yüz cümlede seni sevmek | rinsagi

2

21- Bunu beğenebilirsin

İsagi, erkek arkadaşıyla Münih sokaklarını turlarken bretzel satan bir seyyar satıya denk geldi. Gece mavisi gözler ışıldadı. Seyyar satıcıya doğru yürürken peşinden ne olduğunu idrak edemeyen Rin'i de sürükledi ve tezgahın önünde durdu.

Rin başlangıç seviyesi Almamcasından İsagi'nin krakeri andıran yiyecekten bir tane sipariş ettiğini anladı. İsagi iki sene önce Erasmus'la Almanya'ya gittiğinden Alman kültürüne Rin'den daha hakimdi. Yiyeceklere de tabi. Rin erkek arkadaşının elindeki yiyeceğe erkek arkadaşını onu açıklamasını ne kadar arzuladığını belli etmek istercesine baktı.

İsagi, Rin'in her hareketini çok iyi bildiğinden kıkırdadı ve bretzelden bir parça böldü. "Bunu beğenebilirsin." dedi. Rin aradığı cevabı alamadığı için somurttu. İsagi böldüğü parçayı Rin'e uzatıp "Haydi ama seni velet. Tadına bakmadan bilemezsin. Şimdi a de bakayım."

Merak duygusu öfke duygusuna daha ağır bastığından Rin, İsagi'nin istediği gibi ağzını açtı ve dışı kraker içi yumuşacık olan bretzel ağzında dağıldı Rin'in yüz ifadesi yediği yiyecekten fazlasıyla memnun olduğunu söylediğinde İsagi mutluluğunu içinde tutmak için hiçbir sebep göremedi.

22- Ağır değil göründüğümden daha güçlüyüm

Rin, İsagi'nin söylenmelerini bir kez daha kulak arkası edip omzunda üç koliyle oturma odasına yürüdü. Kolileri yavaşça yere bıraktıktan sonra daha önce getirdiği kolilerle bir bakış attı. İkisinin eşyaları bu kadar çok muydu? Alırken hiç fark etmemişti de taşırken hepsi kendisini çok güzel fark ettirmişti.

İç çekip elinin tersiyle alnında biriken terleri silmesinin üstünden çok geçmemişti ki İsagi kollarının arasında kocaman bir koliyle odaya girdi ve koliyi yavaşça yere bıraktı. Rin İsagi'nin o kadar büyük bir koliyi taşımasına şaşırsa mı çocuğun muhtemelen ağrıttığı beli için endişelense mi yoksa tek başına böyle işler yaptığı için sinirlense mi bilemez bir şekilde olduğu yerde kaldı.

"Ne halt ettiğini sanıyorsun sen? Sana hafif olanları sen al demedim mi ben." cümlesi çıktı dudaklarından.

İsagi, bir elini beline koydu, diğer elinin başparmağı ile kendisini işaret ederek "Ağır değil göründüğümden daha güçlüyüm." dedi. Rin, İsagi'nin bu duruşu vasıtasıyla bir kez daha neden onu seçtiğini çok iyi anladı. Ve neden onun incinmesine izin vermemesi gerektiğini de . İsagi çok geçmeden diğer kolileri getirmek için Rin'in yanından ayrıldığında Rin hırslanmış bir şekilde İsagi'nin peşinden gitti.

"O kolileri taşıtmayacağım sana göreceksin."

23- Bekleyeceğim

"Beni bekleyecek misin?"
Rin, parmaklarının arasında hayallerini gerçekleştirmek için gereken basamaklardan birisi olan uçak biletini tutarken İsagi'ye cevabını almaktan korktuğu soruyu bir şekilde sordu. Göz teması kurmadı, kuramadı çünkü İsagi'nin göz bebeklerine bakarsa onun karşısında ağlamayacağının garantisi yoktu.

Fakat bilirsiniz Rin kadar İsagi de inatçı bir kişilikti. Baş ve işaret parmağı ile Rin'in çenesini kaldırdı, göz teması kurmak istemeyen Rin'i adeta onunla göz teması kurmaya zorladı.

"Bekleyeceğim.Seni her zaman bekleyeceğim çünkü biliyorum sen de aynısını yapardın."

İsagi'nin Rin'in kalbine ok gibi saplanan sözlerinin yanında sevgiyle büyüyen göz bebekleri Rin'in tutmaya çalıştığı gözyaşlarının yanaklarından süzülmesine neden olur. Biliyordu böyle olacağını.