En iyi kişi kendini tanıyan ve bilen insandır.Diye söylerdi büyük babam ama ben kendimi ne kadar tanıyordum ki daha hayat benim için yeni şekilleniyordu. Renk cümbüşlerini daha yeni sunuyordu benim sahneme başrolde ben vardım çünkü her bireyin kendine özgü bir rolü olduğunu söylüyordu dünya üzerinde ve yol almam gerektirdiğine inandırmış olmalıydı.Saat daha pazar günün dokuzunu gösteriyordu.Bu düşünceler arasında birden onur geldi aklıma içime sığmayan bir mutluluk geldi kalbime,onu çok seviyordum hep yanımda olsun bir olalım istiyordum.Bu sevginin ne demek olduğunu bilmeden nasılda bağlanmıştım ben ona birden annemin sesi yankılandı tüm evin içerisinde kesin kahvaltı için sesleniyordu bize hemen fırladım yataktan alt katda mutfağa koştum annemi görünce boynuna sarılıp öptük ten sonra onların yatak odasına girdim canım babam hala yatak keyfi yapıyordu bende bu bensiz olmaz diye hemen fırladım üstüne beni bir anda kucaklayıverdi babamın beni kucaklaması her zaman bir güven hissettirirdi bana ve o an ona sormam gereken bir şeyler olduğunu söyledim bana bakıp sustu dinliyorum dercesine ve ben bugünün onura duyduğum sevginin ne olduğunu öğrenecektim ve ben anlatmaya başladım konuyu hani birilerini seviyoruz bu bazen ailemiz bazen arkadaşımız bazen yeni tanıştığımız kişiler ama bunlar hariç hayat içerisinde bir kişiyi daha çok seviyorsun onu görünce mutlu için içine sığmaz oluyorsun neden ona duyduğun sevgi diğerleri gibi değil diye sordum.Babam bir anda yatak odasının kapısına bakarak gülümse di ve emir senin duyduğun o sevginin adı: AŞK .Tıpkı benim annene duyduğum sevginin adı.