𝚅𝚎𝚍𝚊 / (𝚂𝙾𝙽)

52 8 1
                                    

J- Dönüp dolaşıp yine bana geleceğini biliyordum Hyun.

(Yavaşça masadan kalktı ve bana doğru yaklaştı, parmağını ensemde yavaşça gezdirmeye başladı.)

H- Jeongin *sesi titrer*  n-ne yapıyorsun!?

J- Hâla neyin nazı bu Hyun? Anla artık seni istiyorum, seninle birlikte olmak istiyorum.

H- Bende çok şey istiyorum Jeongin, ama hepsinin sırası ve zamanı oluyor değil mi?

J- Bana bi "evet" desen şuan burda bile olur biliyor musun.

H- Mutfakta mı?

J- Yatak odası?

H- YEMEĞE ODAKLANIR MISIN!?!?

Gülerek masaya geri oturdu, açıkçası bende onun evine gelirken içim boş gelmedim. Ona karşı duygular hissetmeye çoktan başlamıştım.

Kahvaltı yaptıktan sonra biraz gezme kararı aldık. Zaman o kadar hızlı geçmişti ki saat çoktan geç olmuştu.

(DİYALOG | ARABANIN İÇİNDE)

J- Az ötede bir bar var oraya gitsek, nasıl olur sence?

H- Benim için hava hoş, hem kafam dağılır.

Bar'a giriş yaptık. Garson geldiğinde ise Jeongin en ağır içeceklerden söyledi ikimizede. İçecekleri beklerken Jeongin hemen sohbete giriş yaptı.

J- Sen hâla neden bana geldiğini anlatmadın, anlatmak ister misin?

H- Ailem ile büyük bir derecede tartıştık.

J- Konusu ne?

H- Hani şu gitmek istediğim staj yeri vardı. Oraya girmek için o kadar hazırlanmıştım ki herşey hazırdı. Ama babam bir anda karşıma dikildi ve oraya asla gitmeyeceksin dedi. Annemde aynı şekilde ona katıldı ve bu hareketi annemden asla beklemezdim. Babam daha sonrasında odamı üstüme kilitledi. "İçecekler geldi, ve hemen bardağı diktim." Ben tabi o sinirle odamdaki herşeyi kırmaya yıkmaya başladım. Kafayı yemek üzereydim. Oraya gitmek için o kadar heveslenmiştim ki herşey cehenneme döndü.

(Bir anda ağlamaya başladım anlatırken)

J- H-hayır hayır ağlamak yok Hyun.

(Jeongin oturduğu yerden kalktı, yanıma oturup kafamı omzuna bastırarak beni sakinleştirmeye başladı)

J- Orayı ne kadar istediğini herkesten çok iyi biliyorum Hyun. Baban gibi şerefsiz insanlar çok var bu dünyada. Ama ben senin oraya gitmen için elimden geleni yapıcam.

H- Gerçekten mi?

J- Evet Hyun, ama bir şartla.

H- Nedir o şart?

J- Hyun, sadece seninle birlikte bir gece geçirmek istiyorum. İçimdeki cinsel dürtüyü yok etmem lazım. Sana deliler gibi aşığım Hyun. Senden tek istediğim bu.

(Şaşkın bir ifade ile omzundan kafamı kaldırıp, hiçbir şey demeden tuvalete gitmeye başladım. Jeongine'de beni takip etmesi için bir işaret verdim.

Arkamdam tuvalete girdi. Hemen arkasından tuvaletin kapısını kitledim ve Jeongini omzundan iterek duvara yasladım.

(Gömleğimin düğmelerini iliklemeye başladım.)

H- İstediğin bu değil mi, seni zevkten eritmemi istiyorsun.

J- Evet Hyun evet, bunun için uzun bir zaman bekledim.

(UYARI! | SMUT BÖLÜM)

Hemen Jeonginin kafasını kavrayarak dudağına yapıştım. Onu kendime o kadar bastırıyordum ki, dudaklarını koparabilirdim belki de o anla. Daha sonrasında Jeongin'in elleri gömleğimden içine girdi ve sırtımda gezdirmeye başladı. Bende Jeongin'in saçlarını sım sıkı tutmuştum. Sonra Jeongin'i yüz üstü duvara yasladım ve arkadan yavaşça yaslanmaya başladım. Zevkten küçük bir köpek yavrusu gibi inliyordu. Ensesine fısıldayarak "Daha fazlasını istiyorsun değil mi? Ama burada fazlası olmaz. Hadi eve gidelim."

Eve geldik. Jeongin içindeki o hırçın ateşle savaşırken beklemek bile istemiyordu. Yatak odasına geçtik ve hemen soyunmaya başladım. Aynı şekil Jeongin de. Onu yatağa ittim ve hemen üstüne çıktım. Parmaklarımı onun meme uçlarında gezdirirken bir yandan da bir canavar gibi dudaklarını sömürüyordum. Jeongin zevkten dört köşe olmaya başlamıştı ve kendini yavaşça bana salmaya başladı. Elimi penisine doğru indirdim ve kavradıktan sonra sıvazlamaya başladım. Bir yandan sıvazlarken bir yandan da yavaş yavaş boynundan aşağıya doğru öpmeye başladım. Jeongin inledikçe ben daha çok hırçınlaşmaya başladım.

(AÇIKLAMA! | BİLEREK FAZLA UZATMADIM)

Sabah oldu ve uyandık, gecenin yorgunluğu hâla üzerimdeydi. Kahvaltımızı yaptık. Jeongin daha sonrasında beni tekrar odasına bir sürprizi olduğunu söyleyerek çağırdı. Açıkçası çok heyecanlanmıştım.

J- Hazır mısın Hyun?

H- EVET!!

J- TADADADAMMM (Girmek istediğim şirketin onay raporunu gösterdi

H- NEEE!?!?!????

O anın sevinci ile Jeongin'e kos koca bir şekilde sarıldım. O kadar mutlu olmuştum ki kafayı yemek üzereydim.

Eee hikaye burada sona ermeye başladı. Gitmek için uçağımın biletini almıştık. Jeongin beni uçağa bindiresiye kadar yol boyu zaten gözleri doluydu. Biraz daha baş başa vakit geçirdik. Artık uçağımın saati yaklaşmaya başlamıştı. Taksiyle hava alanına doğru yola koyulduk

(DİYALOG| TAKSİDE)

J- Herşey için teşekkür ederim Hyun...

H- Bende, bende herşey için çok teşekkür ederim. Sen olmasan istediğim yere asla gidemezdim bile belkide.

Jeongin beni göğsüne doğru bastırarak sarıldı. Bende ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Hava alanına gelmiştik. Vedalaşmadan önce son bir kez dudağıma öpücük kondurdu.

(DİYALOG)

J- Ne zaman birşeye ihtiyacın olursa beni mutlaka ara Hyun tamam mı?

H- Tamam sevgilim.

Jeongin "sevgilim." kelimesini duyduktan sonra şaşkın bir ifade ile bana baktı.

H- Seni çok seviyorum, bunu unutma tamam mı?

J- Bende seni çok seviyorum Hyun, hemde çok...

Uçağa bindim, ve camdan Jeongin'i aramak üzere bakınmaya başladım. Onu gördüğümde ise ağlıyordu. Bende istemsizce kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım. Uçak kalkışa hazırlandı. Jeongin ile göz göze geldik. Yavaş yavaş havalanırken bir yandan vedalaşıyorduk. İmkansız aşk'ın hikayesi buraya kadarmış.

(YAZARDAN)

Bende burada bitmesini istemezdim, ama bu ilişki onlar için zaten imkansızdı. Umarım okurken mutluluk duymuşsunuzdur. Şimdiden okuyup oy veren herkese büyük mutluluk ve teşekkürlerimi sunuyorum. Kendinize dikkat edin.

🎉 𝙱ı𝚛𝚊𝚔 İ𝚖𝚔𝚊𝚗𝚜ı𝚣 𝙺𝚊𝚕𝚜ı𝚗 | Hyunin ♡ +18 hikayesini okumayı bitirdin 🎉
𝙱ı𝚛𝚊𝚔 İ𝚖𝚔𝚊𝚗𝚜ı𝚣 𝙺𝚊𝚕𝚜ı𝚗 | Hyunin ♡ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin