fi,ily | dokuz

2K 220 154
                                    

...

Ellerini ileri uzatıp parmaklarını inceledi. Yüzüğünün olduğu işaret parmağını biraz daha fazla inceledi. Yüzükleri hakkında olan teorileri bitmiyordu fanların. Bazıları çift yüzüğü olarak söylese de bazıları da ikisi arasında ki 'dostluğun' sembolüydü. İkisi de anlamını bilse de bazen delirebiliyordu Felix. Bir yayın açıp herkese sevgili olduklarını söylemek istiyordu.

Derin bir nefes alıp kucağında ki bilgisayara baktı. Yorgundu ve bir yere gitmek istemiyordu. Koskoca pratik odasında tek başına solosunun üstünde çalışıyordu. Tüm üyeleri bir bahaneyle yollayıp tek kalmıştı. Kafasını arkasında ki duvara yaslayıp gözlerini kapattı. Kalbinde ki ağrı arttıkça ne yapacağını düşünüyordu. Her şey üst üste geliyordu ve bu Felix'i hissizleştiriyordu sanki.

Yanında ki ilaç kutusuna ve suya baktı. Bu acıya son vermek istiyordu. Kutuyu eline aldığı gibi açtı. Bomboş odada kapağın sesi yankılandı.

"Hyung, Felix geldi mi?"

"Gelmedi. Bende senin yanındadır diye aramamıştım."

hyunjin kaşlarını çatarken telefonu kapattı. Minho'nun da içine şüphe düşürmüştü bu hareketiyle. Hyunjin evden çıktığı gibi arabaya koştu. Minho da kimseye haber vermeden evden çıktığında Hyunjin gibi arabasına yöneldi.

İkisi de aynı anda şirketin kapısına geldiklerinde gözleriyle anlaştılar. Kapıdan girdikleri gibi Minho alt kata, eski pratik odalarına inerken Hyunjin yukarı çıkmaya başladı. İkisi de asansörde vakit kaybetmek istemiyordu.

Minho uzun koridorun sonunda ki odaya doğru koşarken ses gelmemesi onu delirtiyordu. Hyunjin en üst katta ki pratik odasına girdiğinde kimseyi görememesiyle çıktı. Kayıt odaları dahil o katta ki her yere bakarken Minho odaya girmişti. Boş olduğunu görüp çıktı. Bir kat daha inip yeni stajyerlerin kullandığı odaya ilerledi.

Kapıyı açtığı gibi Felix'i gördü. Kucağında ki bilgisayarla uyumuştu. Yanına hızla çömelip bilgisayarı kapattı. Onu kenara koyduktan sonra Felix'in saçlarını okşadı. Küçük beden bununla tepki vermeyince kaşlarını çattı. Felix yanında ki hareketlilikle bile uyanan biriydi. Yanağını hafifçe dürtüp uyanmasını bekledi. Felix yine uyanmayınca etrafına bakındı. Diğer tarafta kalan ilaç kutusunu görünce kaşlarını kaldırarak eline aldı.

Doktorun yeni verdiği ilaçtı. Kutunun kapağını açmasıyla boş olduğunu gördü. Dudakları arasından bir küfür çıkarken kutuyu fırlatıp ceketinin cebinden telefonunu çıkardı. 

"Midesi yıkadık, herhangi bir tehlikesi kalmadı. Şu anlık tek yapabileceğimiz uyanmasını beklemek. Bu süreçte yoğun bakımda kalacak."

Hyunjin, dizlerine yasladığı kafasını kaldırmadan doktoru dinliyordu. Gözleri yanıyordu ama yine de kapatmamak için çabalıyordu. Park Jinyoung ve Chan doktoru dikkatle dinlerken diğer üyeler Chan'a bakıyordu. 

Jeongin ağlamaktan yorulmuş, bir süre sonra Changbin'in göğsünde uyuyakalmıştı. Seungmin ve Jisung birbirlerine yaslanmış, iyi bir haber bekliyorlardı. Minho ise ortalıkta görünmüyordu. Felix'i hastaneye getirdikten hemen sonra ortalıktan kaybolmuştu.

Doktor gider gitmez Chan, Park Jinyoung'a döndü. "Benim üyem şu an burada yatıyorsa bu senin suçun. Ona en ufak bir şey olursa, Stray Kids'i şirkette bir daha göremezsin."

"Ne saçmalıyorsun sen? Benim bununla ne gibi bir ilgim olabilir. Uzun süredir grupla bile ilgilenmiyorum ben."

"Senin adamın yüzünden yaşandı bu. Hatta şöyle söyleyeyim, şirkette kalmak için senin altına yatan kadın yüzünden Felix bu halde. Yeosun'un tehditlerini kaldıramadı. Biliyordun onun son zamanlarda iyi olmadığını. Buna rağmen onun ailesinin yanına gitmesine izin vermedin."

fuck it, i love you | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin