Ruhlar Döneminin başlangıcında, insanlar Şafak Vadisi'nde yeni ve zayıf bir ırktı. Dünyanın her köşesinde çalışıp, kendi tarihlerini yazmışlardı.
Hem iyi hem de kötüydüler; adalet için hayatlarını feda edebilirler, aynı zamanda da kendi bencil arzuları için yurttaşlarına ihanet edebilirlerdi; kendileri adeta aydınlığın ve karanlığın birleşimiydi.
İnsanlarda bulunan bu büyük potansiyel, aydınlık ve karanlık gruplar tarafından keşfedildi.
Prens Hwang Hyunjin
Tüm insanlığın en güçlü ve müreffeh ailelerinden Hwang ailesinin en küçük oğluydu Prens Hyunjin. Etrafındaki insanlar onu güzelliği ve efendiliğiyle konuşurdu.
Tabi, bu efendiliği sadece sarayın dış kesimineydi.
Babası, Hyunjin'den nefret ederdi. Çünkü Hyunjin annesizdi. Kardeşlerinin yanında gayrımeşru olarak büyüyor ve her zaman bir dışlanmaya maruz kalıyordu.
Hyunjin'in saraydaki tek gerçek dostu, Baytar Lee'nin oğlu Lee Yongbok'tu.
Yongbok'a olan duyguları bir dostluktan fazlasıydı, belki de aşıktı.
Prens Hwang Hyunjin;
Hikayesi Yongbok'a olan aşkıyla başlayan, fakat Kral Hwang'ın bu duygularını öğrenmesiyle, başlanan hikaye ile bir lanete kıstırılan;
Prens Hwang Hyunjin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
