𝐁𝐢𝐩 ........ 𝐁𝐢𝐩 .... 𝐁𝐢𝐩..................
Alarmı kapattıktan sonra esneyerek uyandın. Perdenin arasından sızan güneş ışığı yüzüne vuruyordu... Uzun bir esneme sonrasında Yataktan kalkıp Koridora yürüdün.
Y/N : Güneşli güzel bir sabah daha... Fakat işe gitmem gerekiyor , işe geç kalmak kötü bir gün yaşamama neden olur sonuçta. Minik bir duş alsam bence bir zararı olmaz feci halde kötü korkuyorum.
Banyoya doğru yürüdün ve sıcak bir duş aldın . Banyodan çıkınca üzerine bir bornoz geçirdin ve ardından bir havlu ile kafanı sardın. Tam banyodan çıkacakken gözün aynadaki yansımana takıldı.....
Y/N: iç çeker..... Gözlerimin altlarında morluklar oluşmaya başlamış. Fazla mesailer yüzünden olmalı fakat mesaiye kalmaz isem kirayı ödeyemem... Her neyse vaktim yok.
Bir çırpıda hazırlanıp evden hızla ayrıldın. Durağa doğru koşmak zorunda kaldın çünkü duş alman ve ayna karşısında fazla düşünmen zaman kaybına neden olmuştu.
Y/N: (nefes nefese).. YETİŞTİM! Aslında... boşuna koşmuş olmalıyım çünkü otobüsün gelmesine daha 5 dakika var.
Telefonunu açıp gelen bildirimlere göz gezdiriyordun sonrasında içine izleniyormuş gibi bir his doğu verdi . kafanı kaldırıp karşına baktığında siyah uzun ve dağınık kıvırcık saçları olan birisi dikkatini çekti... Oldukça uzun boyluydu Hırkası omzundan düşmüştü fakat bu onu rahatsız etmiyor gibi görünüyordu . Kollarında derin yara izleri vardı , obsidyen gibi gözleri kocaman ve siyah.... Gözlerinin çevresinde siyahlıklar vardı ve sana oldukça büyük bir gülümseme ile bakıyordu .
Y/N : Gözlerini benden ayırmıyor hatta kırpmıyor bile çok rahatsız edici... Ama yalan söyleyemem hoş bir görünüşü var.
Gözlerin onu incelerken fiziğine takılmıştı iyi bir fiziği var gibi duruyordu.
Yazar notu : Pekala sevgili okur burada seni gözetleyen o , gözlerini ondan çekme vakti geldi hem otobüsünü kaçıracaksın unutma.
Y/N : Dikkatim dağılmış otobüsün geldiğini fark etmemişim bile?!
Otobüse bindikten sonra boş bulduğun bir koltuğa oturduktan sonra iç çektin , sonrasında dışarıyı izlemeye başladın fakat otobüs ile geçtiğiniz yerlerde bina dışında başka bir şey yoktu.. Kısa bir süre sonra otobüsün içine bir göz atmak istedin ve bir anda gözün tanıdık birisine takıldı
Y/N: Yine mi o... Yoksa beni takip mi ediyor ? Off gene paranoyak gibi konuşmaya başladım aynı duraktaydık ve aynı otobüse bindik büyük ihtimal ile bir rastlantı yani boş versem iyi olur.
Otobüs sıradaki durakta durdu ve indin. İş yerine gelmiştin , bir benzin istasyonundaki markette kasiyer olarak çalışıyordun.
Y/N : Merhabalar! Gene yavaş ve sıkıcı bir gün daha ha Clara ?
Clara : Ne demezsin her gün aynı şeyler zaten...
Y/N : Çok solgun görünüyorsun bir sorun mu var ?
Clara : Hastayım.... bu gün doktor randevum için işten erken ayrılmam gerekiyor .
Y/N : Geçmiş olsun.. Bu arada bir dakika bütün işler bana mı kalacak ?!
Clara : Sadece bir günlük bence altından kalkabilirsin hadi arkadaşın için?
Y/N : Bana dondurma ısmarlarsan neden olmasın
Clara : ahh.. peki yarın ısmarlarım şu an yanımda param yok
Clara bir kaç saat sonrasında iş yerinden ayrıldı . Akşam geç saatlere kadar reyon ve kasa işi sana kalmıştı... 2 işi birden yapmak zor olmalı.
Yazar Notu: Seni çok zorluyorum biliyorum okur fakat özel kısma geliyoruz sabret. <3
Y/N : Çok yoruldummm.. Her yerim ağrıyor clara eğer böyle bir şeyi bana bir daha yaparsa onu kendi ellerim ile boğacağım.
Dinlenmek için kafanı masaya koydun ve sonrasında....
???: Selam
Y/N : ( otobüsteki garip yabancı..) Uhh merhaba nasıl yardımcı olabilirim?
??? : Güzel kokuyorsun
Y/N : .. umm tamam teşekkürler... sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
??? : Adın ne ?
Y/N : Y/N (okuyucunun ismi)
??? : Çok güzel ve nadir bir isim sanırım hayatımda ilk kez duyuyorum. Benim (glitch) ama sen bana John doe diyebilirsin . İşten sonra bir yere gitmeyi planlıyor musun?
Önemli not : John Doe kimliği belirsiz erkek cesetlere konulan isimdir .
Y/N : Aslında hayır sadece eve gitmeyi düşünüyorum...
Bu sözleri söylerken john kızarmaya başlamıştı ve daha mutlu olmuşa benziyordu birkaç saniye bakıştınız ve ardından sessizliği bozan sen oldun.
Y/N : Başka yardım edebileceğim bir şey var mı john ?
John sessizliğini korudu... Sen ona bakmaya devam ediyordun çünkü olanlara anlam veremiyordun ardından john hiçbir şey demeden arkasını dönüp öylece gitti.
Y/N : bu neydi şimdi ya.... Her neyse
Birkaç saat çalışmadan sonra iş yerinden ayrıldın . Tam da benzin istasyonundan çıkacakken ....
John : merhaba
Y/N : AAaa! a.. korkuttun beni .
John : ....Korkmayı sever misin?
Y/N : Biraz.. ama birilerinin akşam geç bir saatte birden beni korkutmasından hoşlanmıyorum.
John : Korkunca çok tatlı oluyorsun
Y/N : .... ( evet.. kararım kesin bu bir psikopat)
John : seninle eve gelebilir miyim?
Y/N : Yabancıları evime davet edemem üzgünüm John.
John : yabancı sayılmam arkadaş olabiliriz belki de daha fazlası....
Y/N : John gerçekten gitmeliyim
John üzülmüş gibi görünüyordu fakat yabancı birisini evine davet etmemen gerektiğini çok iyi biliyordun hele böyle birini.
John : peki... görüşmek üzere Y/N.
Ardından hızlı adımlar ile durağa gittin otobüse bindin ve inmen gereken durakta indin. Eve doğru hızla ilerledin çünkü hala içinde takip edilme korkusu vardı. Eve vardın ve etrafa baktın... Kimse yoktu.
Y/N : Belki de takip etmiyordur ha?...
Ardından eve girdin ve üstünü değiştirdin ve oturma odasındaki koltuğa oturdun . Aklına bu gün olanlar geldi ve tedirgin oldun. Clarayı aramak istedin fakat açmadı
Y/N : Neden açmıyor ? umarım iyidir... (esneme) Haaa.. çok uykum var.
Odana gittin.. hava sıcaktı bu yüzden camı açtın ve yatağına uzandın. Annenin sen küçükken sana verdiği beyaz peluş tavşan yatağının kenarında duruyordu. Rahatsız olmuş gibi hissettiğin için tavşanı alıp sarıldın ve rahat bir uykuya daldın.
1. Gün sonu.
Devam Edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
John Doe X Reader
RomanceHayatına hiç beklemediğin bir anda hiç tanımadığın birisi girivermişti devamında ise alışman gereken heyecanlı olaylar seni bekliyordu .