İthaf edilen üstün filoloji bilgisi ile okuyan, editleyen, denetleyen Zeynep Hoca.
* * *
Şehirde serin bir sonbahar havası hakimdi ve yakın zamanda turuncuya dönüşen yapraklar dökülmeye başlamıştı. Bu serin sonbahar sabahında ana caddedeki "Kafe-İN" isimli kafede iki arkadaş dükkanı açmaya hazırlanıyordu.
İsmet kahve makinelerini hazırlayıp çalıştırmış, tezgahı temizlemeye odaklanmıştı. O sırada Can da yerleri silmeyi bitirmişti.
"Abi ben yerleri silmeyi bitirdim, şu kovanın suyunu döküp geliyorum sonra masaların tozunu alacağım."
Can bunu dedikten sonra elinde kova ve paspasla arka tarafa geçip gözden kayboldu. Beş dakika sonra Can elinde bir toz beziyle dönene kadar İsmet tezgahı temizlemeye devam etti.
"Abi ben kovadaki kirli suyu döktüm, şimdi de masaların tozunu alacağım."
İsmet göz devirerek yaptığı işi bıraktı.
"Tamam da abi neden yapacağın her eylemi bana bildirmek zorundasın?"
Bunun üzerine Can sıkkın bir ifadeyle ağırlığını bir ayağından diğer ayağına verdi.
"Tamam abi ya ne kızıyorsun, bir daha yapmam..."
Can yapacağını söylediği işi yapmaya giderken, yani masaların tozunu almaya, İsmet bir kez daha göz devirip kafenin kapısına yöneldi ve 'KAPALI' yazan yazıyı 'AÇIK' yazan tarafa çevirdi.
"Bu arada akşam şehir dışından kuzenim gelecek, bir takım işlerimiz var, tek başına kapatsan sıkıntı olur mu?"
"Enti dedik geçtik..." dedi İsmet tezgahın arkasına geri dönerken.
* * *
Bitirim ikili iş başı yapalı bir saat olmuştu ve kapı o tanıdık çan sesiyle açıldı. Kafenin müdavimi olan Ege Abi sabah koşusunda ona eşlik edecek olan her zamanki smoothie'sini almak için gelmişti.
"İyi sabah koşuları abi," dedi İsmet elindeki smoothie'yi çalkalarken.
"Ooo günaydın kardeşim günaydın," diye karşılık verdi Ege Abi tezgahın karşısında olduğu yerde koşmaya devam ederek.
"Her zamankinden mi abi?" dedi İsmet şakayla karışık smoothie'yi tezgahın üzerinden Ege Abi'ye doğru uzatırken.
Ege Abi olduğu yerde koşmayı bırakıp tezgaha yaslandı ve "Biliyorsun kardeşim," dedi smoothie'yi alırken İsmete göz kırparak.
"Senin hesaba yazıyorum abi," dedi İsmet gülüp tezgahın altından bir defter çıkararak.
Ege Abi smoothie'sinden bir fırt çekip sabah koşusuna devam etmek için kapının yolunu tuttu, "Kolay gelsin çocuklar!"
İsmet gülerek deftere not almaya devam etti.
* * *
Öğlene doğru kapı gene o bilindik çan sesiyle açıldı ve içeriye bir grup genç muhabbet ederek girdiler. Daha doğrusu aralarından bir tanesi hararetli bir şekilde diğer ikisine bir şeyler anlatıyor, diğer ikisi de bunalmış bir şekilde onu dinliyorlarmış gibi yapıyorlardı.
"...El Salvador'un alt notalarının dark roast olmasının dilimde bıraktığı hisse bayılıyorum."
İsmet bu boş yapan herifin kim olduğunu çok iyi biliyordu, gençler köşedeki masalardan birine otururken bir başıyla hala yerleri paspaslamakta olan Can'a bir işaret verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsinay: Kahve Dükkanında Başlayan Bir Aşk Hikayesi
FanficBildiğinden şaşmayan, boyun eğmeyen, sivri diliyle güldüren, güldürürken düşündüren ve ilk andan başlayıp sona kadar asla karakterinden ödün vermeyen yeni grafik tasarım öğrencisi Selinay.. ..Ve ona deli gibi aşık olan 'BARİS'ta İsmet.