Bölüm 1: Aman Tanrım

8 1 0
                                    

Gökdelenin en üst katı. BKFT Görev Gücü'nün kumanda odası. Görev gücünün büyük başkanı, İç mimar ve tasarımcı, 1. Dan Kendo ustası, Sertifikalı Kenjutsu ve Iaido öğrencisi, UNSC yörünge atlayıcısı ve cehennem atlayıcısı, BKFT'nin efendisi ve kurtarıcısı, Klanların birleştiricisi ve bkft-udt divanı ruhani lideri, metal ve tekno müzik tutkunu, İlk İnsan Spectre, Usta Ravelord, Autobotların lideri Optimus Prime, İnsanlığın Lord Samuray İmparatoru İsmet ''Agony'' Karabulut, camdan dışarı bakarak düşünmektedir. ÇFLC'nin son zamanlarda yaptığı anlaşmazlıklar artık gına getirmektedir ve şehir için iyi bir iş yapılmasına defalarca engel olmuşlardır. Tam o sırada içeri İsmet'in sağ kolu, Usta Mütercim ve Tercüman, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Meraklısı, Çankaya Bilimkurgu ve Fantezi Topluluğu Üyesi, Gençlik ve Değişim Çalışmaları Yüksek Rütbeli Üyesi, Mellanyr Sözcüsü, Serbest Dijital ve Çapraz Dikiş Sanatçısı, Silah Ustası, Hayaletin Takipçisi, Falcı ve Şaman, Sertifikalı Kanat Adam, Fesat Tanrısı Can ''Ace'' Uyan içeri girer. 

İsmet: Önemli bir gelişme mi var? 

Can: Bize yardım buldum. ÇFLC tehdidine karşı yalnız değiliz artık.

İsmet: Kimi buldun?

Can: Yakın arkadaşım UDT Görev Gücü'nün başkanı. Bize katılacaktı normalde ama bu göreve atadılar. Birde aforoz ettiklerimiz yüzünden gelmek istemedi.

İsmet: Nt dedik geçtik. Adı ne arkadaşının?

Can: Selinay. İnan bana, bize destek olabilecek en dominant güç.

İsmet: O zaman aktı gibi ya. Doktor Karabiber ayinini yapmamız gerekecek ama. 

Can: Buluşmayı ayarladım bile. Total Tapınağı'nda bizi bekliyor olacaklar.

İsmet: Güzel, güzel. Ne zaman olacak bu toplantı?

Can: Yarın akşam saat 6.30'da. Tüm üyelere haber verdim. Kutsal kele bile.

İsmet: Gardiyan bu sefer parçalayacak onu. Neyse ona da nt dedik geçtik.

Can odadan ayrıldığında İsmet camı açar ve bir sigara yakar. Sonrasında da ağzından şu sözler dökülür:

''ÇFLC'yi sikeyim.''

Ertesi akşam Total Tapınağı'nda meşaleler yakılmış, cübbeler giyilmiş, ve hazırlıklar yapılmıştır. Can şaman maskesini ve outfitini kuşanmış ve diğer görev gücü üyeleri ile beklemektedir. İsmet gecikmiş ve herkes şikayet etmeye başlamıştır.

Monur: Ya abi ben geç kalsam laf edersiniz bu geç kalınca ses yok.

Can: Abi adam uzaktan geliyor.

Barış: Abi ya bu da geç kalıyor abi ya aha aha aha...

Sude: Bir şey olmamıştır demi?

Monur: Geç kalıyor işte hep onun ben...

Tam o sırada İsmet çıka gelir ve Onur'un dediklerini duyar.

İsmet: LAN MONUR. KAPA ÇENENİ. BEN BAŞKANIM.

Monur: Sen yar-

Can: Neyse. 

Tam bu anda İsmet'in gözleri bir çift yeşil gözle karşı karşıya gelir. Hayatında gördüğü en gözler olduğunu düşünür. Sonra gözlerin sahibine odaklanır. Bir gülüşü var tüm herşeyi geride bırakıp kendimi ona adayasım var diye geçirir içinden. Sanki uzun zaman sonra içinde kaybettiği bir duyguyu hissetmiştir. Aşktır bu duygu. Uzun zamandır kaybettiğini sandığı bir bu his yeniden alevlenmış, harlanmış, küllerinden yeniden doğmuştu. Can bu bakışmanın arasına girerek konuşmaya başlar.

Can: İsmet, bu UDT Görev Gücü'nün yüce lideri, acımasızlığın sembolü, üç büyük cadı coven'ının baş cadısı, tek eliyle Batz'ı 8 parçaya bölmüş bir güç abiddesi olan Selinay. Kendisinin bize büyük katkıları olacak. Tek eliyle UDT'yi ele geçirmeye çalışan bir güruhu...

Can konuşmaya devam ederken İsmet'in kahverengileri, Selinay'ın yeşillerine bakıyordu. Bu bakış öyleydi ki etraftaki çoğu kişi tarafından hissedilebiliyordu. O bakışların ardında anlatılıcak o kadar hikaye ve o kadar hayal vardı ki. Sanki bu his hiç bitmemeliydi.

Can'ın konuşması bitince İsmet de Selinay da birbirine selam vererek el sıkışır ve el sıkışırlarken hala birbirlerine şapşal gibi gülümsüyorlardır.

İsmet de cübbesini giydikten sonra tapınağın içine girerler. Tapınağın heryerinde Doktor Karabiber'in o güç veren kutsal kokusu alınıyordu. Her yerde Doktor Karabiber gardiyanının heykelleri, anıtları, bazı resmedilmiş farklı dönemlerde gelen anlar ve Doktor Karabiber fıskiyeleri vardır. Biraz daha ilerledikten sonra Yüce Havuz bölgesine ulaşırlar. Yüce Havuz'a dört bir yandan Doktor Karabiber kutuları şeklinde musluklardan Doktor Karabiber akmaktadır. İçilen Doktor Karabiber'ler ayrı bir şekilde kutularda servis edilmektedir. İçenler içtikten sonra bir bıçakla ellerini kanatıp havuza akıtarak adaklarını sunarlar. Bunu tüm ekip sırasıyla gerçekleştirir. Monur dışında.

Monur: Abi bu bok gibi şeyi nasıl içiyorsunuz öksürük şurubunu çok mu seviyorsunuz?

Bu sözleri sarfettikten sonra Doktor Karabiber'i Havuz'a doğru atar.

İsmet: YA MONUR BİR SUS YA. BİR SUS YA.

Birden Havuz ve etrafına karanlık çöker. Sonra Havuz'dan kıpkırmızı bir ışık yükselir ve içinden yüce savaş zırhıyla beraber Doktor Karabiber Gardiyanı çıkar. Elinde Doktor Karabiber'den yapılma bir balta oluşturur ve Monur'a doğru tutarak tek bir şey der.

Gardiyan: AMINA KODUĞUM.

Gardiyan Monur'a doğru koşmaya başlar, Monur kaçar. Ekip üyeleri silahlarını kuşanarak Monur'u hem sözleriyle hem de silahları ile kurtarmaya çalışırlar. O sırada tüm hengame içinde İsmet ve Selinay birbirlerinin gözlerinin içine bakmaya başlamıştır. İkisi de gözlerinin içindeki kıvılcımı ve ışığı görüyordur. O kadar güçlüdür ki içlerini ısıtıyor ve sevgiyi yoğun olarak hissetmeye başlarlar. Birden ikisinin ağzından da şu söz dökülür.

İsmet ve Selinay: Aman tanrım.

BİRİNCI BÖLÜM SONU

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 19, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İsinay: Bir BKFT-UDT Ortak Görev Gücü HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin