Tae: güzelim?..
Gelebilir miyim?
Evleniyorduk sonun da, tanrım nolur bir aksilik çıkmadan bitsin şu düğün.
Kapıyı çalmasına bile gerek yoktu, ama taehyung her zaman saygılıydı..
Gel sevgilim.
Kapıyı açtı, bir insan nasıl bu kadar yakışıklı olabilir ki.
Bazen gerçekten aklım almıyor.
Belimden çekip, o güzel dudaklarıyla dudaklarıma uzun bir öpücük bıraktı..
Tae: hazırsan inelim mi?
İnelim, prensim.
Ah o gülüşü yok mu?!
Beni mahveden, nefesimi kesen o gülüşü..
Bir insan bir insana nasıl bu denli aşık olur, taehyung'da gördüm.
Ben bu adama canımı verecek kadar aşığım, her bir zerresine, her bir dokunuşuna aşığım.
Hem nefesimi kesen, hem bana nefes veren adam.
Tanrım çok seviyorum, çok..
Çok fazla..
Hiçbir şey düşünmeden dudaklarına kapandım,
öyle korkuyorum ki bu sıcaklıklardan uzak kalacağım diye.
Ne kadar öptüm o pembeliklerinden bilmiyorum, başımı döndürecek kadar çok ama..
Yavaşça ayrıldığımızda tekrar hızla buluşturdu
dudaklarımızı, sonra geri çekildi.
Tae: burda seni sabaha kadar öperim, hiç sıkıntı değil.
Ama nikah memurunun gitmesini istemeyiz dimi?
Taehyung..
Tae: meleğim
Seni çok seviyorum.
Herşeyden çok seviyorum.
Tae: seni çok seviyorum güzel kızım.
Herşeyden çok.
Bazen karşımıza öyle aşklar çıkar ki, en ölmek istediğimiz ân da bize nefes olur, hayat olur.
Eğer gerçek sevgiyi bulursanız, ölün, yine de bırakmayın onun elini...
Beni destekleyenlere teşekkür ederim.
Görüşmek üzere...
