𝐘𝐎𝐔 𝐃𝐈𝐃𝐍𝐓 𝐒𝐄𝐄 𝐓𝐇𝐀𝐓 𝐂𝐎𝐌𝐈𝐍𝐆, pietro maximoff

➪act thirteen. Backstabber(?)

Backstabber (?): Arkadan bıçaklayan (mı?)

|2 0 1 5|

Bu kaçıncı kusmasıydı gerçekten bilmiyordu. Gerçekten. "Neden bana oluyor bunlar sadece?" Dedi titreyen sesiyle Fiona. Bunun tek bir nedeni vardı, herkes o gümüş serumdan yemişti ama hastalanan sadece Fiona'ydı.

"Benim aklıma bir şey geliyor." Dedi Pietro düşünür gibi. Wanda sessiz kalıp sadece olan olaylara bakıyordu, diyecek bir şeyi yoktu.

"Ne?"

"Bunu Kitsune yapıyor olmalı." Dedi adam.

Wanda kaşlarını çattı, "Kitsune şu ana kadar bir şey yapmıyordu ve şimdi mi yapmaya başladı?"

Pietro tuvaletin önünde eğilmiş Fiona'yı kaldırdı, üstünü silkeledi. "Fiona uzun süredir kullanmadığı için unutmuş olabilirsin kardeşim. Fiona'nın asıl yeteneği evrenler açmak, ancak Kitsune Austin'in yaptığı mutasyon sonucu geldi."

"Yani, bu bir mutasyon muydu?"

"Değil miydi?"

Fiona titrek bir nefes aldı, "Peki, bana ne olacak?" Pietro kızı kolları arasına alırken saçlarını öptü. "Mutasyon... Kötü mü bu benim için?" Adam, çenesini kızın başına koydu.

"Bu soruların hepsinin cevabı o doktordaydı!" Diye bağırdı Wanda Austin'i kast ederek. Doktor bunların anahtarıydı ve ölmüştü. Kendi yarattığı mutasyon onun sonu olmuştu.

"Peki bu cevapları başka nerden alacağız?" Diye sordu Pietro.

"Ultron?" Dedi Fiona.

"Yok artık," dedi adam. "Olmadı kendimizi öldürelim, öbür tarafta Austin'e soralım? Nasıl fikir bir tanem?"

Fiona, Pietro'nun kollarından ayrılıp ellerini göğsünde birleştirdi. "Dalga geçme," derken adamın yanık dolu tişörtüne baktı. Sarılması onu yakmıştı ancak neden Pietro hiçbir tepki vermemişti?

Bunun nedenini sorgulamayacaktı, şimdilik. "Ölüyor olabilirsin." Dedi Wanda bir anda.

Pietro kaşlarını çatarak, "Ne?" Diye bir tepki verdi yüksek sesle. "Bu ne demek oluyor?"

"Bilmiyorum, sadece... Bana bir dakika ver..." Diyerek Fiona'ya biraz daha yaklaştı. Elini kızın şakağına doğrulturken kırmızı güç hareleri elinde dönüyordu. Fiona'nın gözleri Wanda'nın güçlerini hissetmesiyle parladı.

Wanda, artık kızın aklındaydı...

Doktor Austin ona şırıngada ki sıvıyı vururken Fiona bir sandalyede bağlıydı. Ne kadar çığlık atarsa atsın, sesi dışarı geçmiyordu. "Bu yapacağım şey, ya seni yaşatıp güçlendirecek ya da seni öldürecek."

Bunu Fiona'nın izni olmadan yapıyordu. "Her kitsuneyi çağırdığında ömrün azalacak. Bunu bilerek savaşa hazırlanacaksın. Her neyse, bu mutasyon içinde ki adrenalini ortaya çıkaracak. Dolayısıyla seni günden güne öldürecek."

Fiona'nın gözleri ve çığlıkları büyüdü. "Bağırma, ses tellerine bir şey olsun istemeyiz. Sen savaş için bir silahsın Fi. Sen Wanda ve Pietro kadar farklısın. Dünya için kahraman olmak istemez misin?"

Kısa yoldan kendini feda etmez misin? Diyordu.

Fiona bir şey demedi, her şeye rağmen kabul etti. Ultron'a güveniyordu. Bu gözle görülürdü.

Wanda Kızın zihninden aniden çıkınca bedeni zayıf düştü. "İyi misin?" Diye sordu Pietro kız kardeşine.

Wanda iyiyim, anlamında kafasını salladı. Acaba onlara söylemeli miydi?

|2 0 1 9|

"Söyle bakalım Pietro!" Diye bağırdı Steve. "Sevgilin nereye gitmiş olabilir?"

Tony iç çekti, "Steve bazen gerçekten, gerçek anlamda yaşlı oluyorsun. Sence Fiona nerden geldi? Biz onu neyin elinden aldık? Ve onun gidebileceği neresi var? Tabii ki Ultron'un yanında!"

Yenilmezler binasında nabız deli gibi atıyordu. Pietro kalbini hoplatan bir nefes aldı, "İyi de... İyi de hani o cam hücrede güçlerini bile kullanamazdı?"

Bruce kaşlarını inanamayarak kaldırdı, "O yeşil şeye dönüşünce ben bile oradan çıkamamıştım. Yani, onu oradan çıkarmak için farklı bir güç gerekmez mi?"

"Haklısın," dedi Tony. "Bu hücreyi ben yaptım elbette çıkamaz. Farklı bir güç var."

Hepsi birlikte Thor'a döndü, "Ne bakıyorsunuz? Kız kesinlikle Asgard'lı değil. Öyle olsa Fiona'ya nikahı basan ilk ben olurdum." Kaçamak bakışlarla bilerek kışkırttığı Pietro'ya bakıyordu.

Pietro adamın üzerine adımladı, "Biliyor musun Thor, o çekicini alır sapını-"

"Hey!" Diye kesti sözünü Steve. "Önemli bir konunun ortasındayız."

"Bir dakika. " dedi Thor. "Gerçekten merak ediyorum bu Çekici nasıl kaldırabilirsin velet? Sadece layık olanlar kaldırabilir." Dedi böbürlenerek.

"Vision kaldırdı."

"O bir robot."

"Alakası yok," dedi Pietro yalanlayarak.

"Dostum," diye gerildi Thor. "Ultron çağında gördük çekici nasıl kaldırabildiğini. Bin metre savruldun öteye."

"Sana kanıtlayabilirim."

Thor sinirle çocuğa yürüdü, "Seni bücür!" Pietro hızını kullanıp Thor'un arkasına geçti.

"Buradayım, boşluğa yürüyorsun." Thor arkasını dönünce onu gördü. Steve derin, sinirle bir iç çekti. Bu gece ona haram olacaktı.

Gece, Fiona'nın bakış açısından.

Ne yaptığımın farkındaydım. Onlara ihanet etmiştim.

Etmiş miydim? "Sevgili Fiona... Geleceğini biliyordum." Ultron, elini kızın çenesine koydu. "Kitsune ateşin hala yerinde, değil mi?" Diye sorunca avucumu açıp elime ateşimi gönderince elim alev aldı.

Memnuniyetle mırıldandığında korkuyordum. Ben ne yapmıştım böyle! Ama amacımı yerine getirmem gerekiyordu, bunu yapmam gerekiyordu. Ancak ilk defa Ultron'un yanında güvensiz hissetmiştim.

Bu... Garipti.

Yoksa Ultron'a ihanet edip Yenilmezleri kurtaracağım için endişeli miydim?

...

Tarih: 1 Ekim 23, valla bir bildiği varmış canlarım.

Kitaplarım ile ilgili editler, kolajlar ve mizahlar için instagram: mccalll2ee (yakında post paylaşılacak)