Alış-Veriş

49 3 0
                                    

İçeri gittiğimde çoktan Hafize abla odayı temizlemişti.Odanın içinde bir gaardolap,makyaj masası ve yatak vardı.Odama gidip biraz olanları düşündüm.Ben nerdeydim bir mafyanın elinde mi yoksa tatilde mi?
Anlamış değilim.Telefonumu çantamdan çıkarıp bildirimlere bakmak istedim ama telefonum ortada yoktu her yerde aradım ama yok.Ben ararken bir anda kapıyı çalmadan onur içeri girdi.

-Destur.İnsan bir kapıyı çalar.

-Bunu mu arıyorsun?

-Benim telefonumun sende ne işi var.

-Öylece serbest bir şekilde seni salacağımı mı düşündün.

-Ne saçmalıyorsun sen ver şu telefonu.

-İlk başta beni dinle küçük bayan.Kurallarım var.Birincisi telefonunda benim haberim olmadan kimseyi aramiyacaksın.İkincisi polisi aramaya kalkarsan babanda borçlarıyla beraber diğer tarafa gider.
ANLADIN MI?

-İğrençsin.O telefonu bana ver.

-Anladın mı?

Ben ona iki adım atarken o bir adım geri atıyordu.Sonra bir anda benim iki elimi arkamdan tutup duvara yasladı.Nefesini yüzümde hissediyordum.Cok tatlıydı.Ama canım yanıyordu.Dislerini sıkarak konuşmaya başladı.

-Bak bana bir daha böyle bir hareket yaparsan kötü olucak.

Konuşurken hem gözlerime hem de dudaklarıma bakıyordu.

-A-anladım.

-Guzel.

Diyip beni bıraktı.Bileklerim kızarmıştı.Kapıyı sertçe çekip çıktı.
Oturur oturmaz evin bir yardımcısı içeri girdi benim yaşlarımdaydı.

-Onur bey sizi aşağıda bekliyor.

Tamam diye başımı salladım.Telefonumu alıp aşağıya indim.Arabada onur oturmuş telefona bakıyordu.İceri girdiğimde hiç başını kaldırmadı.Birsey demeden karşısına oturdum.Araba biraz ilerledi telefonu bıraktı.Bende kızarmış bileklerime baktım.Onurunda bileklerime baktığını fark ettim.

-Acıyor mu?

-Hayır.

-Ver bakim.

-istemez.

-Ver dedim.

Bileğimi kendine doğru çekti ve baktı.

-İsmail oradaki kremi versene.

Şoför kremi verince nazik bir şekilde koluma sürdü.Sonra birşey demeden bıraktı.Alış-veriş merkezine gelmiştik.Cok büyüktü.Onur önümden yürüyüp bir mağzaya girdi.Bende peşinden pısırık gibi gittim.Gidip bir koltuğa oturdu.

-Seç.

Birşey demeden kıyafetler arasında dolaştım.Kıyafetlere baktım.Güzledi ama fiyatları da bir o kadar güzeldi.Bir aylık maaşım resmen yuh.Aman banane sonuçta o ödüyecek.İlk elime aldığım elbise siyah ve yırtmaçlı bir elbise.Sonra kırmızı ve uzun.Gidip kabine girdim.İlk olarak kırmızı elbiseyi giydim.Kabin kapısına biri vurdu.

-Dolu.

-Benim giyindiysen çık bakim.

Çıktım.Hemen bacaklarıma baktı ve sonra göğsüme.

-Guzel sana yakışmış ama fazla kırmızı.Diğerini dene.

-Ben beğendim ama.

-Hadi git diğerini giy.

Oflayıp içeri girdim.Siyah yırtmaçlı elbiseyi giydim.Oha cok güzel inanmıyorum.

-Wow bir insana herşey mi yakışır.

-Sen bana mı yürüyorsun.

-Ne alakası var.Neyse bunları ver giyin sen.

Birşey demeden üstümü çıkarıp verdim.Ustumu giyip çıktım.Ben gittiğim de onur yoktu.Galiba dışarda beni bekliyor.Elimi kolunu sallayarak çıktım.Arkamdan onur bağırdı.

-Nereye kaçıyorsun?

-Kaçmıyorum çıktığını düşündüm.

-Neyse bu ayakkabıları dene.

Verdiği ayaklarını biri siyah biri beyaz.İkisini alıp denedim ve küçüktü.

-Bu küçük.

-Kac numara giyiyorsun.

-38.

-Oha neyse yetkilileri çağırıp geliyorum.

Ayakkabıları ve kıyafetleri alıp kasaya gittik.Tabiki onurun adamı ödedi.Biraz da gündelik elbise alıp eve geldik.


MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin