Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çeviri hatası olabilir. Uyarı: Hafif smut. Levi x F! Reader İyi okumalar! Istek just_leviii
*°+☆-
"Sigara içmemelisin." Levi'nin kendisiyle kimin konuştuğunu anlamak için arkasını dönmesi gerekmiyor. Kendisini bu kadar üzgün bir durumda görmek için burada olmamasını neredeyse diliyordu, hikayelerin onu resmettiğinden çok farklı bir insan. Bir nefes daha aldı ve dumanın boğazına gömülmesine izin vererek kısa bir nefesle dudaklarından çıktı. Çevresindeki gece hayatı soluk renklerle dans ediyor, fenerler caddede uğursuz bir şekilde titriyor ve hala birkaç başıboş kişiyle oyalanıyor.
"Bu senin için boktan." Bir nefes daha alıyor. Ayak seslerin onun yanında durana kadar kendi kalp atışından daha yüksek bir sesle kulaklarında yankılanır ve bir anda ciğerleri yeterince hava alamaz hale gelir. Senin yakınlığın ona her zaman bir şeyler yaptı, aklını orada olmaması gereken düşüncelerle bulandırdı, aylar önce söndürdüğünü sandığı bir alevi uyandırdı.
Elinizi sırtından aşağı kaydırdığınızda, vücudundaki her çatlağı biliyormuşsunuz gibi omurgasının yumrularını fırçaladığınızda vücudundaki yorgunluğu gizleyemiyor. Ve yaparsın, çünkü onu herkesten, kendinden daha iyi tanımana izin verdi. Bu yüzden burada sadece gömleği ve çıkartmayı sevdiği o ince şortla, sabahın lanetli bir saatinde sağlığı için endişelenerek buradasın. Uyuyamıyor olman onun suçu, onun üzüntüsüne önceden planlanmamış bir etki.
"Levi ?"
Onun gibi yaşlı bir asker için duyduğun endişeyle çatlamış sesinle karşılaştığında ne yapması gerekiyordu? Düşüşünün bedenine sarılı kurtuluşuna nasıl direnecekti? Yapamaz. Sigara izmaritleri bunu telafi ediyor. Adını telaffuz edişinden, seksin sadece seks olmaktan çıktığı gecenin köründe onunkine sarılı vücuduna kadar sana aşık.
"Uyumuş olmalısın." Bir yanıt vermeye karar verdi ve el, sırtını nazik, sıcak fotoğraflarla kavurdu. Söylenecek doğru şey bu muydu? Sana yüklediği suçluluk duygusuyla çalkalanan midesini görmezden gelemez. Onun bencilliğinin senin mahvolmuş masumiyetinin sonucu olduğunu bilmek onu rahatsız ediyor. Tek istediği, söylediği her şeyi geri almak, dünya dönmeyi bırakana kadar seni kollarına sarmak.
"Sen de olmalısın." Levi, birisinin kendisi gibi savaşta sertleşmiş bir katille nasıl bu kadar şefkatle ve şefkatle konuşabileceğini düşünür, sanki bilincine yığılan tüm hayatlar hiçbir şey ifade etmiyormuş gibi, sakladığı duyguları paylaşmamakta sorun yokmuş gibi. Kendinizi ona ne kadar açsanız da, bedeniniz ve ruhunuz, sanki aynı savunmasızlığı hayatları tereddüt etmeden sona erdirmek için kendi avantajına kullanmamış gibi ona güvenin. Ne zaman kapını çalsan ya da seni becerdiği yataktan kaçıp yıldızlarda kaçmaya kalksa, bu onu ürpertir. Tüm bunlar olurken, vücudun şiltesini o kadar zarif bir şekilde örter ki, göğsü utanç düğümleriyle sıkışır. Kim o saflığı alıp götürecek? Vücudunu onun şiddetiyle lekele, kalçalarının pelvisine yaptığı her acımasız vuruşla yaydığın ışığı mahvet.
Ama belki de dudaklarından aşağılayıcı, aşağılık sözler döküldüğünde şehvetten başka bir şey vardı, öpücük ısırmış dudaklarınızı en nefis şekilde bırakan adıyla ya da onu duygusal ve duygusal olarak daha yakına çekmeye çalışan saçlarının arasından geçen yumuşak parmaklar. fiziksel olarak, bu onun odasında uyumana izin vermesine izin verir. Bir yanı, siz yaklaşmadan önce her ne ise ondan uzaklaşmayı diliyor, bu yüzden bu ilişki, tutunduğu diğer herkes için yaptığı gibi sizin de sonunuzu getirdiğinde, onu olduğu gibi parçalamayacak. şimdi olur
"Yatağa geri dönelim." Size gitmenizi söyleyip söylemediğini, bunun kendisini ve sizi kaderin hazırladığı şeyden koruyup korumayacağını merak ediyor. Ona yaşadığını hatırlatan tek şeyden vazgeçebilseydi, bu onun kalbini bağışlaması için yeterli olur muydu? İstiyor, tanrım, varlığının her zerresiyle çekip seni kendisinden başka herkesi bulan ölüme bağlamaktan alıkoymak istiyor.
