6- BAZEN DURUP BEKLEMEK GEREK

6 0 0
                                    

İyi okumalar dilerim efenim...

...

Ellerim titriyor, gözlerim doluyor. Çoğu zaman çöküp yere hüngür hüngür ağlıyorum. Kalkıyorum sonra siliyorum göz yaşlarımı. Gülmeye başlıyorum, mutluymuşum gibi gülmeye... Kimse anlamıyor, kimsenin anlamasını da istemiyorum. Hem anlaşılmak isteyip hem de acılarımı nasıl saklarım diye düşünüyorum... 

Ne bileyim kimse gülüşümden sevmedi beni mesela. Ya da uyandığımda uzun uzaya geceden kalma mesajlar atmadı, kimse sırf sesimi duymak için de aramadı beni. Özlemedi. Hep, en çok ben sevdim. Kimse bunun aksini iddia etmedi. Fakat, isterdim yani bir kere de ben birilerinin kanatlarında olayım, bir kere de başkası sarsın beni. Bir kere de başkası düşünsün benim mutluluğumu. Olmadı. Belki de hiç olmayacak, bilmiyorum. 

İçimde bir çocuk vardı önceleri. Benimle büyür sanırdım. Ben büyüdükçe onu da büyütmeye çalıştım. O büyümezmiş meğer. Büyürse ölürmüş. O ölürse bende kısmen ölürmüşüm. İnsanı genç tutanda içindeki çocukmuş. Saçlarıma hazan düşermiş. Gözlerimden yaşım anlaşılırmış. Cildim kurur kırışır, diş etlerim çekilirmiş. Hatta göğsüme beddua gibi inenler olurmuş...

Yıllarca aradım durdum bir şeyleri. Gereksizlik hissiyle boğazıma kadar doluydum oysaki. Kalbim sanki bana ait değilmiş gibi. Hayallerim, sanki benim değilmiş gibi. Ve zaman, sanki hiç geçmemiş gibi. 

Herkesten sıkıldım. Benliğimi kaplayan bu boşluk, herkesten sıkılmama sebep oldu. Ruhum yara bere içinde. Kanatlarım, kırılıp koptu. Anka değilim, yeniden doğacak gücü kendimde bulamıyorum. Yorgunum . Adım atamıyorum. 

Kimsenin konuşamadığı bir dil gibiydim, kimsenin inanamadığı bir deli, yazarının bile okumadığı bir kitap, hiç çalmayan bir şarkı, hiç sorulmayan bir soru gibiydim. Kalabalıklar içinde varım, ama yok gibiydim...

Yıllardır  arayıp durdum bir şeyleri. Ne aradığımı, neyi nerede aradığımı bilmeden koşturup durdum. Ayaklarım dolandı birbirine dokunduğum ilk taşta vuruldum. 

Bukowski'nin bir sözü var. "Dünyaya mutlu olmaya gelmediğini kabul ettiğinde mutlu olmaya başlıyorsun." diyor. Ama bazen ne kadar çabalarsak çabalayalım yetmiyor. Durup dinlenmem gerektiğini her şey bittiğinde fark ediyorum. Nasır tutan ellerimi acısı kendini hissettirdiğinde anlıyorum bazen durup beklemek gerektiğini. 

 Oysa ben sandım ki koştuğum her yere yetişirim, kaçtığım her şeyden kurtulurum, hiç durmadan kazırsam aradığımı elbet bulurum... Sonra işte gecenin bilmem kaçında, koştuğum yerden uzakta, aradığın hiçbir şeyi bulamamışken bağdaş kurup oturuyorsun...

...

Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın...

Karışık HikayeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin