Part 8

162 4 0
                                    

Sabah alarmın sesiyle uyandım. Klip çekimleri var bugün. Hazırlanıp çıkmalıyım. Dün ne kadar uğraşsam da boşalamadım. Lanet olsun çok ağrıyor ama şirkete gitmeliyim.  Bang PD ile toplantı yapacağız.

Toplantı sonrası odada Jimin Taehyung ve Namjoon hyung kalmıştık ve nasıl olduysa konu ona geldi.
-- Müslümanmış
-- Sen nerden biliyorsun
Gerçekten nerden biliyorum. Şimdi nasıl açıklayacağım. Bok
-- Jungkook'a bu kızdan hoşlanmış olabilir mi acaba
-- Ne ben mi hayır tabiki
Taehyung :
-- İyi o zaman sende bir şey yoksa ben şansımı denemek istiyorum.
Bozulmuştum. Hyung sanki hep bunu dememi bekliyormuş gibi cevabı yapıştırdı. İstemeden de olsa yüzüm düşmüş olacak ki Jimin hyungun sözleri ile ona çeviridim yönümü.
-- Bak nasıl bozuldu. Ahaha
-- Şakaydı Junggoogie. Hoşuna gidecek bir şey söyleyeyim de keyfin yerine gelsin. Ertesi gün "...." mekana gideceklermiş. Kızlardan duydum aralarında konuşuyorlardı. O sırada Jimin hyung :
Bence bize duyurdular da hadi neyse.
Ah siktir. Kitapları...

      🎵 Doin' Time - Lana Del Ray 🎵

Biraz çalışmam gerekiyor. Masanın başına geçtim. Altımda gri eşofman ve üstümde yatay kırmızı çizgilerden oluşan  tişort var. Saçlarımı hafif topladım ve kahvemi yudumlayarak kitabıma odaklanmaya çalışırken soojhung sesiyle tüm ilgimi ona yöneltim.
--  " H " gelir misin acil!
-- Ne oldu? Çalışıyorum.
-- Bir kere de sorgulama bee kızım.
Uff söylenerek kaktım masadan ve kapıyı açıp :
-- Önemli bir sebebin olsa iyi olur hanfendi!
Gördüğüm manzara karşısında yeteri kadar önemli olduğunu anladım. Allah'ım o burada. Benim evimde. Elinde eşyalarım. Benim için gelmiş. Heyecanımı gizlemeye çalışarak yürümeye başladım kapının hemen önünde olan ona doğru. Kapıya geldiğimde yanımda duran Soojhung beni kapının dışına iterek üzerimize kapıyı kapattı. Allah'ım çok utanç verici.
Onun yüzündeki sırıtışı yüzüne bakmasam da hissedebiliyorum.
Sanırım konuşmak gerek. Eğer dilim hala yerinde ise
-- Aa...ıımm çok teşekkür ederim.
Eşyalarımı alırken kafamı kaldırdım. Hayır o büyük gözler o dudaklar o göğüs o eller ve kokusu. Sanırım başım dönüyor. Eğer bir tanrım olmasaydı ona tapardım şu an. Dokunmak istiyorum ona. Ahh nefesi
-- Rica ederim.
Evet ne demem gerekiyor şu an ? Neden bana öyle bakıyor ? Kim bilir bu bakışlarla kaç kadını
-- Ne zaman gideceksin?
-- Cumartesi neden?
-- Arkadaşın haklıymış.
-- Nasıl anlamadım
-- sorgulama konusunda
-- Aa... Bu arada evimi nerden biliyorsunuz
-- Ahaha. Şirketten aldım.
-- Anladım.
-- Tamam o zaman ben gideyim
-- Tekrar teşekkür ederim. Unutmadan sizinle tanışmaktan çok mutlu oldum.

Bir dakika az önce ne saçmaladım ben.
-- Bir daha görüşemeyiz sanırım. O yüzden söylemek istedim. Hani ünlüsünüz o yüzden.
Bu kadar da salak olunmazki ama ya
-- Bu mutluluk bana ait.
Yüzündeki zafer ifadesini görebiliyorum. Lanet olsun elendim.
-- İyi geceler
-- İyi geceler
Önümde eğilip nazikçe selamladı beni. Ben de tekrarladım ardından.

Koşarak odaya gittim ve kızlar tarafından sorguya çekilmemek için kapıyı kilitledim. Bir dakika peşimden kimse gelmemişti zaten.

JUNGKOOK İLE HAYAL ET | Gerçek Olabilir Mi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin