Part 6

173 6 0
                                    

Onu ilk gördüğüm günden sonra 19 gün geçti ve ben onu özlüyorum. Evet itiraf ediyorum. Onu özledim. Bir kez daha görsem ne olur ki ? Gitmeden önce bir kez daha son bir kez daha görmek istiyorum.
Onunla konuşmayı bile göze aldım. Bir kez daha lütfen. Allah'ım...

Bugün izin günüm. Öğleden sonra kütüphaneye gideceğim. Kütüphanenin yakınında da bir restoran var. Kızlarla buluşup yemek yiyeceğiz. Saat 11 'e geliyor. Hazırlanmalıyım.

Lacivert tonlarında ispanyol paça pantolonumu geçirdikten sonra üstünde anlamlandıramadığım değişik kırmızı çizgilerden oluşan beyaz bir tişört giydim. Saçlarımı flar yardımı ile bağladım. En sevdiğim takılarımı vücudumda olması gereken yerlere yerleştirdim. Son olarak kahkülümü fönledim ve hafif bir makyajla işte hazırım! Kitaplarımı,kameramı ve çantamı aldım,çıktım. Kameramı da aldım çünkü bugün fotoğraf çekmek istiyorum. O yüzden de yürüyeceğim.

Kızlarla bulaşalım dediğimiz restorana geldiğimde arkadaşlarım benden önce gelmiş ve içkilerini içiyorlardı. Onların bulunduğu masaya doğru ilerledim. Tam eşyalarımı masaya bırakacakken ben de herkes gibi bağırışmanın olduğu yöne kafamı çevirdim. Yerdeki kana takıldı gözüm. Kalabalıktan pek net göremesemde birinin kafasını fena şekilde vurduğu anladım. Umarım soojhung görmez. 
Hadi ama şaka mı bu? Kanı görmemiştir bile!  
-- Eda yardım et arabaya taşıyalım. Hastaneye götürelim.
Bana doğru konuşan bir erkek sesi duydum.
-- Yardım edebilirim
-- Biz hallediyoruz. Teşekkürler
O sesi nerde ve ne şekilde duysam da tanırım. Bu O.
Soojhung'u arabaya yerleştirdik. Eda ben de geleyim dedi ama gerek yok ben hallederim.
-- Siz bu sefer otobüsle gidin eve bebeğim. Benim eşyalarımı da alın,unutmayın. Haberleşiriz yine.

Eve geldiğimizde saat kaçtı hiç bakmadım ama hastanede rahat 1 ya da 1,5 saat geçirmişizdir. Soojhung'u koltuğa oturttuktan sonra ellerimi yıkamak için tuvalete gittim.
-- Eşyalarımı getirdiniz değil mi
-- ...
-- Hey kime diyorum
-- ...
Aaah şaka yapıyor olmalılar. Salona doğru kızların yanına ilerledim.
-- Eşyalarımı getirdiniz değil mi? Yineledim soruyu
Eda :
-- Arabada unuttum çok özür dilerim.
-- Sen ciddi misin,ayrıca ne arabası ? Otobüsle gelmediniz mi ?
Ae-ra :
-- Bizi Jeon Jungkook getirdi.
--Burda ne haltlar dönüyor. Güzelce anlatır mısınız
Eda :
-- Almıştım ama Jungkook'un arabasında kaldı.
Yüzündeki alaycı ifadeden unutmadığı apaçık belli. Bilerek bırakmış. Aahh lanet olsun onu bir daha nerde bulucam. Kitaplarım çok önemliydi. Ahhh kameram.
-- Eda!! Nerde bulucam o adamı bir daha. Zaten gideceğiz yakında. Off Allah'ım ya.
-- Üzgünüm ama gerçekten unuttum.
Asla inanmıyorum. Sinirlendiğimi belli eden bir ifade ile :
-- Odamdayım ben
Kapıyı kapattım,yatağa attım kendimi. Uzun ve yorucu bir gündü. Soojhung için endişelendim gerçekten. Neyseki soojhung ve kafasını çarpan küçük kız iyi. Onu da bizim gittiğimiz hastaneye kaldırmışlar. Ben de oraya gelince ziyaret ettim ve ailesi iyi olduğunu söyledi. Bu konuda mutluyum ama uff kameram. Kitaplarım. Notlarım Çok önemliydi benim için. Onu bir daha göremem ki isteyeyim. Aaa anneciğim ağlayacağım şimdi.

JUNGKOOK İLE HAYAL ET | Gerçek Olabilir Mi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin