Onunla göz göze geldim ve onun Edward olduğunu gördüm sakin kalmalıydım ama bu biraz zordu
"Yolumuz dan çekil seni pislik herif "
"Öyle kolay deil daha işkence günlerin bitmedi nasıl kaçarsın seni sürtük !
Bana bu şekilde hitap edemezdi ama elimde kullanabileceğim koz da yoktu
Taylor konuşmaya başladı "yolumuzdan çekilmezsen ve bizi rahat bırakmazsan" dedi ve belinden orta boylu 2 tane tüfek'e benzer tabanca
çıkardı "seni buraya toprak olarak hatırlamaları için öldürürüm"
"Vaay çok iddealısın ama bukadarmısınız " küçük bir kahkaha attı dalga geçer gibi küçümser gibi ! "23 kişiye 2 kişi anında yutar adamlarım seni bunun olmasını ikimizde istemeyiz deilmi" yine kahkaha attı ve dayanamayarak " ah kes sesini gülmeyi kes. O halde savaşalım" dedim ve Taylor bana inanamaz şekilde baktı boynuma yaklaştı ve birşeyler söyledi
"Sen kafayı mı sıyırdın 23 kişiler ve biz bir kişi bile değiliz " "kim demiş " dedim Taylor'a bakarak ve Edward bağırdı "hadi be! Sizinle uğraşamam chi ya yanıma gelirsin yada o yanındaki ile ölüp gidersin"dedi ve demeye kalmadan cevap verdim "savaşıcam ama bilki bu savaşta kazanan ben olucam ,ölen sen olucaksın " Taylor bana bakıp bağırdı "sen kafayı mı yedin bizi öldürücek " "sen bide bu zekâyla beni mi kaçırıcaktın" "şu an tek sıkıntımız bumu " "doğruyu söyle planın kaçmakmıydı" "tabikide"
başka ne düşüne bilirdiki bu yaşta bu zekâ . Edward bağırdı tekrardan ama bıkmış bi halde " ya siz benim sabrımı mı sınıyosunuz vallahi bravo ya bravo"
"Al işte ona bile saçma geliyo" Taylor mal bir şekilde konuşuyordu artık ne benim ne de Edward 'ın sabrı kalmıştı
"Lan hadii!!!" Taylor'a dönerek "silahın bir tanesini bana ver"
"NE!" "Ver dedim "aldım ve doluydu içi buna aklı sarmış olması çok iyiydi kim başlasın gibi bir işaret attım Edward'a çok salakçaydı ve ilk o ateş etti, olduğumuz yerde çimenlerin üstünde kayalar vardı onlara yaslanarak ateş ediyorduk
"Niye adil bir şekilde oynamıyorsun ki yoksa korkuyor musun" bu soruyu sorduğuma göre bendim korkak çünkü gerçekten gergindim beni kendi tarafına alırsa yine ölücektim ama şansımı denemek istedim belki bir yenilgi ile o kaybeder, ben kazanırdım
"Belkide sen korkuyosundur gerçi sende haklısın bende olsam bende korkarım sonuçta 23 kişiye 2 kişi" derken bir adamını öldürürüm. "22 ,22 kaldı yavaş yavaş azalıyorsunz" öylemiydi çokta fark etmemişti ama 1 kişi gitmişti bu savaşta o toprağa karışmalıydı onu toprak bile istemezken . Aradan 30 dk geçmişti ve bu sefer o tek kalmıştı adamları ölmüştü çok garipti otobandan asla bir araba geçmiyordu garipti, evet garipti.
Taşın arkasından çıkıp Taylor la şu cümleyi kurduk aynanda
"Tek kaldın , şimdi çık ortaya"
"Tamam haklısınız siz kazandınız" diyip taşın arkasından çıkarak şu cümleyi kurdu
"Ama şunu unutmayın herzaman iyiler kazanmaz" diyip bir silah sesi daha duydum o ses benim kulaklarımı sızlatırken mideme bir ağrı girdiYazardan küçük bir espiri=mideme ağrı bacağıma rize kaçtı🤭☺️
Sanki o an zaman durmuştu, sadece donuk bir şekilde yere Taylor'a bakarken kanlar içinde yerde yatıyordu o ,İntikam neydi ,nasıl alınırdı gram bir fikrim yoktu ama bir anlık boşluğuma gelip 4 ateş ettim sonrasında ne yaptığımı bile bilmeyerek yanına gittim Edward'ın
"S...sen iyimisin"
"Asıl sen iyimisin bana 4...4..."
Konuşamıyordu acıdandı belkide ,acıma duygum hiçmi yoktu benim ,Edward'a bekle beni dedim ve Taylor'ın yanına gittim kan içindeydi bana söylediği tek şey "beni burda bırakıp kaç git" kendisini tehlikeye atıp bana yardım etmeye gelmişti düşüncesi " ben ölsemde olurdu o kızı kurtarmalıyım" dı gerçekten buydu ve ben buna dayanamazdım hemen telefonumdan ambulansı aramaya başladım ama telefonum çekmiyordu bir küfür savurup Edward'ın yanına gittim
"Özür dilerim özür dilerim gerçekten bi anlık böşluğuma geldi yemin ederim niyetim zarar vermek deildi" eteğimden bir parça koparıp yarasına bastırması için eline verdim ,ama sanırım haraket edicek hali yoktu, bana cevap bile vermiyordu. "Edward lütfen ayık olmaya çalış lütfen... bak burası fena bir şekilde ölü kokuyo lütfen korkuyorum nolursun" dudaklarını araladı. " beni sevmiyosun benden nefret ediyosun peki ya bu ne?" elimi ağzına götürdüm sussun ,nefesini boşuna harcamasın diye bir yanımdan yarasına baskı uyguluyo bir yandanda susması için elimle ağzını kapatıyordum . Biraz sonra çekilip yarasına bastırmaya çalışan Taylor'ın yanına geldim ve onu da motive etmeye çalıştım "lütfen uyanık kalmaya çalış cesur prens lütfen" güldü ben ağlarken, dudaklarını araladı halsiz biçimde. "Hangi prens'im? Romeo olabilirmiyim" dedi ne diyiceğimi bilemedim çok halsizdi "ol ...ol romeo ol sen ne istersen ol ama nolur benim için ayık kal" dedim ve o bişiyler demek için direniyordu sarhoş gibi konuştu.
"Juliet'im olurmusun" "olurum olurum sen ayık kalmaya çalış Tamam mı nolur
Nolur " halsiz bir biçimde ağlayarak Edward'a seslendim o onun gözleri kapalıydı
"Hayır hayır Ah kahretsin Edward...Edward bi ses ver uyan nolur aç gözlerini " ellerimi iki yüzünün arasına koydum üşümüş suratını ısıtmaya çalıştım, ayağa kalktım ne yapıcağımı bilmiyordum sinyal de yoktu arabada geçmiyordu"Ne...ne...bir araba"elimi sallayıp arabanın önüne geçtim araba durunca şunları söyledim " pardon bir bakarmısınız nolur yardım edin " arabadan indi o bir kız dı bana soru sordu. "Bunlar ne böyle" silahları ve ölmüş adamları görüp bana baktı ne diyebilirdim ki yalan söylicektim "bilmiyorum savaş çıkmış galiba nolur yardım edin yakınlarda bir yerlerde hastane görmüştüm bu ikisini oraya götürelim onları tanıyorum"
"peki ya diğerleri"
"Şu anlık sinyal yok arabada ilerlerken ambulans'ı ararız hepsini alırlar ama nolur bir yardımda bulunun saatlerdir hiçbir araba geçmiyor" Ağlıyordum ve kız daha fazla vakit kaybetmek istemiyormuş gibi "hadi yardım et" dedi ve onları arabanın arka koltuklarına koyduk kafaları benim kucağıma denk gelicek şekilde Edward'ı sağıma Taylor'ı da soluma yatırdıktan sonra tam gaz gittik kız ambulansı ararken bende üstümdeki kıyafeti çıkardım makasla ortadan kesip ikisinide onların kanayan yerlerine baskı uyguluyordum yola bakıyordum birde kıza o ambulansa yol tarifi verirken korkuyla ne olucak onlara diyerek düşündüm kız telefonu kapattı ve bana şunları dedi "yol kaza nedeniyle kapalıydı"
"Ne kazası olmuş" dedim
"Motorsiklet ile kamyon ,vurmuş geçmiş kamyon motoru ölen yok ama burası oraya çok uzak mesafeli tabi"korkuyla ne yapacağımı bilemedim ,bugün çok kötü bir gündü, ikisindende ses çıkmıyordu ve ani fren ile durduk!!
![](https://img.wattpad.com/cover/331088826-288-k191740.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hacker Boy (44 gün)
Jugendliteraturherşey normal ilerlerken biri senin hayatını ölümüne sürükleyecek kadar baskı altında tutar ve 44 gün boyunca zorbalık" yapar ve sen kendinin öldüğün günü görmek için can atarsın ölme istiyecek kadar fazla zorbalık yaparlar