Okula Son İki Gün

40 4 1
                                    

Bu ilk kitabım olacak ve çok sık yazamıyıcam malûm sınav haftam

Neyse başlıyalım
.
.
.
.
.
.
.

İçimden bir ses bu okulu sevceğimi söylüyordu. Okula girmek için çok çalışmıştım. Dershanelere gidip sayamayacağım kadar test kitabı bitirmiştim. Gideceğim okul özel bir okuldu yani buraya bursla alınmıştım. Ailem normal asgarî maaş ile çalıştığından beni ellerinden geldiğince iyi yerlere vermeye çalışmışlardı. Bende emeklerinin karşılığını vermiştim. İşte zenginlerin binlerce wonn harcadıkları okulla kendi çalışmam ile girmiştim.

Okulun açılmasına sadece 2 gün kalmıştı. Heyecandan içim içimi yiyordu. Yeni arkadaşlar edinmek istiyordum. Tabi yaşım sınıftakiler den büyüktü normalde 10. Sınıfta olmam gerekiyordu. O zaman bazı sıkıntılar yüzünden geç vermişler beni okula bu benim için avantaj sayılabilir di. Önceki okulumda sadece 1 tane arkadaşım vardı. Jimin cidden iyi bir çocuktu ama pek zeki sayılmazdı. O yüzden normal bir liseye gitmişti üzülmüştüm aynı lisede olmadığımız için asosyal bir kişiliğe sahip olduğum söylenebilirdi. Hata dilimi yutmuş filanda denirdi. Jimin gelip benle arkadaş olmak istemişti. Kendimi yeni okulda yanlız hissetmekten korkuyordum. Kendi kendime yetebilirdim. Umarım.

Bunları düşünürken aşağıdan bağıran babamın sesi ile irkildim. Camdan bakınca elinde poşetler vardı. Ve benden yardım istiyordu. Üstüme siyah hırkamı alıp mavi terliklerle merdivenlerden indim. Babamın elinde siyah 5 tane poşet vardı. Bana bir kaç tanesini verdi ve birlikte asansör bekledik.
Meraklı ben poşette ne var diye bakarken babam elime vurup beni durdurdu. Daha da çok meraklanmıştım. Ne olabilirdi ki?

-Baba bu poşetlerin içinde ne var?

-Taehyung meraklanma kuzum sana ufak bir sürpriz bekle yukarıda açarsın.

Açılan asansörün kapısından girip 3. Kata bastık.
Apartman 4 katlıydı 3 ve 4. kat bize aitti. Alt katımız ise boştu.
Evde kimse olmadığı için açık bıraktığım kapıdan hemen girip poşetleri oturma odasındaki koltuğun üzerine koydum.

- Baba artık baka bilirmiyim?

- Sabırsız çocuk küçükkende böyleydin. Aç hadi yoksa bir yerlerin patlıyacak.

Poşetleri açtığımda içinde bir sürü hediye paketi vardı. Biran düşündüm bugün benim doğum günüm müydü? Hayır değildi daha yılbaşına çok vardı. Hemen elime büyük bir hediye paketini alarak açtım.

Yüzümde büyük bir şaşkınlık vardı.
Instagram reklamların da karşıma çıkan pahalı markalardan bir pantolon vardı. Çakma olabilirler diye düşündüm ama etiketine bakınca çakma olmadığını anladım. Babama döndüğümde

- Beğenmedim mi?
diye sordu.

- Bayıldım ama bu çok pahalı nasıl aldın ki hem gerekte yoktu ama çok teşekkürler babacığım.

Diyerek kollarına atladım.
Alnıma parmaklarıyla vurarak

- Şapşallaşma yeni bir okula gideceksin hemde zengin dolu bir okula sen hem böylelerine layık sın hadi diğer paketleride aç .

Hemen diğer paketleride açtım. Ve hepsini odaya taşırken kapı çalmıştı.
Büyük ihtimalle annemdi.

- Ben bakarımmmmm.

Kapıyı açtığımda yorgun bir şekilde gelen annemi görmüştüm bilgisayar başında çalışmaktan beli ağrıyor olmalıydı. Kabanını alıp askılığa astım.
Oturma odasına giren annem yerdeki poşetleri görünce şaşıran yüz ifadesi ile bize baktı.

- Bunlarda ne böyle?

- Karıcığım Taehyunga bir kaç giyim bir şeyler almıştım da .

- Bana yokmuuu? diye mızmız bir ses çıkaran annemin yanına doğru gitti babam cebinden çıkardığı kadife kutuyu açıp annemi ayağa kaldırdı.
Kutunun içinden kar taneli gümüş bir kolye çıkarıp boynuna taktı. Tutku ile babamın yanağından öpen anneme bakıyordum.

FUTURE PLANS / TAEKOOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin