BİR YAZ GECESİ

HATIRA

Beyza ona birşey söylemeyeceğimi biliyordu binanın önünden geçtik artık hiç birşey hissetmiyordum zaten, yada kendimi kandırıyordum.. Eve geldim biraz kitap okuyup telefonu aldım telefonda takılırken Alper aradı
-miray naber
-iyi sen
-iyi bende tokiye gelicenmi
-olur kimler gelicek
-saliha sen ben ilker
-Aslı için değilmi
-sen niye bu kadar akıllısın
-geliyorum
-koş
Telefonu kapattıktan sonra üzerime bir eşofman bir tişört geçirip çıktım evden.



Merdivenlere geldiğimde beni görür görmez üçüde gülmeye başladı herkese tek tek baktığımda hepimiz gri eşofman giyinmiştik. Bu ilk defa olan birşey değildi ne zaman buluşsak hepimiz gri eşofman giyiniyorduk. Gülmeleri bitince yola koyulduk zaten yakındı yolda ilkerin espirileri sayesinde gülmekten kırılmıştık ilker;
-bi adam kalemi una bulamış sonra ne demiş?
-ne demiş kanka
-bukalemun
-hahhaha çok komikti
Aslında komik değildi ama alper aşırı güldüğü için hepimiz gülmüştük zorla yani. Saliha;
-bu esprilerine hayranım ilker ya, dedi ilker
-bende sana hayranım
Diyip derin bi iç çekti birbirlerine yavşıyolardı gözümden kaçmamıştı saliha bana Belin'imin hediyesiydi kendisi gitmişti fakat ruhunu bırakmıştı sanki. Ben bu düşüncelerle boğuşurken tokiye gelmiştik salihayla ben aslıyı almaya alperle ilker ise çardağa gitti çok geçmeden buluştuk. Alperle onu tek bırakmak için ilker ben ve saliha karşıda olan rastgele bir markete girdik markette içecek çekirdek falan aldık elimizdekilerle aslıgilin yanına geçerken ilkerle saliha yine formdaydı
Saliha;
-şu çikolatayı yiyesim geliyo ya
Ilker;
-benimde seni yiyes-
Dediği anda sözünü kestim
-e yuh yani ayıp ayıp
Saliha;
-of miray
Dedi
-ne ama yuh ben varım yanınızda bildiğiniz cilveleşiyosunuz aaaa
İlker;
-kıskanma seninde olsun miraycım
Dedi aynen manâsında  başımı salladığımda saliha onları yakıştırmamdan veya ilkerin ona yavşamasından hiç de rahatsız değildi. Alper gilin yanına döndüğümüzde ilker içecekleri doldururken
-hava çok sıcak ya keşke başımızdan aşşağı su dökülse ne iyi olur
Dedi hava sıcaktı ama başıma su dökülsünde istemezdim. Tam sohbete başlayacaktık ki çardağın yanındaki fıskiye birden açıldı içeceklerin hepsi ilkerin eşofmanına dökülürken hepimiz sırılsıklam olmuştuk. Alper hemen fıskiyenin yönünü değiştirdi ve kurtulduk fakat iş işten geçmişti saliha;
-hay senin şom ağzına ilker
Dedi ilker;
-naparsın öpermisin
Diyip imalı bı bakış attı
-burada sudan çıkmış balığa döndük halâ cilveleşiyosunuz amınakoyayım
Dedim alper bana haklısın bakışı attı. Saliha yine sessizdi  Daha fazla vakit kaybetmeden aslıyı evine bırakıp binaya döndük tabi yol boyu ilkerin eşofmanıyla dalga geçmiştik. Binanın önündeki merdivenlere kendimi attığımda yorulmuştum ilker yüzünden 40 saat yolu uzatmıştık. Merdivenlerin arka tarafında yusufu gördüm üzgün üzgün oturuyordu yanına gittiğimde anlatacakmısın manâsında ona baktım tabii anladı
-miray
Dedi umutsuzca
-ben onu çok özledim
-bende
Dedim sessizce
-bende yusuf ama dayanmalıyız
Yusuf yüzüme baktı ağlamamak için kendini zor tutuyordu.
-hatırlıyomusun? Kavga etmiştik bikere sen barıştırmıştın
Dedi burukça gülümsedim
-evet
Dedim ve gözlerimi kapattım sanki birşeyler hatırlamak ister gibi. Berin çok narindi kavga etmişlerdi evet yağız ve ben barıştırmıştık evet hatırlıyorum hatırlamaktan hep nefret etmişimdir.