Jeongin okul çıkışında Minho'yu beklerken Jisung yanına gelen Hyunjin ve Changbin'e gülümsemişti.
"Ödeviniz ne alemde?" dedi Chan onlara bakıp. "Bu iki şapşal şirin beni sinirlendiriyor." diyerek Changbin ve Jisung'ı şikayet etti Hyunjin.
"Ne yapıyorlar?"
"Atari oynuyorlar. Atari oynayan mı kaldı Tanrı aşkına?" dedi Hyunjin göz devirip.
"Oysaki konunuz çok kolay." dedi Jeongin.
"Kolay mı?" diye isyan etti Jisung. "Aklımıza fikir bile gelmiyor!"
"Geçmişteki herhangi bir şeyi günümüze taşıyan bir proje yapacaksınız, nesi var bunun?" dedi Chan.
"İlgilenmiyorlar ki!" dedi Hyunjin kollarını çaprazlayıp.
"O zaman ilgilendikleri alanla birleştirin." dedi Seungmin de. "Atari oynamaya bayılıyorlar. Yazılımıyla oynayın. Sen yazılımdan anlıyorsun Hyunjin, okulda bilgisayarına el atmadığın kimse kalmadı. Bütün bilgisayar hocaları sana projeyle der anlattırdı ve sen hepimize basit animasyonlar yapmayı da basit kodlar yazmayı da öğrettin. Bunlar da dış tasarımıyla uğraşsınlar."
"Oha çok mantıklı! Atarideki karakterleri geliştirebilir miyiz Hyunjin?" dedi hevesle Changbin.
"Şansımızı deneyebiliriz."
"Dört yıldır bunlarla uğraşıyoruz, hepimizin üniversite için ek puanı olacak bu projeler. Yaparsanız şahane olur." dedi Jeongin de gülerek.
"Bu hafta hariç dokuz hafta kaldı, başlayalım bir an önce." dedi Hyunjin de. Üçü anlaşıp hızla gözden kaybolurken yanlarına Felix gelmişti.
"Cadı'yı mı bekliyorsun?" dedi Felix Jeongin'e bakıp."
"Evet." dedi Jeongin. "Abine cadı demen hoş değil."
"Bu ikimizin arasında." dedi Felix omuz silkip. "Nasıl gidiyor projeniz? Akıllı saatime değecek mi?" dediğinde Jeongin güldü.
"Değecek. Bilim kurgu filmlerinde olan şeyi gerçeğe taşıyoruz." dediğinde Felix gülümsedi.
"Fantastik kurguyu hayatına sokuyorsun ama farkında değilsin."
"Ne demek o?" dedi Chan.
"Hala ona Nimbus 2000 almadığım için kızgın." diyerek yanlarına geldi Minho. "Nasıl gidiyor çalışmalarınız?" diyerek de konuyu dağıtmıştı.
"İyi, bitirip test aşamalarına başlayacağız önümüzdeki hafta." dedi Seungmin. "Sizinkinden haberimiz var, projeksiyonu yerleştirmek üzereymişsiniz."
"Evet, şimdi onu yerleştirme zamanı. Önce evinize, oradan garaja, hadi Jeongin." dedi Minho.
Jeongin elindeki kaskı başına geçirirken Minho karşı kaldırımdaki motoruna gitmişti.
Bir süredir her okul çıkışı Minho'yla malikaneye gidip durduğu için, bisikleti hala garajdaydı. Bu akşam onu oradan almayı planlıyordu.
İki genç diğer üçüne el sallayıp gözden kaybolurken, Jeongin yavaş giden Minho'yla depoya yaslanmak yerine ellerini dizlerine koymuştu. Minho biraz hızı arttırdığında refleks olarak diğerinin beline sarılmış ve evlerine geldiğinde bırakmıştı.
"Bekle burada, hemen inerim." dedi Jeongin evlerine koşarak. Parçaları farklı farklı kutulara yerleştirip toplamıştı dün akşam. Onları sırt çantasına yerleştirmiş, hızla aşağı inmişti. "Gidebiliriz." dedikten sonra motora binmişti.
İki genç hızla malikaneye giderken Jeongin çok fazla eğilip parçalara zarar vermektense Minho'nun beline tutunmuştu.
Malikanede direkt garaja geçmiş, Minho annesine geldiklerini haber verince iki genç çalışmaya başlamışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
XXI. Yüzyıl Cadısı 🐈⬛ /JeongHo
ФанфикJeongin, Seul'de oldukça zeki öğrencilerin bulunduğu bir teknik lisede okumaktadır. Son dönem ödevlerinden biri olan drone yapımında takım arkadaşı kurasında Jeongin'e çıkan isim, genç hariç herkesi biraz tedirgin etmiştir. - 20230319-20230427 yazıl...