3

139 20 1
                                    

"Hey Seungmin! Beni dinle biraz." Peşinde dolaşan Woo'ya göz devirdi tekrardan. Aldatıldığını görmesine rağmen hala gelip onu ikna etmeye çalışıyordu. Seungmin gşt gide ondan nefret ederken artık bu durumdan bıkmıştı.

"Ya istemiyorum! Bşr yürü git artık sal beni ya. Bitti oğlum bitti. Ben seni sevmiyorum artık. Ne olacak yani sen peşimde dolaştın diye seni affedeceğim öyle mi? Mal mısın nesin ya! Kendi gözümle gördüm hala boş boş konuşuyorsun. Gelme peşimdende." Woo Seungmin'in bu ters çıkışı ile dona kalmıştı. Seungmin bunu fırsat bilerek oradan ayrılırken arkasına bile bakmıyordu. Artık sabrı tükenmişti.

Koridordan dönecekken karşısına çıkan bedenle gerilemişti. Az kalsın çarpışacaklarından elleri tuhaf bşr şekle girmişti, karşısında ki de aynı onun gibi gözüküyordu.

"Seungmin?"

"Hyunjin?"

Hyunjin Seungmin'e bakarken arkasında beliren Woo ile kaşlarını çatmıştı. Seungmin onun odağını fark etmiş ve arkasını dönmüştü.

"Seungmin dinle beni lütfen." Seungmin göz devirerek koridorda ilerlemeye başladığında Woo peşinden gitmeye çalışmıştı. Hyunjin onun bu hareketiyle onu yakasından yakalamıştı. Woo yakasında ki ellerle şoka uğrarken Hyunjin yüzüne yaklaştı.

"Bana bak Woo. Sadece Seungmin değil, eğer birinin peşinde onu rahatsız ederek dolaştığını görürsem seni gebertirim. Geçen yıl seni nasıl dövdüğümü hatırlıyorsun değil mi? Bu sefer sadece burnunu morartmam." Hyunjin onu ittirerel bıraktığında Woo yakasını düzeltti ve Seungmin'in gittipi koridora bakarak ayrıldı.

Hyunjin Seungmin'in gittiği yoldan gittiğinde çocuk çoktan kaybolmuştu. Onu yakalama isteği ile hızını arttırdı. Hızlı adımları koridorda ilerlerken aynı zamanda etrafa bakınıyordu. İleride Seungmin'i gördüğünde koşmaya başladı.

Çocuğun kolundan hafifçe tuttuğunda Seungmin ona durmuş ve ona dönmüştü. Yüzü kızarmıitı ve elleri titriyordu.

Hyunjin endişeyle daga sa yaklaşmış ve iki kolundan tutmuştu. "İyi misin? Ne oldu? Oturalım mı bir yere?"

"İyiyim sadece çok sinirliyim. O şerefsizi gebertmek istiyorum." Hyunjin Seungmin'in saçlarını geriye atmış ce ellerini sıkıca tutmuştu. Bu Seungmin'i şaşırtırken sakinleştiğini hissediyordu. Hala içinde yanmaya devam eden bir ateş vardı ama ellerinin titremesi durmuştu.

"Daha iyi misin?" Kafa sallayarak ellerini çekti Seungmin. "Sınıfa gitsem şyi olacak. Prova da görüşürüz." Onun cevap vermesini beklemeden ilerledi.

Hyunjin onun tavrına anlam verememişti ama sorgulamıyordu. O da kendi sınıfına giderken Seungmin çoktan sırasına oturmuştu.

Felix Seungmin'i gördüğü gibi üstüne atlamış ve sarılmıştı.

"Seungmin naber?"

"İyi değil." Seungmin'in ifadesini görünce ters giden bşr şeylerin olduğunu anlamıştı çocuk.

"Ne oldu?"

"Woo peşimde dolanıp duruyor."

"Ne?" Felix çocuğa şaşkınlıkla bakıyordu. Telefondan mesaj atarak rahatsız etmdk yüzsüzlüktü ama o buna rağmen üstüne arkadaşını rahatsız mı ediyordu?

"Ne dedi sana?"

"Yanlış görmüşüm. Kızla flört etmiş ama öpüşmemiş. Flört ederken bile aklında brn varmışım. O kız sadece takılmalıkmış. Birbirimizi gelip geçici insanlar yüzünden üzmemeliymişiz." Bu son damlaydı. Arkadaşını üzüyor, kızdırıyor sonra da gururunu hiçe mğ sayıyordu? Seungmin ona hiçbir kötülük yapmamıştı. Her zaman anlayışlı biri olmuştu ve onu hiç arks plana atmazdı. Bşr ayrılık olacaksa eğer normsl bşr ayrılığı hsk ediyordu.

Felix ayaklandığı gibi dışarı çıkarken Seungmin ilk önce ne olduğunu anlayamamıştı. Sonrasında arkadaşının peşinden gitti. Arkasından nereye gittiğini ve neler olduğunu soruyordu ama Felix onu dinlemiyordu.

Felix Woo'nun sınıfının önüne geldiğinde Seungmin gözlerini pörtletti. Felix Woo'yu dövmeye gelmiş olamazdı değil mi?

"PARK WOO ÇIK DIŞARI!" Woo duyduğu isimle kapıya baktığında gördüğü siyah saçlı çocuk ile neye uğradığını şaşırmıştı. Felix'in kalın sesi zaten korkutucuyken bir de siyah saçları onu daha da korkutucu yapıyordu.

"ÇIKSANA LAN!" Woo anında ayağa kalkıp Felix'in yanına adımladı. "Felix ne oluyor?"

"Ne mi oluyor? Hiçbir şey olmuyor Woo. Hiçbir şey olmuyor. Sen Seungmin'i aldatıyorsun, sonra mesajla özğr diliyorsun, kabul etmeyince telefondan rahatsız ediyorsun, okulda peşinde dolaşıp 'evet senş aldattım ams seni onlardan daha çok seviyorum' diyecek kadar aşağılık davranıyorsun ama kimse de çıkıp ne oluyor demiyor. Kimse de seni ayıplamıyor. Hiçbir şey olmuyor!" Felix'in kalın sesi koridorda yankılanırken öğrenciler fısıldaşmaya başlamıştı.

"Ah, sanırım artık bu farklı olacak." Felix yapmacık bşr şekilde gülümsemiş ve Seungmin'in yanına adımlamıştı. Woo arkasından bağırdı.

"Sen hala aynı kişiden mi hoşlanıyorsun Felix? Hani kızlardan hoşlanan. Belki de o yüzden kız gibi görünmeye çalışıyorsundur."

Felix öğrencilerin arasına karışmadan önce arkasını döndü. "Bir gün arkadaşımı aldattığın o aptalları götürdüğün yere gidelim beraber de ben sana göstereyim kız gibi miyim." Öğrenciler arasından yükselen tezahürat ile gülümsedi Felix. Seungmin'in elini tutarak sınıflarına adımladı.

O sırada sınıfta oturup olayı izleyen Minho'nun yüzünde muzip bşr sırıtış belirdi.

"Kim bu çocuk?"

DancersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin