Pencereden baktığımda sokak lambaları yeni yeni sönüyor du , erkenden uyanmış son senem in ilk günü için tüm hazırlıklarımı yapmıştım geriye bir tek okul saatinin gelmesini beklemek kalmıştı. Odamdan çıkıp annemin mutfaktan neşeli neşeli şarkı mırıldamasını dinledim bir süre, kendi kendime kıkırdayarak annemin arkasından sessizce yaklaşıp sarıldım. Korktuğu için yakınarak konuştu "ya sen uslanmazmısın bi, ya elimi kesseydim" diyerek kolumu cimcirdi. Kahkaha atarak geri geri giderken "tamam sultan hanım ne bu şiddet ne bu celal" diye tekrar sarıldım. Bu sefer o da yanağıma sulu bi öpücük kondurarak salatalıkları işaret ederek "hadi şunları doğra da koyalım sofraya bir işe yara bari" dedi. Sanki gerektiğinde hiçbir iş yapmıyormuşum gibi konuşmasına sinir oluyorum ama can güvenliğim için sadece göz devirmekle yetindim.
"Hadi sen abi ni uyandır bende babana bakıyım" diye yine iş kitleyerek merdivenlere yöneldi canım anacığım... Arkasından bende ilerleyerek yukarı çıktım, abimin odasının kapısında dikilip önce içeriye seslendim "Aaabbiiii kalktınmı bak dalıyom içeriye he" diye önce uyarımı yaptım sonrası için sorumluluk kabul etmiyorum sksksjsjsnsjjs . Odaya daldığımda yatakta üst vücudu çıplak bir şekilde yüz üstü yatan canım abiciğimle biraz kıkırdadım "abicimmm kalkma vaktin gelemdimi daha?" Soruma karşı bana götünü dönerek yorganı kafasına kadar çekip "Ada çok uykum var az rahat ver ya" diye cevap verdi. Peki ben durur mu yum sizce? ben Ada BAYINDIR ım benden ne uçan ne kaçan kurtulur du öyle değilmi ;) Gerinerek hızla yatağa abimin üstüne atladım, o küfürler ederken ben kahkahalarla konuştum " yaa altay bey ben Ada BAYINDIR ım benden kurtulabileceğinizi mi sanıyorsunuz?" Beni zorla yan tarafına atarak soluklandı ve "ya kızım manyakmısın sen iki dakika dedim sadece ya" diye mızıklandı. Gülerek yatakta doğruldum ve çıplak sırtına fazla acıtmayacak şekilde vurdum. "Hadi hadi kalk kahvaltı hazır annem ikimizi de kesicek, okul saatime az kaldı beni sen bırakırsın canım abicim sana güveniyorum" diyerek odadan çıkarken öpücük attım ona, ben merdivenlerde iken hala homurdanmaları nı duyarak kıkırdadım. Mutfakta annemi köşeye kıstıran babamı görünce büyük bir "OOOOOOO" çekerek "ben sizi rahatsız etmiyim" diye gülüp hızla salona koşturdum, arkamdan annemin fırlattığı terliği teğet geçerek can güvenliği mi sağlayarak kendimi yemek masasındaki yerime attım. Kızgın bakışlar atan annem önde keyifli keyifli sırıtan babam arkada olucak şekilde salona girdi benim çifte kumrularım, anneme bakarak göz kırptım ve ağzıma fermuar çekme işareti yaparak kahvaltıma başladım. Merdivenlerden paldır küldür inen abimle hepimiz o tarafa dönmüştük. Hırkasının kolunu giymeye çalışan abim esneyerek sofraya oturdu, babam bu haline gülerek "yavaş ol oğlum arkandan atlı kovalamıyo" diyerek çatalındaki zeytini ağzına attı. Telefonumdan saate baktığımda saatin 8.30 olduğunu görmem le hızlıca son lokmalarımı yiyerek ayaklandım, önce babamın sonra annemin yanağını sulu sulu öperek abime "hızlı ol abi hadi sen bırakıcaksın beni okula haadiii" diyerek odama çantamı almaya çıktım. Aynadan son kez kendimi süzerek saçımı düzelttim ve aşşağı indim, abim sofradan ayaklanarak ayakkabılarını giymeye başladı arkasından bende yetiserek ayakkabılarımı giydim. Arabaya ilerlerken abimin sorduğu soruyla kalakaldım "Fenerbahçe kolejinde iyi olucağından eminmisin ada, önceki okulunda yaşadıkların geçirdiğin sakatlık bunların hepsini silip kariyerine devam edebilecekmisin?" Şimdi neden bunun konusunu açmıştı ki? Eski okulumda voleybol takımı kaptanıydım Fenerbahçe kolejine girmek için çok sıkı çalışıyodum, bu başarımı kıskanan çok fazla kişi vardı halbuki kendi emeklerimin karşılığını alıyordum. Yetenek sınavının olduğu gün eski takım arkadaşım olan cansu soyunma odasındaki eşya dolapların dan birini devirerek ayağımı sakatladı yine de ne olursa olsun o maç a çıkarak okul a girmeye hak kazandım ama iyileşmem baya uzun sürdü, hala kendimi çok fazla zorlayamıyordum. Arabaya binip kemerimi takarken abi mi cevapsız bırakmıştım ne kadar büyük bişey gözükmesede beni derinden etkilediğini biliyordu o yüzden daha fazla üstüme gelmemeyi tercih etti.
Okulun önüne geldiğimizde abimden şans öpücüğü isteyerek arabadan indim. Kalabalık olan okul bahçesinde göz gezdirerek okul binasına girdim, sakin adımlarla sınıfımın olduğu kata çıkıp sınıfıma girdim. Fazla kalabalık olmadığı için birkaç kişi bana dönüp baktıktan sonra önüne geri dönerek arkadaşlarıyla sohbet etmeye devam etti, cam kenarında orta sıralardan birine oturarak telefonumu çıkardım. Gelen bildirimleri kontrol ederken sınıf iyice kalabalık hale gelmişti yanıma gelip oturan bi çocukla bakışlarımı ona çevirdim. Önce sınıfa göz gezdirdi ve en son bana dönerek ufak bir gülümseme sundu, aynı şekilde karşılık vererek tekrar önüme telefona döndüm. Tekrardan bana dönerek "sen Altay bayındır ın kardeşi sin dimi?" Diye sordu kaşlarımı hafif çatarak ona baktım bunu nerden öğrenmiş olabilirdi ki daha bu gün ilk günüm ve kimseyle birşey konuşmamıştım. "Evet de sen nerden biliyorsun bunu" diye karşılık verdim, yeşil gözleri yok olana kadar gülümsedi ve hafif bir kıkırtı çıkardı tekrar bana dönerek "beni tanımamana şaşırdım ben Arda Güler Fenerbahçe de 10 nunaralı orta saha oyuncusuyum" diyerek elini uzattı. Başımı iki yana sallayarak "hayır bahsetmedi, öyle mi yapması gerekiyordu?" diye diye hafif gülerek elini sıktım. Biz ellerimizi ayırırken sınıfa giren öğretmeni selamladık ve geri yerlerimize oturduk, öğretmenin yoklama almasını beklerken son bir kez göz ucuyla arda ya baktığımda telefonundan birine bişeyler yazıyordu umursamadan önüme döndüm ve öğretmenin konuşmasına kulak verdim. "Hepimiz için yeni eğitim öğretim yılı hayırlı olsun çocuklar aranızda yeni gelenler var gidenler de var tabiki beni tanımayanlar ınız için kendimi tanıtıyım; adım Ceylan kimya öğretmenimizin ayrıca sınıf öğretmeninizim de şimdi yeni gelenlerle tanışalım" önce arda'yla beni işaret ederek "sırayla başlayın" dedi, dirseğimle ardayı dürtükleyerek sen kalk dedim. Ayağa kalkıp "ben Arda Güler Gençlerbirliği alt yapısında oynuyordum bu sezon Fenerbahçe ile anlaşma yaparak kadroya alındım son senemi burada tamamlamaktan çok mutluyum umarım iyi anlaşırız" herkes sessizce dinledikten sonra sınıfta kısa bir uğultu oluştu ceylan hocanın gözlerini bana dikmesiyle ayağa kalkarak kendimi tanıtmaya başladım " ben Ada Bayındır doğa kolejinden geliyorum lisanslı voleybolcu yum smaçör ve takım kaptanlığı yapıyorum yetenek sınavlarıyla Fenerbahçe kız voleybol takımına girmeye hak kazandım umarım iyi anlaşırız" diyerek yerime geri oturdum. Ceylan hoca memnun bir yüz ifadesiyle gülümseyerek "evettt devam edelim" diyerek başka birine söz verdi, arda Arda bana dönerek "vay anasını bu kadar beklemiyordum" dedi. Anlamayarak kaşlarımı çattım "nasıl yani" diye sordum, ne diyeceğini bilemeyerek önce bi afalladı daha sonra "yani Altay abinin kardeşisin elbet yüksek bi beklenti olur da bu kadar başarılı olucağını düşünmemiştim" diyerek ensesi ni kaşımaya başladı sanırım tepkimden biraz çekinmişti "bunun abimle pek bir alakası yok aslında kendi isteğimle çocukluk hayalimi gerçekleştiriyorum" daha sakin bi açıklama yapmama karşın biraz rahatlayarak kafa salladı. Önüme dönerek konuşan kişiye gözlerimi diktim, ders böylece devam ederek bitmişti. Tenefüs zili çalınca sınıfta herkes toparlanmaya başlamıştı Arda ile kısa bir bakışma yaşayarak gözlerimi kaçırdım ve etrafa bakmaya başladım, ikimizde bu ortama yabancıydık herkes in kendi arkadaş gurubu ve gidicek yerleri vardı çekine çekine Arda ya "okulu gezelim mi" diye sordum yani neden olmasın ki ikimizinde yapıcak bişeyi yoktu şansımı denemekten bir zarar gelmezdi en fazla sorduğumla kalırdım öyle değil mi sjsknsjsjs.
Öncelikle herkes e merhaba😺 bu benim ilk kitabım ve çok acemiyim yazım hatalarım, sürç-i lisan ım varsa affola uzun zamandır bir kitap yazmayı düşünüyordum ve kısmet bu güne imiş. İyi okumalar dilerim yavaş yavaş hem kitabıma hem bana alışacağınızı umarak iyi günler dilerim 🍭🍨🌸🎠🍭🌹🎭🐖🏩
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARDA GÜLER / fan fic
FanfictionBoş beleş bir yazarın hayal dünyasının kapılarını aralamasına vesile olan bir hikaye umarım beğenirsiniz 🏩🐖🎭🌹🍭🎠🌸🍨