Yüzüne vuran güneş ışıklarıyla gözlerini yeni bir güne açarken yattığı yatakta daha da küçüldü. Gözlerinin önüne gelen görüntülerle gözlerini sımsıkı kapatarak unutabilmeyi diledi. Biraz duraksamanın ardından acıyla inleyerek orada olduğunu bildiği yardımcısına uykusuz olmanın vermiş olduğu huysuzlukla seslendi."Ethan."
"Ezra, daha iyi misin?" Sorduğu soruya yüzünü buruşturarak yatakta kıpırdandı.
"Ölü bir beden ne kadar iyi olabilirse o kadar iyiyim." Alayla söylediği sözler odasında sessizliğe neden olurken sözlerinin doğruluk payıyla zorlukla yutkundu. Sahi ölü bir bedenden ne farkı vardı ki.
"Yaşadığın durumun çok zor olduğunu biliyorum. Üzerinde olan bu laneti kaldırabilmek için Kral William büyük bir uğraş içerisinde." Ethan'ın söylediği sözlerle doğrularak yatakta oturur pozisyona geldi. Bütün gece uyanık olmanın ve yaşadıklarının acısı yüzünden belli oluyordu. Yorgunluktan yüzü çökmüş, ela gözleri şişmiş, gözlerinin altı mosmor olmuştu. Bu durum bir süre sonra artık sıradan bir güne uyanmak kadar normal bir hale gelmişti.
"Anlamıyorsun Ethan. Her gece neler gördüğümü bilmiyorsun, insanların acı çığlıklarını duymuyorsun, her gece bu ıstırabı ben çekmek zorundayım. Yıllar önce yaşanan günahların bedelini ben ödüyorum ve sandığının aksine kimse bana yardım eli uzatmıyor ve uzatmayacakta. Bu yüzden daha fazla birbirimizi kandırmayalım bunu uzun zaman önce bıraktık zannediyordum." Prensin söylediği sözlerin doğruluk payıyla ortama tekrar sessizlik hakim olurken Ethan herhangi bir karşılık verme gereği duymadı. Zira ne dökülen kanları geri alabilirdi ne de bütün bunların acısını çeken prensine sesini çıkarabilirdi.
Ethan, homurdanarak yatakta doğrulmaya çalışan bedene baktı, kabus dolu gecelerin sabahında vücudunu hareket ettirecek enerjisi olmuyordu. Yardım etme umuduyla büyük adımlarla yanına yaklaştığında sevgili prensi çattığı kaşları ve koyulaşan elalarını üzerine dikerek ters bakışlarının hedefi oldu.
Ellerini havaya kaldırarak gizlemeye çalıştığı küçük gülümsemesiyle sırtını duvara yaslayarak kollarını göğsünde bağladı.
"Senin benim için sıcak suyu falan hazırlattırman gerekmiyor mu?" Dedi ters bir ifadeyle.
"Hazırlatmadığımı nereden biliyorsun." Tek kaşını kaldırarak söylediği sözlere karşılık gözlerini devirdiğinde ciddileşerek devam etti.
"Artık insan içine çıkmak istiyorsan vücudunu toparlaman gerekiyor Ezra. Gün geçtikçe zayıflıyor ve güçten düşüyorsun, kendini koruyamazsan halkını ve krallığını da koruyamazsın. Ne demek istediğimi anladığını farz ediyorum." Gözlerini hala yapılı olsa da zayıflamış bedenin üzerinde gezdirerek derin bir nefes aldı. "Eğitim alanında seni bekliyor olacağım fazla gecikme."
Ezra konuşmaya fırsat bulamadan sevgili hizmetlisi odayı terk ettiğinde homurdandı. Burada tahtın varisi kendisiydi fakat emri veren oydu. Başını iki yana sallayarak homurdandı, zamanında ona bu kadar arkadaşça davranmamalıydı.
Bulunduğu duruma isyan ederek adımlarını paravanın arkasına yönlendirdiğinde sıcak suyun söylediği gibi hazır olduğunu gördüğünde gülümsedi. Kötü bir gecenin ardından bedenine iyi gelen nadir şeylerden biriydi. Yavaşça içine girerek kendini sıcak suyun ellerine bıraktığında mutlulukla inledi.Bir süre aynı pozisyonda kalarak bedenini rahatlatırken gözünün önüne gelen görüntülerle gözlerini araladı. Gördükleri her gün değişmekle birlikte anlam veremediği silik görüntülerde görüyordu. Çoğu zaman gece boyu ona musallat olan bedenler görüyor olsa da bazı geceler nadir de olsa huzur bulduğu zamanlarda oluyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/329931129-288-k236378.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
King | BxB
Teen FictionTahtın varisi lanetlenmiş bir prens ve yıkılmış krallığın kralı intikam ateşiyle yanıp tutuşan bir suikastçı...