Bu bölümü en büyük okuyucum Firdes'e ithafen yazıyorum keyifli okumalar...
-
Öğlen uyandığında yine ilk idrak ettiği yapacak hiç bir şeyi olmayışıydı. Lise hayatı boyunca tek ilgilendiği şey gitarı ve baterisiydi. Ve bir de dangalakca arkadaşları. Ve şimdi her biri de hayatlarına hiçbir şey olarak devam ediyorlardı. Zaten kendisi asosyal manyagin tekiydi ve böyle evde salakça oturmak hoşuna gidiyordu aptal sarışının. Her ne kadar bu bir kız lakabı olsada kendisi bir erkekti.
Kalktı ve bir sigara yaktı. Sigaradan düşen küllerin canı yanıyordu. Neden mi? Çünkü isyankar bir insanoğlu cehennemde yanıp kül olduktan sonra dünyaya kül olarak gönderilmişti. Ve şimdi de bir sigara külüydü. Beyza bir insan halini bir kül halini düşündü. Dünyada Vini'yle, Andy'le, Johnny'le, sigarayı sevdiği günler geldi aklına ama şimdi nefret ediyordu sigaradan. Bari başka birinin sigara külü olsaydı. Tam bunları düşünürken aptal sarışın onu kül tablasina çırptı. Beyza bir an titredi çünkü porselen kül tablası buz gibiydi. Off off. Bütün bunlar tık yumağının peşine takıldığı için gelmişti başına. belki şimdi dilberdudagi ya da malibu dediği arkadaşıyla mimar birlikte mimar olmuş , para kiriyorlardi. ya da sinavi kazanamamis mimar olamamış, Şiliye kaçmış olacaklardı. hayalleri hayal olmuştu. Temel liseye 10000 lirayı kül olmak için mi ödemişti yani.
Beyza bi baktı ki aptal sarışın gitmiş basindan. o sırada bi kadın geldi başına ve kül tablasini alarak çöpe döktü. Anaaaaa çöpten kurabiye vardı. Beyza kurabiyeye yan yan baktı ve pisliklerden diye geçirdi aklından. Artık sogumustu onlardan. Ailesinin verdiği terbiye olmasaydı bela okuyacakti şimdi. Ama bela okursa yedi sulalesinin başından bela eksik olmaz diye korktu ve iyimser beyza tüm sigara markaları batmasın diye bela okumadi. Hem belki bu iyiliği yüzünden tekrar cennete alınırdı. Halbu ki salako bir şeyi hesaba katmamisti. O kadar insan zehirleniyordu bu illetten.
En sonunda dayanamadı ve kendini çöp kutusunun karanlığına bıraktı külcük.
