Tek başıma dimdik büyüdüm.
Büyüdükçe dik duruşum yükseldi.
Kimseye minnet etmedim.
Kimsenin lafını dinlemedim.
Başkasının gölgesi altında yaşamaktansa,başkasının yolunda aydınlık halde yürümektense, kendi yolumda karanlıkta gözüm kapalı yürümeyi tercih ettim...
Milletin hakkımda düşüncesi umrumda olmadı. Kendi hayatımı kendi çabalarımla güzelleştirdim.
Şimdi ne bu hayattan korkum var ne de birinden beklentim....Neye inanıyorsam onu yaşıyorum.
Kürşad'a inanıyordum beni sevebileceğini hayalimdeki baba sevgisini bana göstereceğinden o kadar emindim ki bana hastane odasında belli etmişti bana sımsıkı sarılışı, ilk ve son olan dı her şey o an bitmişti kokusuda gitmişti onunla birlikte... İyi bir aile olabilecek miydik, ona sarılıp uyuya bilecek miydim ya da en çok beklediğim şey beni gerçekten ailesi gibi görür müydü."AİLE"
1 cümle,4 kelime ağır geliyordu...
Ben annem ve babamdan gördüğüm aile "Nasıl bir hissdi çok iyi biliyordum oda çok geniş ama sığamıyordum, bak kapı orada ama çıkamıyordum, pencere açık ama nefes alamıyordum.
Babam annemin güzel sevmemişti, annem babama iyi bir eş olamamıştı.
Doğru kişi sevdiğin kişi anlamına gelmiyordu. Acı veriyorsa bütün iyi niyetini suistimal ediyorsa; deli gibi aşık olsan da o yanlış insan demektir.
Bunu kabullen.
Çünkü doğru kişi hayatından bir şeyler çalan değil, hayatına anlam katan kişidir....Bana ayrılan oda'dan dışarı çıkıp, rahat nefes almak istiyordum her şey zamanla üstüme gelmeye başladı oda da biraz daha oturursam deliricektim aklımı kaçırmak üzere olduğumu biliyorum... Ama yapacak bir şey yoktu bu kadar üzülmemin bi anlamı yoktu madem iyi bir aile olucaktık Kürşad böyle söylüyorsa vardır bir bildiği demek ve susmak gerek. Daha fazla onu sinir edip ne de ben kendimi yıpratma'nın anlamı yoktu, ama annem gibi olmucaktım...
İyi bir eş adayı olucaktım, evet şuanda sevmiyorum ama zamanla sevebilirdim birlikte düzen kurabiliriz.
Annemin babamı bütün camiaya rezil etmek, babamın da annemi hırpalayıp ,sövmesi gibi şeyler olmadan birbirimizin sorunu varsa anlatabilirdik...
Kürşad ile konuşmaktan kaçıyordum,korkuyordum çünkü başlarda iyi olup sonradan kötü çıkmasından çok korkuyordum hemde...Umarım böyle bir şey olmaz.Bahçeye çıkıp siyah armut koltuklarından birine oturmuş kürşad'ı izliyordum benden sonra oda arkamdan çıkıp korumaların yanına gitmişti çok hararetli konuşuyordu oysa beş dakika önce gülüyordu.
Değişik bir adamdı ne yaptığı belli olmayan tiplerden miydi ki?
Belki değildi Meryem!
" Neden kötü şeyler getiriyorsun aklına biraz pozitif düşün"
"Sorun yoktur istediği bir şey geç gelmiştir"
"Saçmalama kızım istersen karşında Kürşad ASLAN var!!"
"Sorun mu vardı ? Konuşursam bana anlatır mı?"Off Meryem yine kendi kendine konuşmaya başladın,
Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım hava kararmak üzereydi, gözlerimi kapatıp;
"Evim dediğim yerden hiç bir şey almadan bir çöp gibi atılmıştım tanımadığın birnin evindesin ilerde eşin olucak adamla aynı evde ilk gecemdi birazdan yemek yedikten sonra odama çıkıp uyucaktım böylelikle bitip gidicekti bir gün babamın aklına gelicek miydi ? Bir kızının olduğu ya da annemin aklına gelicek miydim? İsterdim...
Şimdi anlıyorum yalnızlık çok kötü bir şeydi etrafında o kadar insan var ama sen yapayalnızsın... Simsiyah evin ortasında bembeyaz kuğu gibiydim.-O kafanı çok yoruyorsun.
Takma artık rahatsın benim yanımda..
+ Peki nerden biliyorsun bu kadar rahat olucağımı
- benim güzelim konuşabiliyormuş demek.
+ Lafı değiştirme sana "nerden biliyorsun rahat olucağımı" dedim cevap ver nerden biliyorsun belki huzurunu bozabilirim, senin arkandan çok şey diyebilirim, rezil edebilirim seni, beni tanımıyorsun daha nerden biliyorsun beni..
Ha babam mı söyledi; uslu biri olur, her şeye itaat eder mi dedi yalan söylemiş biliyor musun çünkü hiç biri olmam..
- SAKİN OL!Bana bağırmıştı ben daha yeni güzel şeyler düşünürken her şeyi mahvediyordum eğer ben ona saçma sapan şeyler söylemeydim böyle olmucaktı neden abi neden!
Hiç bir şey güzel gitmiyor
Ailesinden sevgi görmeyen insan neden başkasından görmek zorunda kalıyor
Beni sevme! Sevmemiş ailem dediğim kişiler sende sevme...- Meryem, Meryem lütfen ağlama özür dilerim bağrmamalıydım ama duymuyordun beni...
Duymadım mı onu?
ben mi bağırdım yoksa?
Kürşad değil benim özür dilemem gerekiyordu onun suçu yoktu ben yanlış anlamıştım düşüncelerim yüzünden eğer sağlıklı düşünmüş olsaydım böyle olmazdı ne ben ona boş yere sinirlenirdim ne de o bana bağırırdı.+ Ss-senin suçun yok. Yani ben bian da sana parlamasaydım sen bana bağır mayacaktın, öyle değil mi? Suç benim o yüzden benim özür dilemem gerekiyor,kızmıyorum sana boş yere bağırmadın sonuçta öy-
Bianda beni kucağına alıp armut koltuğa oturmuştu, kürşadın kolların arasınındaydım yine, hiç değişmeyeceği kokusunu kokluyordum, kocaman dev adamın kollarının arasında kaybolmuştum.-Gülmemek için zor tutuyorum kendimi. Baban hiç bir şey söylemedi bana sadece ailenin yanında çok huzursuzdun ve mutsuz.
Seni mutsuz görmek tüm günümün kötü geçmesine sebep oluyor, mutlu olduğunu görmek ise dudağını kenarında ki o çukuru ve gamzeni görmek vazgeçilmezimdi eve geldiğim zaman, benim yanımda olduğunda, saçma sapan konuşmalarımızda belki birbirimize boş boş bakıp bian da gülebilirsin seni öyle görmek daha güzel olur bütün günüm hatta ne bütün günü... Her günüm güzel geçer seninle birlikteyken
Sana saçma geliyor şuanda aklını karıştırmış dahi olabilirim, güzelim baban olmak istemiyorum onlar gibi davranmak hiç istemiyorum dediğin gibi beni rezil et, uslu olma şahsen uslu olmanı istemem,itaat etme güzelim bu hayatta anlık varız.
Beni seviceksin diye zorlamak istemiyorum beni tanıdıkça zamanla seversin diye umut ediyorum...HAYATIMDA İLK DEFA
Ne hissettiğimi ifade edemiyorum.
Nasıl olduğu mu ya da ne düşündüğümü.
Elimi kolumu bağladı olanlar.
Tek yapabildiğim dehşet içinde durmak...