7- Günlük

513 32 7
                                    

bence yazım yanlışlarım oldu çok fazla ama idare edin. keyifli okumalar dilerim...

***************************************

Sabah olduğunda sadi erkenden kalkıp mutfağa kahvaltı hazırlamaya gitti.

Sadi kahvaltı hazırlayıp masaya yerleştirirken songül ise daha yeni kalkmış elini yüzünü yıkıyordu.
Songül mutfak kapısının önünden Sadi yi izliyordu.

Songül:günaydın erkencisin yine

Sadi arkasına döndü, songül baştan aşağı süzüp konuştu.

Sadi: sanada günaydın, ben hep erkenciyim dır. Ee öyle ayakta bekleme geç masaya her şey hazır zaten tek çayları koymak kaldı.

Songül kafasını onaylamış gibi sallayıp sandalyeye oturdu. ikiside sesiz sakin konuşmadan kahvaltılarını yapıp songül ayaklandı " bügun benim erken çıkmam lazım" " tamamdır bende buraları toplayıp çıkacağım. iyi mesailer komiserim" " sana da iyi dersler hocam  ikiside gülmüştü. songül odasına gitti çarşafların olduğu yerdeki günlüğe baktı. " artık senden korkmuyorum, beni asla yenemessiniz" diyip gülümsemişti. geri çekmeceği kapattı odasındaki kıyafetlerini giyip saçını at kuyruğu yapıp vestiyerden ince kot çeketini alıp evden çıktı.

sadide yemeğini bitrip kahvaltılıkları topladı ve buz dolabına koydu. bulaşıklarıda yıkayıp odasına gidip üstünü giyinip vestiyerden çantasını alıp oda çıktı. sadi kartalına binip arabayı okula sürmeye başladı.

songül şubeye geldiğinde otoparktan çıkıp içeri girdi. masasına otururken yanına birden melike ve bahri gelmişti. 

bahri elindeki kahveyi songüle uzatırken " günaydın abla kahve?" dide sordu. songül kahvelerden birini alırken  teşekkür ederim bahri.  " ee abla bugün seni daha bi mutlu gördük. Allah mutluluğunu hiç bozmasın " "amin melike amin. şey enişteniz dün süpriz yaptıda hala etkisinden çıkamadım galiba" dedi ve gülümsedi.  

onlar konuşup eğlenirken sadide kartalını park etmiş okula girdi. öğretmenler odasına giridi" her kese günaydın güzel insanlar." dedi gülümseyerek. herkes karsılı günaydın derken, aysel gine " sizi gülüp günümüz aydın olmaz mı sadi hocam" diyince sadi ve diğer öğretmnler şaşkın içinde bakarken sadi yerine oturmaya giderken içinden " allahım ya bu kadını benden uzak kendine yakına alırmısın istek değil ihtiyaç" sadi yerine oturdu o sırada müdür girdi içeri yanında bir kadın ile. herkez o tarafa daha doğrusu 1.70 lerde mini etek giymiş birine bakıyorlardı. sadide kafasını çevirip sadece kadının yüzüne baktı sonra sağında olan müdüre.  " merhaba arkadaşlar, yeni tarih öğretmenimiz elif balcı" herkez daha doğrusu erkek öğretmenler biraz aceleci davranıp kadınla tanışmışlardı yeliz ve aysellede tanıştıktan sonra sadinin yanına gitmişti hafif eğilip sadiye lini uzattı. " merhaba ben elif" diyince sadi soğukkanlıyla "memnun oldum bende sadi" dedi. kadın doğrulup " evlisiniz galiba" dedi. sadi kadına bakarken " evet evliyim neden sordunuz?" " hiç bana neden bu kadar soğuksunuz onun için demiştim" kadının ne kadar da sadi ile ilginendiğini görünce aysel hemen " elif hamımcığım oturmazmısınız?" elif aysele bakıp sadiye yakın bir yerde otururken sadiyle olan göz bağını kesmemiş ona bakıordu. "hey allahım ya biri yetmez miş gibi biri daha çıktı." sadi içinden konuşurken önüne döndü. müdür tekrar " arkadaşlar bugün okullar kıvrak eğitim olucakmış yani ilk üç ders işlenecek sonnra evlere bugün daha yeni geldi haber. hadi iyi dersler size" diyip odadan çıktı. sadi pencereden bakmaya başlamıştı ki zil çaldı. sadi kalmış odadan çıkacağı sırada elif" acaba beni eıı 11/A ' ya götürebilir misiniz sadi bey"  sadi arkasını dönmüştü diğer öğretmen çıkıp gitmişti. sadece ikisi vardı derin nefes verip yüzüne gerçek olmayan sahte gülüşünü koymuş "olur tabiki" sadi önden elif arkada koridorda giderken elif biraz daha hızlanıp sadinin yanında giderken " eşinizde mi öğretmen?" kadının bu ani sorularını beğenmemişti "hayır değil" dedi kadın durmadı  ee ne iş yapıyor eşiniz" " organize şubede komiser" kadın başka bir şery daha sorcak olurken sadi kadının konuşmasına izin vemeyip "geldik hemen şurası benimde gitmem lazım çoçuklarım bekler hadi size iyi dersler." sadi kadının cevabını beklemeden hemen oradan uzaklaşıp tek dersi okan 12/C  ye gitti. 

songül şubedeyken birden bir ihbar almışlardı "silahlı çatışma" songül melike bahri ve taylan ve birkaç kişi daha olay yerine gitmişlerdi. songül adamlaela tek başına çatışan birini görmüştü. adam uzaktaki kadını görmüş cebindeki cüzdanı çıkartıp "polisim" diyince songül kafasını saladı.  solgül bahri melike taylan ve ekip karşısındaki adamlarla çatışırken herkesi halletiklerini zannetip dışarı çıkınca yerde acıdan kıvranan elindeki silahlı ateşledi. kurşun sol omzundan sıyrılmıştı. sağ elindeki silah ile adamı göğsünden vurmuştu. sonra yaralı haliyle adamın yanına gidip " abi ölmüş bu" dedi. " acıyla kolunu tutup kıvranıeken taylan ve diğerleride yanina gelerek melike " abla ambulans geliyor. hem sen ne yapacaksın onu" " melike adamı öldürdüm diyorum sen ambulans diyorsun " songül sızlanmıştı. bahri" abla sen polissin ateş açtı sende vurdun öldü işte boş ver sen kendine bak koluna isabet etmiş kurşun" " ya bahri başlarım koluda kurş.." sözünü bitirmeden kolu sızladığı için bağırdı "agggggaag" " songül kendine gel " "ama ab-" demeden taylan " başlatma abine yaralısın hem merak etme mesleğin yanmaz onu hallederim ben hem bak  ambulans da geldi" " tamam melike sakın sadiye haber veriyim filan deme" melike kafasını salladı sonra songül ambulansın içine oturup karabayır hastanesine gitti. arkasından diğer ekiplerde 

sadinin ilk dersinin ardından tekrar öğretmenler odasına gitmişti diğer öğretmenler de oradaydı. sadi cam kenarıan geçecekken elifin oradaa oturduğunu gördü. sadi normal yerine birini oturtmayı sevmezdi. "şey yerime geçebilir miyim acaba?" dedi sadi kısık sesle kadın sadinin yüzüne bakıp " o okyanus gözlere bakıp kırmak ayıp olur buyrun " dedi ve yerinden kalktı. sadi içinden sabır dileyerek yerine oturmadan önce kimse bakmazken kadının oturduğu yeri sildi.sonra yerine oturup pencerye bakarken yeliz " hocam daha demin müdür bey geldi, çarşamba günü yani yarında durum böyleymiş yani çoçuklar gelmeyeceklerini söyleyince bizde gelmiyecek mişiz haberiniz olsun yani yarın gelmeyin." " teşekkür ederim yeliz hocam gelmem o zaman " "neden böyle yapıyorlarsa artık daha ilk günüm" herkez ona bakarken sadi " sizlik bir durum değildir elif hanım" " siz öyle diyorsanız öyle olsun" herkez hala elife bakarken sadinin telefona çalmıştır.

songül hastaneye gelmiş omzuna pansuman yapılıp dikiş atılmıştır. songül sedyede otururken ona bakmaya gelicek doktoru beklerken sadiyi aramaya karar veriri.

sadi cebinden çıkardığı telefona bakıp "pardon" diyip cam kenarına yaklaştı. sadi telefonu açıp " aloo songül " dedi. " alo sadi ne yapıyorsun?" " iyiyim karıcım öğretmen odasında oturuyorum sen?" o sırada tekrar zil çalmıştı gine herkez çıkarken elif oturduğu yerden kalkıp dolabından birkaç şeyleri almak için açtığında bazı şeyleri sadinın masasına ve yanına düşürmüştü. sadi elife bakarken " iyiyim bende sesini duymak istedim arayayım dedim." sadi biraz eğilip kendi altına kaçan kitabı alıp  elife uzatırken elif " teşekkür ederim sadi bey özür dilerim üzerine düşmüş gibi oldum ama " songül telefondan gelen kadın sesi ile duraksarken " rica ederim elif hanım" elif odadan çıkınca sadi " aloo songül sesin gitti." " üzerinize düşmüş oldum. derken sadi" songül kıskanmıştı. tabiki kıskanacaktı çünkü sadi onunun onun olan bir şeyi başkasına vermeyi sevmezdi songül.

----------------------------------------------------------------

evet hikayenin sonuna geldik çok uzun süre yb yoktu. güzel olmuştur umarım. yb de güzel acıklı bir bölüm olacağını ve birazda kıskanc olacağını söyleyebilirim buda spoi olsun   <3



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 17, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Geçmişteki Sır Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin