FUTURE PLANS / TAEKOOK

Pazar Kahvaltısı

Evet zamanım olduğu için tekrar yazıyorum
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Yarın okul vardı. Uyandığımda kanepede yatıyordum. Üstüm açık kalmıştı üşümüş tüm. Annemgil halamda kalmış olmalıydı. Telefonu elime aldığımda saatte baktım 10 du. Karnım gurur gururdu. Çok açtım önüme ne gelse yiyebilirdim. Ayağımın açısıda geçmiş gibiydi düne göre daha iyiydi. Yattığım yatakta doğrulup oturur pozisyonda durdum. Bir süre dünkü olanları düşündüm.
İyi ki rüyamda ıslak şeyler görmedim.
Derin bir nefes alarak ayağa kalktım. Sanırım önce sıcak bir duş almalıyım diyip yukarı odamda ki bonyada duş aldım. Belime sardığım siyah havlu vücuduma çok yakışıyordu. Aynada kendime bakarken kapı çalmıştı. Annem ile babam gelmiştir diye düşünerek havlu ile aşağıya inip kapıyı açtım. Karşımda duran yakışıklı çocuk ile geriledim. Ahh bu dünkü çocuk Jungkook tu hâlâ yakışıklıydı. Gözlerini üzerimde gezdirdi. Dili ile dudaklarını yaladı. Biranda afalamıştım. Kapıyı biraz kapatıp.

-Bir şey mi oldu?

-Vücut mu çalışıyorsun?

-Ş-şey hayır ama sporla uğraşıyorum.

-Vücudun baya gelişmiş.

Kızaran yanaklarım toz pembe rengini alırken

-T-teşekkür ederim de bir şey mi oldu saat daha 11

-Nasılsın diye bakmaya gelmiştim. 11 erken bir saatte değil çok uykucusun sanırım.

-Hafta sonlarında uyumayı severim. Hem iyiyim zahmet etmeseydin.

Elindeki poşetleri göstererek

-İçeriye almıyacak mısın?

Üstüme bakıp

-Üstüm müsait değil ama sen oturma odasına geç ben birşeyler giyip geliyorum.

O dediğimi yaparken bende odama çıkıp gri bir şort ile siyah bir tişört giyip aşağıya indim kapıdan oturan çocuğa baktım yan profilide oldukça iyiydi.
Bana dönerek gülümsedi.

-Hadi oturalım da yiyelim bende acıktım.

-Tabi şey ben alıyım içeri hazırlarım.

-Bende yardım edebilirim.

Kafamla onaylayıp masaya koyduğu şeyleri alarak mutfağa geçtik. Ramen mi hemde en sevdiğim tür aghhh bu çocuk benim için yaratılmış. Yüzümde büyük bir gülümseme ile ona döndüm.

-Sen ciddi misin?

-Noldu yanlış bir şey mi yaptım.

-Hayır sadece canım bunu çekiyordu ve ene sevdiğim ramen çok sağol.

-Ne demek seni memnun edebildiysem ne mutlu bana

Bir süre suyun kaynamasını bekledik. Hakkımızda yeni şeyler öğrenmek benim hoşuma gittiği gibi onunda hoşuna gitmişti. Gerçekten de iyi anlaşmıştık.

- Aşağıya taşına bildin mi?

- Evet fazla eşyam yok o yüzden çabucak taşındım evde bir kaç iş var sadece

- Tek başına mı yaşıycaksın?

- Emin değilim ama sanırım tek başıma yaşıyacağım.

- Sakıncası olmazsa bir şey sorabilir miyim?

- Tabi ki.

- Ailen nerede?

- Ş-şey aslında babam ile yaşıyordum. O yurtdışı na şirket işleri için temelli taşındı. Bende burada kalma kararı aldım. Daha sonrada beni Min amcamın kolejine verdi.