Bugün okula Jimin ile gittim artık gerçekten yakın arkadaştık. Jimin ile ilgili üzücü şeyler öğrendim. Ailesinden şiddet görüyormuş. Bu gerçekten üzücü...
Bunları söylediğinde neredeyse ağlayacaktı. Nasıl teselli etmem gerektiğini bilmediğim için sustum. Nihayet okula geldik. Sıralarımıza geçtik. Ders boş olduğu için rahatça konuştuk.
Teneffüste Jimin'i Tae'nin yanında gördüm.
Jimin'in benden bahsettiğini duydum. Hiç bir şeye anlam veremeden bahçeye çıktım. Acaba neden benden bahsediyor?Okul boyunca Tae bana hakaret etmeye ve vurmaya devam etti. Onu takmamaya çalışsam bile olmuyor. Yerimi bu kadar büyük bir okulda nasıl bulabiliyor anlamıyorum.
Çıkışta yine Jimin ile çıktım. Evlerimiz yakın olduğu için bir süre aynı yoldan gidiyorduk. Ben eve geldiğimde birbirimize veda ettik ve o yoluna devam etti, ben ise içeriye girdim.
İçeriye girer girmez korktum. Çünkü annemi ilk defa ağlarken görüyordum. O çok güçlü bir kadın. Onu ne bu kadar üzdü anlamadım. Hiç bir şey söylemeden anneme sarıldım. Ne olduğunu sorduğumda "başımız sağolsun" dedi. O an benim için zaman durdu. Kim ö/müş olabilir. Anneme "Nasıl?" "Kim?" "Ne zaman?" gibi soruları yağdırırken annem güç bir sesle "baban..." dedi.
O an gerçekten hayatımın en kötü anıydı. Annem olanları anlattı. Babam markette sıra beklerken alkollü bir adam(tabi adam denilirse) babama saçma sapan şeyler söylemiş. Babam hızlıca oradan çıkmış ve eve doğru yürümeye başlamış. Adam ise peşinden gelmeye başlamış ve evin yakınlarında babamı bıçaklayıp kaçmış...
Adam hapis cezası almış ama babam kurtulamamış...
Bu hüzünle bir kaç hafta okula gitmedim. Jimin'e olanları yazdım. Çok üzüldüğünü söyledi ve beni teselli etmeye çalıştı.
Tekrardan okula gittiğimde Jimin ile neredeyse hiç konuşmadım, dersi dinlemedim. Hiç bir şey yapmak istemiyordum. Ben babamı düşünürken bir ses ile dikkatim dağıldı.
"Senin baban mı ö/müş kıyamam sana"
Bu ses Tae'nin sesiydi. Arkamı dönüp ona baktığımda gülmeye başladı. Tekrardan önüme döndüm. Yaklaşık 5 dakika sonra yanımdan ayrıldı.Tae nasıl babamın ö/düğünü öğrendi? Diye düşündüm.
Çıkışta kimseyle konuşmadım. Direkt eve gitmedim. Neredeyse tüm mahallede yürüdükten sonra eve girdim. Annem hiç bir şey sormadı. Telefonumu elime aldığımda Jimin'in yazdığını gördüm. Yazdığını kısık bir sesle okudum.
"2 gün sonra saat 6'da ***** cafesinde buluşmamız lazım. Sana söylemem gereken önemli konular var." yazıyordu. Yine hiç bir şeye anlam veremeden ne olduğunu yazdım. Mesajım iletilemedi. Okulda konuşuruz diye fazla takmadım ama sorduğumda bana cevap vermedi.
Nihayet o gün geldi. Hazırlanıp dediği yere gittim ve onu gördüm yanına gittiğimde "hoşgeldin" dedi. Bende ona "Hoşbuldum" şeklinde cevap verdim ve sandalyeye oturdum. Konuşmaya başladık...
Bu bölümün de sonuna geldik. Umarım beğenmişsinizdir. Yazım hatalarım varsa özür dilerim.
Bir sonraki bölümü 2 gün içerisinde yayınlayacağım. Görüşmek üzere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pink Love ~Taekook
FanfictionTae herkese zorbalık yapan, egolu ve okulda en nefret edilen kişi olmasına rağmen Jungkook'u görünce içinde tuhaf hisler yaşamaya başlar...