-final- 11

50 10 4
                                    

Jisoo'nun yazdığı şiirler Jennie'nin eline geçmişti. Ama okuyamamıştı.

Sadece, bir sorun vardı.

Jisoo hiç bir yerde yoktu.
Okulda, evde, dışarıda, Jennie'nin yanında... Hiç bir yerdeydi.

Jennie ise acı haberi şiirleri okumadan önce almıştı. Jisoo, intihar etmişti, kendini asarak. Elinde tam 4 şiir vardı ve 4. şiir Jisoo'nun cansız bedeninin yanında bulunmuştu. Son şiirin altında 'Kim Jennie'ye bütün şiirlerimi verin.' yazıdığı için polisler ona vermişlerdi bütün şiirleri.

Jennie ise şuan ilk şiiri okumaya hazırlanıyordu.

Ve başlamıştı.

Asla bilmiyorsun

Aşkımı sana açıklayamam,
Bende bilmiyorum
Neden sana aşığım?
Kendime açıklayamıyorum.

Aşığım sana ama açıklayamam,
Neden bilmiyorsun?
Aşığım sana
Tanrı biliyor.

Ama sen değil
Asla evet değil.

"Bu şiiri daha bana söylemeden önce yazdı sanırım."

Dedi ve diğer şiiri eline aldı. Okumaya başladı.

Yık Beni

saygı
aşkın temeli.

sevgi
mutluluğun temeli.

sen
sen beni inşa ettin.
en küçük depremde yıkıldım.

yine de seni seviyorum.
lütfen beni bir daha yık.

hiç sarılamadığım sana hasretim.
lütfen beni hir daha yık
beni yık ki tekrar kalkabileyim.

tekrar sana gelebileyim.

Jennie bu şiirin üzerine konuşmadı, ama gözleri dolmaya başlamıştı.
'Jisoo bana bu kadar aşık mıydı?' diye düşündü.

Üçüncü şiiri eline aldı ve okumaya başladı.

Hatıralarım

hatıralarım
hiç yaşamadığımız
sevdiğim anılar.

arabanın kaputunda
öptüğüm gece seni

senin beni sevmeye başlaman
hayal gücümü seviyorum.
seni daha çok seviyorum.

dans ettiğimiz sabahlar
sarhoş olduğumuz geceler
birbirimizi sevdiğimiz öğlenler...

ben bir şizofrenim.
aşık bir şizofrenim.
büyülendim.

büyüledin.

"Jisoo şizofren miymiş? Onunla o kadar az vakit geçirdim ki... Anlayabilirdim belki. Neden böyleyim ben?"

Jennie'nin sol gözünden bir damla yaş yanaklarına doğru süzüldü.

Son şiiri almak için diğer şiiri yatağının üzerine bıraktı ve başında oturduğu masadan son şiiri eline aldı.

Seni Seviyorum

Ben sadece bu dünyada
ikimiz olalım istemiştim.

Sen istemedin.
Ben kabul ettim.

Hadi ama,
beni biraz sev.
Ben çok sevdim seni.
Sen?

Ben ben değilim
Yavaşça düşüyorum.
Aşkıma yenik düşüyorum.
Sana.

Kalkamıyorum
Sana gelemiyorum
Sadece seviyorum.

Bitiyorum.
Sen bitiriyorsun beni
Bitir beni.
Ben seni seviyorum.

Öldür beni.
Aşkınla yak beni.
Ben seni seviyorum.

Seni,
Sadece bizi.

Jennie en sonunda dayanamadı ve masasının üzerindeki her şeyi eliyle yere savurdu. Çığlık atıyordu, bağırıyor ve ağlıyordu.

"Kendimi anlamıyorum! Neden buyum ben? Ben niye böyleyim? Neden ona öyle davrandım, neden boylesin Kim Jennie?"

Sesi sonlara doğru kısılmıştı. En sonunda yatağının yanına doğru oturdu ve dizlerini kendine çekti.

Nefes alamıyordu, göğsü sıkışıyordu ve burnu ağlamaktan tıkanmıştı. Hiç iyi değildi şuan.

Yaklaşık 2 saat öylece durdu. Gözleri kararıyordu, başı dönüyordu. Çok garip hissediyordu.

Pişmanlık, üzüntü, mutsuzluk, kızgınlık, öfke; aşk...

Son nefesi ile dudaklarını araladı. Sesi zar zor çıkıyordu.

"Geç kaldın, geç kaldın Jennie."

Son
.
.
.

keep on loving you/jensooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin