2.Bölüm

15.1K 270 35
                                    


"Alya..."

Yerimde huzursuzca kımıldanarak Gökçe'ye döndüğümde burun burunaydık.Gülerek benden uzaklaştığın da gözlerimi devirdim bu soğuk şakasına.

"Efendim?"
Dedim kısık çıkan sesimle.

"Canım sıkılıyor(!)"Dedi ağlamaklı sesiyle.

Şu an saat üç  ve biz altıncı dersteydik,yarım saattir oturuyorduk ve vücudumun hareketsizlikten uyuştuğunu hissediyordum.

Derin bir nefes bıraktım.Bunu en az otuzuncu diyişi!

"Ben ne yapabilirim?"

"Halay çekmeni beklemiyorum ama...bilmiyorum işte kızım! Yapalım bir şeyler,dersi kaynatalım."

Şaka yapıyordu,dersi kaynatmak? Hem de kimya dersinde? Bir de bu hocayken mi? Asla olmazdı.

"Olmaz.Yani bu ders için olmaz,hem sabret bir kaç saat kaldı-"

Onu ikna etme çabalarına girmişken hışımla sözümü kesti.

"Bir kaç saat dediğin,beş saat mi?"

Derin bir nefes aldım.

"Ne yapacağız?"

Diye alayla sordum.Olmaz,demekten anlamıyordu bu kız.Gözlerim saate gittiğinde zilin çalmasına yalnızca iki dakika olduğunu gördüm.

"Zile az kaldı,bekle."

Dediğimde gözleri hemen saate ilişti.Mutlu bu haberi almış gibi güldü,ardından arkasına yaslandı.Sahi bu onun için zaten mutlu bir haberdi.

Ardından hiç konuşmadan kitabın kenarlarına bir şeyler çizmeye devam etti.Ne de olsa az kalmıştı biraz daha bekleyebilirdi.Kimya hocası ise büyük bir iştahla ders anlatıyor,dersin bitmesine yanlızca dakikalar kaldığını bile bilmiyordu.Ki onu bölen zilin çalmasıydı.Homurdanarak yaptığı işleme son vererek kitaplarını topladıktan sonra odadan çıktı.

Zilin çalması da,hiçbir şey umurumda değildi.Oflayarak arkama yaslandım.
Dün o adam,adı neydi...Altay?

Her neyse.O beni alacaktı,gezmeye götürecek ve kısa bir tanışma faslı yapacaktık ama ayı adam ne akıl ki gelmemişti.Gelip gelmemesi umurumda dahi değildi.Sadece tanımadığım bu adamı merak etmiş,onu tanımak istemiştim fakat o beni ekmişti! Hangi karı kıza doyamadı bilmiyorum ama bu yaptığı aptalcaydı! Herkesin için de böyle deyip,u bile yapmadan geri vites yapması...Bay Ayı!

"Alya...Sen iyi misin?"

Yanımda ki Gökçe'nin sesini duymamla düşünmeye kısa bir son verip ona döndüm.

Başımı salladım hemen,iyiydim.Sadece bu adam...sinirlerimi bozuyordu!
Gülümseyerek konuştu.

"Hadi kantine gidelim."

İki yana başımı salladım.Gelmek istemiyordum.Hiçbir şey istemiyordum.

"Peki...ısrar etmeyeceğim,yurda gidince konuşuruz."

Diyerek eğildi ve yanağımdan öperek gitti.Bu haline gülümsemeden edememiştim,fakat yine aklıma o ayı adam gelince sinirlerim tepeme çıkmıştı.

Hele bi' gelsin...o küçük şeytana uyacaktım.

***

Okulun bitmesine son iki ders...
Gözlerim uykusuzluktan daha da kızarmış ve yaşarıyordu.

Belki de başımı sıraya koyduğum an disiplinlik olacaktım,ki müdürün yanında aldığım olmuştu birkaç kez.Bu yüzden biraz uyuma gibi bir şansımda yoktu.

Bir Mafyanın Bebeği(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin