"Neden bana karşı bu kadar ön yargılısın?"
Jennie ve Jisoo masada karşılıklı oturuyorlardı. İlk konuşan kişi Jisoo olmuştu.
Jennie Jisoo'nun bu sözleri üzerine gözlerini ona dikti.
"Ben heteroyum. Eşcinsellere saygılı değilim. Neden diretiyorsun?"
"Çünkü seni seviyorum. Kimseyi sevmediğim kadar seviyorum."
Jennie cidden sinirlenmeye başlamıştı.
"Hayır, kendini kandırıyorsun. Jisoo ben psikoloji okuyorum. Yalan söyleyip söylemediğini bakışlarından anlarım."
Jisoo ağlamamak için zor duruyordu. Çekip gitmek istiyordu.
"İnsanlar yalan söyler ama gözler asla."
Soluklanıp konuşmasını sürdürdü.
"Sana hayranım. Aşığım, seviyorum. Seni güzel buluyorum. Benim ol istiyorum."
Jennie Jisoo'nun dolmuş gözlerine bakıyordu.
"Umrumda değil. Düzel gel. Arkadaş oluruz, o da belki."
Jisoo masada yalnız kaldı.
Kendi kendine mırıldanıyordu.
"Dayanamıyorum."
Tam o sırada kucağına bir kedi atladı.
Küçük bir çığlık koptu ağzından. Ardından kedi Jisoo'nun kucağına yattı ve başını onun göğsüne yasladı.Jisoo içinden şunları geçirdi.
"Kediler üzgün insani hissedermiş..."
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
keep on loving you/jensoo
Teen Fiction-Bu sarki bizim sarkimiz olsun bebegim. Butun gece boyunca seni sevmek istiyorum. Beni anliyor musun? /bu kitap saf aşkı anlatmaya çalışıyor./ -to rain