9

234 28 14
                                    

kizlar... gecen yaz yazdim ve simdi bir yaz daha geldi tekrar burdayiz mevsimlik isci gibi ahhshdh son 2 bolume bakip kosun gelin hatirlamak istersiniz belkii💌

-

*aynı gün sabahı - jennie*

"buraya gel."

dudaklarımın arasındaki lolipopu bir yanağıma alıp gülümserken saçlarımı arkaya savurmuştum en çocuksu halimle. dylan beni kucağına çağırıyordu ve bu hayır diyemeyeceğim bir çağrıydı. uslu bir kız gibi gidip dizlerine oturduğumda temasını hissetmeyi bekledim sabah güneşinden yanmış tenimde. bir eli boynuma, bir eli yüzüme dolanırken dudakları bir an olsun vakit kaybetmeden açlıkla dudaklarıma değdi ve bedenimi hevesle kendisine bastırdı. bu rutindi. ilk önce öpüşür, sonra biraz daha öpüşür, sonra biraz daha fazla ilerler sonra- nefes.

"jennie."

hırıltılı sesini dudaklarıma bıraktığında kapalı gözlerimin ardında çatılan kaşlarımı hissettim. hissettiğimin tek bu oluyor olmasına daha da çatıldı kaşlarım, sanki mümkünmüş gibi tüm hislerim karnımdan, iki bacağımın arasından çekiliverdi, yerini kaskatı duran bedenime bıraktı. aptal midemde bir şeyler hissetmeyi, ona ayak uydurmayı bekledim. her öpücük karıncalar hissettirmek zorunda değildi, değil mi? öyle olmalıydı.

elim saçlarımda dolanırken dudaklarının dudaklarıma yaptığı baskıyla ağzımı açmamı istediğini biliyordum. onu biraz zorlamak ya da delirtmek, iki dudağımın önünde nefesinin kesilişini hissetmek ilişkimizdeki sevdiğim şeylerden birkaçıydı ancak bu sefer üzerinde durmadım, bunu yapmak o an rahatsız edici gelse de dudaklarımı aralayıp dilinin ağzımın içinde dolanmasına izin verdim. karıncalar hâlâ yoktu ve bu normal geliyordu. dudaklarını dudaklarımdan çekip boynuma yöneldiğinde başım hafifçe arkaya düşmüş, ona biraz yer açmıştım. birkaç ıslak öpücük ve dişlemelerden sonra kalın bir sesle, "jennie," dedi tekrar. "farklı bir şey denemek istiyorum artık."

"hmmm." kapalı gözlerimi aralamadan ezberlediğim boynuna sürttüm dudaklarımı. "neymiş o?"

beklediğim cevap sessizlik değildi. bu yüzden merakla biraz geri çekilip ne istediğine baktığımda konuşmasa da denemek istediği şeyi anlamanın oldukça kolay olmasına yanmıştım. bakışları açıktı, çıplaktı, istekli ve olabildiğince arzu dolu, beklenti içindeydi. haklı ya da haksız o an ilgilenmedim. bedenime yayılan korkuyu kontrol etmek, saklamak hiçbir zaman zor olmamıştı, o an da her zamanki gibiydi. "üzgünüm, dylan." nettim ama dürüst değildim. "yapmak istemiyorum." diye mırıldandım. kendimi kucağından geri çekene kadar sesimi sadece benim duyduğumu sanıyordum. aldığı bıkkın nefesi işitirken arkaya doğru çekildi ve soğuk ellerini de benim üzerimden çekti. temasını hissedemediğim an kalbime ince bir pişmanlık yayılmıştı. bomboş bakıyordu gözleri. "çok sıkıldım bundan." dedi. "jennie, ben-"

"özür dilerim." dudaklarımı titrekçe bastırdım birbirine. "özür dilerim gerçekten." dokunuşlarını üzerimde hissetmek zorundaymışım gibi geliyordu. "dylan," derken sesimi ben bile zor duydum. çekiniyordum ondan geri çekilmekten, af dilemekten ya da sessizliğinden. "biliyorsun, ileri gitmek istemiyorum. her seferinde bunu bilerek ilerle diyorum sana."

kocaman bir of bıraktı ortaya, bıkmışlığı yüzüme vurunca utandım. "jennie, isteklerinden çok sıkıldım. alt tarafı benim sana yaptıklarımı yapacaksın."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 02 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

beach baby | taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin