumdan hiç haz etmediğinin farkına varmıştım.

"Hyung bak bana yalan söylemenden hiç hoşlanmıyorum. Ve bu kesinlikle sana ne yapmanı söyleyebileceğim bir konu değil, beni ilgilendirmez. Sadece en azından kardeşinle sevdiğin kişiyi paylaşırsın diye düşünüyordum."

Uzanıp, ellerini avuçlarım arasına aldığımda hafif de olsa gülümsemişti.

"Yalan söylemiyorum. Bunu sana günler öncesinden söylemeliydim biliyorum ama,"

Sağ elimi kaldırarak parmak uçlarımı göstermiş ve buruk bir şekilde gülümsemiştim.

"Ruh eşim Min Yoongi'ymiş."

İlk olarak bakışları şaşkın bir şekilde parmak uçlarımda dolaşmıştı, her birinde bulunan mavi çiçeklere hayret edermiş gibi bakmıştı ve en sonunda ise güven verici bir şekilde gülümsemişti. Sanki, bana bunların hepsinin bir sorun olmadığını ve benim de bir sorun olarak görmememi söylüyormuş gibiydi. Fakat sorundu işte. Besbelli bir sorundu ve içten içe beni rahatsız etmekten başka bir şey yapmıyordu. Min Yoongi karşıma, kardeşimi hıçkırıklarında boğulacak kadar ağlatan birisi olarak değil de öylece liseden mezun olup gitmiş bir çocuk olarak çıkmış olsaydı kesinlikle işler değişirdi.

Delicate :yoonmin:Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin