Crooked Loves {Hyunlix}

chapter:10

felix baştan beri bunları farkedip izliyor hemde hyunjini izliyordu.

"evet arkadaşlar o zaman, eğlence başlasın!" diye bağırdı jeongin.

~~~~~~

herkes bir tarafa dağılmadan önce korku trenine binmek istemişlerdi. tek amaçları hem korkup hem de korkanlarla dalga geçmekti.

eğlenmek istiyorlardı.

başlarına gelene kadar.

"hyunjin, ne kadar korkunçtur?"

"çok mu korktun velet?"

"MİNHO HYUNG! KARDEŞİMLE DALGA GEÇME!"

felix, seungmin ve jisung birbirlerini kardeş olarak görüyordu.

"hyung deme lazım olur jisung." diyerek göz kırptı minho.

jisung utanarak başını farklı yere çevirmişti. ikili grup oluşturmuşlardı. changbin ve jeongin, minho ve jisung. seungmin ve chan, hyunjin ve felix olmuştu.

felix onları hafif bir sırıtışla izliyordu. çünkü minho jisunga yakınlaşmaya çalışıyordu. 

hyunjin de felixi böyle izliyordu.

ışıklar kapanıp tren hareket etti.

----------

"JİSUNG MİNHO HYUNGA SARILDIĞIN ANI UNUTAMIYORUM PUHAHAHHAHHA"

"BENDE SENİN HYUNJİNE SARILDIĞIN ANI UNUTAMIYORUM PUHAHAHAHHAHA"

"en güzeli bence chan hyungla seungmindi."

"aynen."

"BİRİ BENİM ADIMIMI SÖYLEDİ?" diye bağırdı seungmin.

felix ve jisung aralarında konuşuyorlardı. seungminin maşallahı olduğu için ismini hemen duymuştu.

"evet ben dedim." 

"ŞİMDİ BİTTİN OĞLUM!" diyerek felixi kovalamaya başladı. 

felix son gazda koşarken önlerinde chanla hyunjini görmüştü. aklındaki planla hyunjinin arkasına geçti. seungmin kendini durduramamıştı. chanın kollarında kalakaldı.

"üzgünüm chan hyung. şu felix yüzünden oldu herşey." 

"sorun değil seungmin. ama lütfen bana hyung deme."

"tamam hyu- chan." diyerek gülümsedi.

felix onları yalnız bırakmak için hyunjini alıp çarpışan arabalara götürdü. birlikte baya eğlendiler. sonra kol kola girip yürümeye başladılar.

----------

"minho, dönme dolaba binelim mi?" adını duyunca bile nefessiz kalmıştı.

"şey jisung, binmesek olmaz mı?" diye sordu. jisung onun sesinin titremesinden bir şeyler olduğunu anlamıştı. minho ise o sırada sesi titrediği için içinden kendisine küfür ediyordu.

"minho. bana ne olduğunu söyler misin?" 

"benim.."

"senin?"

"benim ağır derecede yükseklik korkum var."

minho bunu söylerken jisungun onunla dalga geçiceğini düşünüyordu ama bozguna uğramıştı.

"ahh tamamm. bu planımıza engel olama-"

"JİSUUNG!" diye bağıran seungminle chan çifti onlara doğru geliyordu. seungmin chanın yanında kızardığını biliyordu. kızarmamak için diğerleriyle konuşması iyi olucaktı.

"buyur."

"hepimiz dönme dolaba bineli-"

"HAYIR!" demişti jisung. minhoya aynı soruyu 5 dakika önce sormuştu. 

chan gülümsemesini saklamak için arkasına dönerken minho öyle değildi. çok tatlı bir sırıtışla jisunga bakıyordu. jisung ne kadar utansada kızarmamıştı. seungmin ani cevapla dona kalmıştı.

"tamam canım. ne bağırıyorsun, yapmayız. a a. ayıp."

----------

"felix, eğlendin mi bugün?"

"çoook güzeldi!" diyerek hyunjinin ellerini tutup zıplamaya başladı.

tam o sırada başlarına siyah torba geçirilmişti.

elleri ayrılmıştı.

"eğlence daha yeni başlıyor."

*****

selamin aleyküm

eveet. ekşın.

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. 

byyyy<3

*****