Yanımda hareket eden ve acı çekiyormuş gibi nefes alan birini hissettiğimde gözlerimi açtım.
Hemen erkek arkadaşıma döndüm ve tekrardan onu rahat bırakmayan kabuslarından birinin etkisinde olduğunu anladım. Onu korkutmamaya özen göstererek onu uyandırmaya çalıştım.
Savaş bitmişti.
Üstünden bir sene geçmesine rağmen kayıplarımız ve savaşın üzerimizde bıraktığı etki hâlen bizlerleydi ama.
Bunu atlatmakta en çok zorlanan kişi Harry oldu doğal olarak. Hâlen her şeyden ötürü kendini suçluyordu bir suçu olmamasına rağmen. Rüyaları onun peşini bırakmamıştı. Bunlar voldemort varken olanlar gibi imgesel ve işaretlerle dolu rüyalar olmamasına karşın savaşın etkilerini hâla sürdüren ve Harry'nin bunu unutmasına izin vermeyen nitelikte rüyalardı.
Her şey bitmiş olmasına rağmen onu yalnız bırakmak istemedim. Harry de benimle aynı şekilde düşünmüş olacak ki birlikte yaşamayı teklif etti. Elbette ki sürekli olarak onunla kalmazdım fakat haftada en az iki üç gün Harry ile kalıp onun normale dönmesi için ona yardımcı oluyordum. Savaştan sonra ikimiz birlikte Sirius tarafından Harry'ye bırakılmış Grimmauld meydanındaki evde kalmaya başladık. Olan her şeyi ona en az hasar verecek şekilde atlatması için yanında olmak istiyordum. Kolay olmayacaktı ama düzelecekti.
"Harry! Harry uyan kabus görüyorsun tekrardan, tamam şşş geçti hiçbiri gerçek değildi ben buradayım."
Gözleri fal taşı gibi açılan genç adam etrafına korkuyla bir bakış attıktan sonra yanında kendisine endişeyle bakan fakat yanında ve güvende olan kız arkadaşını görünce rahatladı. Alelacele yattığı yerden doğruldu ve kalktığı gibi yanındaki kızı kendine çekip gerçekliğe dönmeye çalıştı.
"Harry? Pekâlâ sakin ol her şey bir rüyaydı sadece tamam mı, geçti-"
Harry ellerini yüzüme koyup gerçekliğimden emin olmak ister gibi yüzümü okşadı. Kabuslarından sonra gerçeklikten emin olmaya çalışması alışılmadık bir şey değildi fakat hâla birilerini kaybedeceği düşüncesi içinde olması ve bu korkuyla yaşaması beni mahvediyordu.
"Seni kaybettim sandım. Seni kaybettiğimi sandım Y/N... İyisin değil mi?"
"Ben iyiyim Harry, şu an önemli olan sensin. Bak iyiyim, yanındayım, hiçbir şey olmadı gördün mü?"
Rahatlamış gibi bir nefes verdi ve bana tekrardan sarıldı.
"Rüyan hakkında konuşmak istersen seni dinleyeceğimi biliyorsun değil mi?"
Harry bundan bahsetmek istemiyor gibiydi. Elbette ki istemezse üstelemeyecektim fakat gördüğü rüyaların niteliklerini bilmem ona destek olmamı daha kolay hâle getirirdi.
Tam ümidi kesmişken konuşmaya başladı.
"Savaşın olduğu gün kendisine gelmem için seni esir almıştı hatırlıyor musun?"
Elbette ki hatırlıyordum. Nasıl unutabilirdim ki? Gözlerimin önünde Harry'yi öldürmüştü. En azından ben bir süre öyle düşünmüştüm. Benim yüzümden oraya geldiğini ve benim yüzümden öldüğünü.
Kafamı salladım ve konuşmaya devam etti.
"Vardığımda seni sağ gördüğüm için nasıl rahatladığımı tahmin edemezsin, ama rüyamda... Rüyamda tam tersiydi. Seni benden almıştı gittiğimde. Geç kalmıştım."
Kafamı kaldırıp ona baktım ve ellerimi yüzüne koydum. Rahatladığı gözlerinden okunurken başını hafifçe dokunuşuma eğdi.
"Ama geç kalmadın Harry, aksine beni ve tüm herkesi kurtardın. Bak ben iyiyim, sen iyisin ve şu an beraberiz. Hepsi geride kaldı. Bunları da atlatacağız sana söz veriyorum."
Yüzü canlanırken hafif bir gülüş belirdi dudaklarında.
"Seni seviyorum. Seni ne kadar sevdiğimi tahmin edemezsin."
Uzun zamandır çıkıyor olmamıza rağmen ne zaman beni sevdiğini söylese kalbimin teklemesine hâlen engel olamıyordum. Yüzümde bir gülümseme oluşurken bekletmeden cevap verdim.
"Seni çok seviyorum Harry."
Duyduklarıyla gülüşü daha da genişlerken beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Onu ne kadar sevdiğimi göstermek istercesine kollarımı ona geri sardım. Kalbim onun kollarında olmanın verdiği heyecanla o kadar hızlı atıyordu ki duyulabilecek olmasından korktum.
Bir süre sonra uyumak için uzanırken tekrardan kollarını çevreme sardı.
"Yorgun olmalısın, hadi uyumaya çalış tekrardan."
Ses tonundaki sıcaklık sebebiyle huzurla nefes aldım. Ardından kollarımı ona sıkıca sararken dediğini dinleyip gözlerimi kapattım. Bir süre sonra Harry'nin nefesinin düzenleşmesinden uyuduğunu anladım. Kısa bir süre sonra ben de uyuyakaldım tekrardan.
Eveeettt bu bölümün de sonuna geldikkk. Harry'nin böyle şeyler yaşadığını tahmin ediyorum ve bu beni cidden o kadar üzüyor ki... Gittiğim zaman onun bunları atlatması için elimden gelen her şeyi yapacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
for harry james potter
Short Story-professor, is this all real? or is it just happening inside my head? +of course it's happening inside your head harry, but why should that mean, that it's not real? (harry james potter x reader one shot)