Euphoria / Minsung Smut

5

Smut bölümüdür. /Son bölüm

"ha anlamadım?"
"Anlama Jisung."
"Saçmalıyorsun."

Dedikten sonra Jisung Seungmin'in yanına gitmişti. Minho ise kendi odasına çıkmıştı. Minho odaya girince kendini yatağa atmıştı. Hyunjin ne olduğunu sorup duruyordu. O da geçiştirip arkasını dönüyordu. En sonunda Minho dayanamayıp olanları anlatmıştı.

"Bir ceketten nerelere gelmişsin görüyor musun?"
"Evet sadece ceketimi geri vermeye gelmişti. Neyi abarttım bu kadar anlamadım."
"Sen ona aşık olmuşsun."
"Ne, ne aşkı?"
"Ben de Felix'e karşı böyleydim. Çıkma teklifi ettiğim zaman anlatmıştım. Seni en iyi ben anlarım."
"Sadece seks yaptığım birisi. Veren birine bakacak değilim."
"Hadi ama Minho! Aşırı belli ediyorsun. Aşktan hazzını alamamış birine söylesen sana inanırdı ama ben dediklerine inanmam."
"O kadar insan içinde neden o anlayamıyorum..."
"İlgini çekmiş işte."
"Vücudu, yüzü, sesi, elleri, kişiliği çok hoşuma gidiyor. Yanında başkasını görünce deliriyor gibi oluyorum. İlk görüşte aşk denen şeye inanmazdım."

Hyunjin gözleri parlar şekilde Minho'ya bakıyordu. Felix'de kenardan onları izleyip zevk alıyordu.

"Acaba ona söylesem mi?"
"Evet! Geç olmadan söylemelisin. İstemiyorsa da yapacak bir şey yok."
"Yarın okulda söyleyeceğim."

O sırada Jisung Seungmin'in yüzündeki yaraları temizliyordu.

"Yavaş ol Jisung!"
"Yardım etmeye çalışıyorum bana bağırıyorsun!"
"İyi tamam. Agh..."

"Jisung aslında sana bir şey söyleyeceğim."
"Hıhm?"
"Uzun zamandır seni evimin oralarda görüyordum ve hoşuma gidiyordun. Özellikle çiçeklerinle ilgilenirken."
"Oh?"
"Acaba benimle çı-"

Jisung Seungmin'in lafını kesmişti. Seungmin sadece Minho'yu sinir etmek için Jisung'la çıkmak istiyordu.

"Üzgünüm, sadece arkadaş olarak görüyorum. Seni tam anlamıyla tanımıyorum bile."
"O zaman tanışırız Jisung."
"Gerek yok iyiyim böyle."

Jisung soğukkanlılığını oldukça güzel bir şekilde koruyordu. Sadece yaraları temizlemeye uğraşıyormuş gibi duruyordu. Seungmin ise onunla ilgilendiğini anlasın diye sadece Jisung'un dudaklarına bakıyordu.

"Hadi ama Seungmin! Bakma şöyle."

Derken Seungmin Jisung'un elinde malzeme olmasından yararlanıp iki eliyle Jisung'un çenesini tutup öpmeye başlamıştı. Jisung ise ayağıyla Seungmin'in karnına tekme atmıştı.

"Sana böyle iyi olduğumu söyledim! Neyi zorluyorsun?"
"Hoşuma gidiyorsun diyorum anlamıyor musun!"
"Seungmin git şuradan sinirlerimi bozuyorsun."

Seungmin ayağa kalkmıştı. Jisung ise elindeki malzemeleri yatağın kenarındaki masaya koymuştu. Jisung Seungmin'in odadan çıkmasını beklerken Seungmin onun üzerine doğru gidiyordu ve ona daha çok yaklaşıyordu.

"Sen kafayı yemişsin."
Diyip odadan çıkmıştı Jisung. Sonra düşünüp Minhoların odasının kapısını çalmıştı. Çünkü okulda tanıdığı başka kimse yoktu.

"Eh... Boş yer var mı?"

Böyle işte. Rahatsız ettiysem gideyim.
Hyunjin aniden atlayıp,

"Kal kal. Sen Minho'nun yanında uyursun biz zaten Felix'le beraber uyuyoruz.

"Minho'nun yanında mı?"
"Benim yanımda mı?"
"Evet ne yani. Misafirimiz o bizim değil mi Minho."

Minho elini yumruk yapıp, ağzına sicixam bakışı atmıştı. Hyunjin ise gülmesini tutamıyordu.