1'

72 5 19
                                    

     "Matematik sınavınızı 5 klasik soru yapacağım ona göre hazırlanın" 1.50 ,miyop, gıcık hoca Mine konuşurken ağrıyan başımı masadan kaldırdım. Etrafıma baktığımda herkes pür dikkat hocayı dinlerken ben gözlerimi ovuşturuyordum.

Sınıfın inek kızı Sinem hocaya yalakalık yaparken ellerimi kütletmeye başladım. İlk dersten başıma ağrı girmişti. Matematik çekilmezdi özellikle hocanız gıcıksa.

     Sinem'in yalakalığı bittiğinde gözler bana dönmüştü. Gıcık karı her ders sonu bana laf sokardı. Ellerimi birleştirip söyleyeceği saçma şeyi beklemeye başladım. Hoca elindeki kalemleri bırakıp masanın üstüne oturdu. Kısa olduğu için görmek azda olsa kolaylaşıyordu.

     "Dersimde uyumana rağmen yüksek notla geçiyorsun gizliden matematiği sevdiğini biliyorum" dedi kibirle. Ellerimi dizlerimin üstüne koyarak "Matematiği severim sadece sizin sesinize katlanamıyorum" dedim onu taklit edercesine. Sınıfın aptalları "Oo" sesleri yaparak hocayı kızdırmayı başardılar. Hoca oturduğu yerden kalkıp sinirle bıraktığı  kalemlerini geri eline aldı. Zilin çalmasıyla eşyalarımı topladım. Dersimiz beden olduğundan gidip kıyafetlerimizi değiştirmemiz gerekiyordu. Beden hocasıda sıkıntılıydı.

     Herkes soyunma odasına ilerlemeye başladı. Okula ilk geldiğimde soyunma odasına girmiştim. Erkeklerin "Kanka sen ne zarganaymışsın, oo kanka sendeki vücut bende olsa" gibi birbirlerine yaptıkları yorumları duyduktan sonra bir daha asla oraya ayak basmadım.

     Pazartesi ilk dersimiz rehberlikti ama biz matematik işliyorduk. Sınıf hocamız özellikle matematik işliyordu . İkinci ders bedendi bende sabahtan kıyafetlerimi giyip geliyordum.
Çantamı toplayıp okul dolaplarının yanına ilerledim. Okulumuz çok büyüktü. 5 katlıydı. Giriş katta okulun aldığı ödüller ,temizlik odaları , soyunma odaları ve öğretmen odası vardı. 1. katta 9. sınıflar , 2.katta 10, 3.katta 11 , 4.katta 12'ler vardı. Her katta tuvalet, kişisel dolaplar ve rehberlik odası vardı. 5.katta konferans salonu, öğrencilerin seçtiği kulüpler ve müdür odası vardı. En alt katta kantin vardı.

     Beden hocası spor salonunda bizi boy sırasına sokup ardından basket potasını önüne  dikiyordu. Basketbola  çok önem veriyordu. Önce ısınma hareketleri yaptırıp sonra elimize top verip basket attırıyordu. Potaya topu geçiren onun gözünde büyüyordu. Tekrar sıraya geçtikten sonra hoca karşımıza dikildi. Bol eşofmanı ve yapılı vücuduyla elinde tuttuğu topu sektirmeye başladı. "Bugün basketbol oynayacağız"dedi. Hiçkimseden ses çıkmayınca kafasını kaldırıp üzgün suratla bize baktı. Hevesi kırılmış gibiydi. "Sınıfınız 30 kişi olduğu için 15-15 gruplara ayrılıp maç yapacaksınız."dedi ,heyecanla sözlerine devam etti "Kızlar ve erkekler karışık takım olacak listede ilk 15 ve diğer 15 olarak gruplar ayrılacak." topu eline alarak koltuğuna oturdu. Tek tek isimleri saymaya başladı.
"Sinem Öz"
"Osman Eren"
"Mert Eren"
....
    İlk 15'i saydıktan sonra diğer takımı saymaya başladı.
"Rana Saç"
"Beren İlham"
"Bartu Ata Kılıç".

    İsim okunduğunda 2. takımın olduğu yere doğru ilerledim. Şahsen Sinem'le aynı grupta olmadığım için mutluydum.

     Hoca listeyi bitirdikten sonra ellerini beline koyarak "Önce takım kaptanı seçin"dedi. Etrafıma baktığımda diğer gruba göre daha avantajlıydık hem erkek olarak çoktuk hemde uzun boylu insan çok vardı. Diğerleri takım kaptanlarını seçmişlerdi.

     "Bartu basketbolla aran nasıl?" sesin geldiği yöne baktığımda karşımda Ceren'i gördüm ellerini birleştirmiş sorusuna cevap bekliyordu. Hiç oynamak istemiyordum. "Çok kötü" dedim kısık şekilde. Ceren kafasını salladıktan sonra diğerlerinin yanına gitti. Arkamı dönüp oynamamak için sebep düşünürken omzumdaki el ile arkamı döndüm. "Bartu baya iyiymişsin hiç söylemedin" eli omzumda olan Berke gülerek potayı gösteriyordu. Kafamı hafif sağ yaptığımda köşede gülüşen Ceren,Cemre ve Selin'i gördüm. Belli benim aptallığım Ceren'in benimle uğraştığını unuttum. Berke kolumdan tutup diğerlerinin yanına çekiştirdi.
^^

FilozofWhere stories live. Discover now