|29|

234 27 80
                                    

T:Tom Felton

I love your Smile

Günler geçmişti, annemin ölümünden tam 1 hafta geçmişti, şimdi ise derse gelmiştim.
Okula hiç gelesim yoktu ama gelmiştim, başımı sıraya yasladım ve gözlerimi kapatıp iç çektim.

1 haftadır Tom benimle ilgileniyordu ve bu hoşuma gidiyordu...

C: Miranda, iyi misin?

Gözlerimi yavaşça açtım ve yakınımdaki Cassius'a baktım.

-"iyiyim, yorgunum sadece."

C: o zaman çıkışta kafeye gidelim ve kahve içelim.

-"olur gideriz."

Gülümseyince hafif bir tebessüm ettim ve tekrardan gözlerimi kapattım.
Telefonumun titreşmesi ile gözlerimi açtım, pantolonumun arka cebinden telefonumu aldım profesörün sınıftan çıkması ile telefonuma baktım.

TOMCUK arıyor...

Yüzümdeki kocaman gülümseme ile telefonumu açtım ve kulağıma götürdüm tek elimle de çantamı toplamaya başladım.

-"efendim birtanem."

T: bitti mi dersin?

-"hıhım, çantamı topluyorum arkadaşımla kahve içmeye gideceğim."

T: güzel ben de mola verdim biraz.

-"akşa-"

T: bu akşam biraz doluyum...

-"aa o zaman başka bir akşam yemek yeriz?"

T: olur birtanem.

Neden doluydu acaba?!

-"o zaman görüşürüz."

T: görüşürüz güzelim.

Telefonu kapattım ve pantolonumun arka cebine koydum.
Omuz çantamı takıp ayağa kalktım.
Cassius kapıda beni bekliyordu, hızlı adımlarla yanına ilerledim.

C: kiminle bir akşam yemek yiyorsun bakalım?

Sırıttım.

-"sevgilim..."

Tek kaşını sorgular bir şekilde kaldırdı.

C: bir sevgilin olduğunu bilmiyordum.

-"yeni 1 hafta oldu, annemin ölümü öğrenmeden bir saat önce sevgili olmuştuk..."

C: uh... zamanlamanız harika diye yorumladım.

-"eh."

Okuldan çıkmıştık ve ilerideki kafeye yürüyorduk, sabahtan beri bir şey yememiştim ama aç değildim, tamam son günler de her ne kadar yemek yemeye çalışsam da canım istemiyordu...

Dakikalar ardından kafeye gelmiş ve oturmuştuk, filtre kahve söylemiştim sadece, az kalorili.

C: sabahtan beri okuldayız bir şey yememiştin, sadece kahve içmek istediğine emin misin?

-"eminim."

C: peki, bugün ki notlar.

Tuttuğu notları çantasından çıkartıp bana uzattı.

-"teşekkür ederim, yarın veririm sana."

C: farketmez.

Gözlerimi etrafta gezdirdiğim de gördüğüm kişiyle şaşırmıştım.
Tom burada, hastanesinden oldukça uzak olan kafe de, üstüne üstlük bir kız ile.
Tek kaşımı kaldırdım ve onları izlemeye başladım.
Karşısındaki kadının yüzünü göremiyordum ama siyah uzun saçları vardı, ayrıca Tom gülümseyerek kadına bakıyordu.
Sakin ol Miranda, kıskanacağın bir durum yok arkadaşı olabilir...
Hızla telefonumu çıkarttım ve Tom ile olan mesajlaşmamıza girdim.

𝐩𝐲𝐬𝐜𝐡𝐨𝐥𝐨𝐠𝐢𝐬𝐭 𝟐/𝐭𝐨𝐦 𝐟𝐞𝐥𝐭𝐨𝐧Where stories live. Discover now