6.🌷

914 93 87
                                    

Yorum yapmayı unutmayın kelebeklerim.

###

Changbin kapı kolunu çevirmesiyle gelen misafirlerle karşılaşmış,saygıyla eğilmişti.

"Hoş geldiniz"

Neşeli sesiyle konuşmuş,gülümsemişdi ama kapıda ki misafirler onu kale almamış, içeriye adımlamıştılar.

Changbin'in yüzünde ki gülümseme solarken,havada asılı kalan elini indirmiş,arkasına saklamıştı.

Misafirlerin üçününde içeriye girmesiyle kapını kapatmış,salona geçmişdi.

Senin gibi iğrenci kim sever aptal?

"Kendinize bir sürtük aldığınızdan haberimiz yoktu"

Woojinin söylediği şeyle changbinin gözleri yaşlarla dolarken,zor bir şekilde yutkunmuşdu.

"B-ben yemeği ısıtacağım"

Hızlı adımlarla salondan çıkmış ,mutfağa giderek ellerini tezgaha koymuşdu.

Bu gün ağlamak istemiyordu, özellikle hyunjin'le jisung'un misafirlerinin yanında hiç ağlamak istemiyordu.

####

"Hadi yemeğe geçelim"

Jisungun sesiyle her kes ayağa kalkmış ,büyük masaya yerleşmişdi.

Changbinle Hyunjinin yemekleri getirmiş, her kes yemeğe başlamıştı.

Changbin sakince yemeğini yerken,kendisine sorulan soruyla başını kaldırmıştı.

"Ne iş yapıyorsun Changbin sen?"

Changbin tam ağzını açacakken Minji onu durdurmuş ,Eunwoo'nun sorusunu kendisi yanıtlamıştı.

"Ne iş yapacak onun bunun altına yatıyordur.Söylesene kaça veriyorsun?"

Jisung elinde ki çatalı sinirle sıkarken ,Changbin gülümsemişdi.

"Öyle bir şey şimdiye kadar yapmadım.
Yapsam annene sorarım"

Minjinin yüz ifadesi değişirken,Hyunjin gülümsemişdi.

"Ve sorunun cevabını vermem gerekiyorsa Eunwoo ,Dil bölümünde okudum.4 dil biliyorum ve paramı çevirmenlik yada özel dersler vererek kazanıyorum"

Jisung ilk defa duyduğu bilgilerle şaşırırken ,Eunwoo gülümsemişdi.

"Biz sadece ingilizce biliyoruz ,sen nasıl öğrendin?"

"Yetimhanede büyüdüm.Kimse benimle konuşmadığı zamanlarda bende youtube üzerinden videolar izleyerek dil öğrendim"

Eunwoo başını sallarken,woojin ağzını peçeteyle silmişdi.

"Yazık sana ailen bile seni atmış"

"Tabii kim sever bunun gibi birisini"

Changbinin yüzünde acı bir gülümseme oluşurken ,Jisung kalbinde ki ağrıya anlam verememişdi.

"İsteyerek orda yaşamadım.Annem yanarak öldü ,babamsa bana bakamadı"

"Şimdi ağlayacağım ne kadarda üzücü"

"Woojin haddini aşma!"

Jisung'un sesini yükseltmesiyle ,woojin sessizleşirken ,minji gülmüşdü.

"Bakıyorumda sizde bu sürtüğü kabul etmişsiniz"

"Minji ağzını topla yoksa bu hiç iyi olmaz!"

Hyunjinin sinirli sesiyle minji yerine sinerken,changbin kasıklarına giren ağrıyla yüzünü buruşdurmuşdu.

Altında hiss etdiği ıslaklıkla gözleri dolarken ,ellerini mavi kotunun önüne bastırarak ayağa kalkmıştı.

Şimdi hiç sırası değil lütfen

Kasıklarında ki ağrı artarken ,gözlerinde ki yaşlar pürüzsüz yanaklarından kaymaya başlamıştı.

"H-Hyunjin ,jisung lütfen yardım edin"

"Ne? Neyin var changbin?"

İkiside panikle ayağa kalkarken ,changbin daha çok ağlamaya başlamıştı.

"Özel günümdeyim"

"Ne ? Bu nasıl olur?"

Jisung şaşkınlıkla sorduğunda, hyunjin küçük olana yaklaşmıştı.

"İntereseksüelim.Bir rahmim var ve hemde bir erkeğim"

"Nasıl bir ibneyle yaşıyorsunuz siz?"

Bu Jisung için son damla olurken ,evin kapısını açmış bağırmıştı.

"Siktirin gidin ! Bir daha sizi görürsem mahv ederim"

Üçünün evden çıkmasıyla kapıyı çarpmış,changbin'le hyunjin'in yanına gelmişdi.

"Hadi bize ne yapmamız gerekdiğini söyle changbin"

"Odama gitmek istiyorum"

Jisung küçük olanı kucaklamış odaya taşırken ,hyunjin'de onları takip etmişdi.

Jisung changbin'i banyoda ki klozetin üstüne bırakmış,ellerini yüzünden çekmişdi.

"Ağlama lütfen"

"İğrencim ben...özür dilerim sizide utandırdım"

Changbin daha çok ağlamaya başladığında ,hyunjin onun elini kavramış yere eğilmişdi.

"Değilsin changbin"

"Acımayın bana .İğrenç göründüğümüde, iğrenç olduğumuda biliyorum"

Jisung şimdiye kadar changbin'e dediklerinden pişman olurken,suçlulukla başını eğmişdi.

"Hadi bize ne yapmamızı söyle ,yardım edelim sana"

Changbin kızarmış gözleriyle hyunjine bakmış ,burnunu çekmişdi.

"Çekmecede külot ve ped var onu bana getire bilir misin?Birde dolabımdan eşofman"

Hyunjin başını sallayarak banyodan çıktığında ,Jisung küçük olanın elini kavramış üstünü yavaşca okşamıştı.

"Lütfen ağlama artık"

"İbneyim  değil mi?"

Jisung pişmanlıkla başını eğerken,başını iki yana sallamıştı.

"Değilsin ,böyle olmak senin suçun değil"

"Sende onlar gibisin jisung , bana iğrenç bir şekilde baktın"

Jisungun kalbine oklar saplanırken ,zorla yutkunmuşdu.

"Özür dilerim.Ama lütfen benide anla aniden annem seninle evlenmemi istedi.
Ben hyunjin'i kayb etmekden korktum"

Changbin anlayışla Jisung'un yüzüne bakdığında,Hyunjin elindekilerle banyoya girmişdi.

"Hadi Jisung biz çıkalım ,Changbin rahatça giyinsin"

Jisung başını sallayıp ayağa kalkarken,hyunjin getirdiklerini changbine vermişdi.

"Teşekkür ederim"

Changbinin kısık sesle mırıldanmasıyla ikiside başını sallamış,banyodan çıkmıştılar.

"Ben sıcak su torbası getireceğim,sende uzanmasını sağla"

Jisung başını sallayıp hyunjini onaylarken,Hyunjin sıcak su torbası getirmek için gitmişdi.





Sonunda öğrendiler.

İntereseksüelliğe karşıysanız lütfen okumayın ve saçma yorum yapmayın.

Mon panteniare - HYUNBİNSUNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin