"Cadı bizi fark etmiş olmalı."
"Napıcağız o zaman?" Emily beni duymamış gibi parmaklarını şıklatıyordu ve bir şey olması bekliyor gibiydi.
"Lanet olsun büyü yapmamı engeliyor." Duvara asılı bıçaklar ile duvarlar birden bire titremeye başladı. Emily koluna tutunarak ayakta kalmaya çalışıyordum ki yerin titremesi ile ikimizde dengemizi kaybetik.
Zemin bir anda kendiliğinden yukarı kalkıyordu ve sarsıntılar ile ikide duvarlara çarpıyorduk.
"Bunu durdurmanın bir yolu yok mu?!" Kafama tava düşmesi ile acıyla sızladım ve Emily hâlâ parmağını şıklatmaya takmıştı. Dengemi sağlayarak ayağa kalkıyordum ki yine ani sarsıntı ile kendimi Emily üzerinde buldum ve beni her an lanetliyecek miş gibi baktığından üzerinden kalkıcaktım ki kolumu sertçe tuttu "Mary, yerinde dur artık." iyi de böyle bir pozisyon da durmak normal miydi?
Her şeyin titremesi durması ile kapı bir anda açıldı. İçeriye kızıl saçlarında uzun boylu simsiyah elbise de olan bir kadın girdi.
Bu cadı mıydı?
"Emily!Canım!"Bize saldıracağını düşündüğüm kadın bir anda Emily boynuna sarıldı.
Birbirlerini tanıyorlar mıydı?
"Mirael, bırak beni." Tamam kesin tanıyorlar birbirlerini.
Kız yinede onu dinlemeyip sarılarak öpücüklere boğuyordu. Ben neden yokmuşum gibi davranıyorlar? Kızıl saçlı onu öpücüklere boğmayı keserek "Evlilik teklifimi düşündün mü?"
Evlilik mi?
İki kız evlenebiliyor muydu? Cadılar bunu yapabiliyorlar mıydı?
"Cevabım hâlâ hayır." Kızıl saçlı bu cevaba karşı afalayarak "A-ama o zaman neden beni görmeye geldin ki?" Emily bakışlarını bana çevirerek "Ah, seninle görüşmeyi amaçlamıyordum bile sadece Mary yüzünden buradayım." iyneleyici bir şekilde söyledi. Bu kızla önceden tanıştığından gizli girişi biliyordu ve herhalde onla hiç karşılaşmıyarak sadece benim konuşmamı sağlıycaktı ama mutfakta fazla oyalanmamıza sebeb olarak planı mahvetmişim.
Kızıl saçlı varlığımı sonunda fark ederek beni baştan aşağı süzerek küçümseyici bir bakış atarak beni rahatsız etmişti.
"Bir insan mi? Gerçekten mi? Görüşmeyeli zevkin bozulmuş."
"Affedersin?"
"Herneyse içeriye geçip konuşamaz mıyız?" Emily aramızda ki gerginliği fark ederek ortamı yumşatmak için söyledi de bu kızı gözüm hiç tutmadı.
"Elbette ki sen iste yeter!" Mutlu bir şekilde önden ilerledi ve Emily koluma bir anda mıncık atarak "Mirael sana ne söylese sakin kalmaya çalış. Saçma sapan bir şey yapma." kolumu sıvazlıyarak "Daha nazik bir şekilde söylesen olmazdı zaten." göz devirerek yanımdan ayrıldı.
Kule gerçekten çok büyüktü ve bir sürü camı da vardı. Camlardan baktığım zaman sadece bulutlar gözüküyordu. Baya yüksekte olmalıydık. Bir anlık dikkatim Mirael kahkahası ile bölündü Emily koluna girmiş önden gidiyorlardı Emily ise yandan bakarak imdat bakışları attığını düşünüyordum.
Beni kadar ölümdem kurtardı,ben de herhalde bir cadı'dan kurtarabilirim değil mi?
Adımlarımı hızlandırarak Emily boşta kalan koluna girerek Mirael sinirlerini bozacak bir şekilde gülümsedim "Eee ne konuşuyordunuz?" çatık kaşları ile Emily kendine çekerek "Seni ilgilendirmez, insan." sonda ki bastırarak söylemişti. İnsan olmamla derdi neydi bunun?
"Yeter." Emily ikimizin kolundan kurtulararak tek başına ilerleyerek Mirael ile beni soğuk bakışlarla savaşa bıraktı "Sen nereden çıktın ki insan?"
"Seni hiç alakadar etmez pis cadı." çirkin de diyemiyorsun ki.
O kadar kaos'tan sonra sonunda Mirael odasına varabilmiştik, bize çay koyarak karşımızda ki masaya oturdu. Çayıma tükürdüğüne kessinlikle eminim.
"Emily benle evlenmeyceksen o zaman bu insan ile neden buradasın?" çayıdan bir yudum alarak bana bakışlarını dikti "Bunu,Mary anlatsa daha iyi olur."
Çayımı masanın üzerine koyarak "Kısaca çocukluğumdan beri güzeliğimin ile lanetledim ve şatom'dan kaçarak beni lanetleyen cadıyı öldürmeyi planlıyorum ama kim olduğunu bilmiyorum." Mirael umursamazca esnedi "Pekala yani bir prensesin ha-Hatırladım." kafasında ampül yanmış gibi çekmeceden bir kitab çıkarak sayfaları karıştırarak bir sayfasını parmağıyla durdu.
"Ha bu olay, ne kadar zaman olmuş böyle."
Sabırlızlıkla"Cadı kim? diye sordum.
"İsmi ağzına alınmıycak bir cadı. İsmini ağzıma aldığım gibi bunu bilir ve senin için hiç iyi olmaz."
"Peki neden beni lanetlediği yazmıyor mu? Ne gibi bir kitab bu?" Çocuken sebebini sorduğum da yalnızca benim güzeliğimi kıskandığını söylerledi ama yinede buna inanamaştım.
Kitabin kapağını kapatarak "Bu kitab sadece düzenleceğim balolar için seçtiğim cadıları çağırmak için ve onu bulunca cidden bu halinle onu öldüreceğini mi sanıyorsun? Hem de en güçlü cadılardan birisini."
"İnsan olduğum için beni küçümseme. Ben onu öld-" Emily sert bir şekilde fincani koyarak beni böldü. "Mary kendini bir kurt sürüsünden koruyamıycak zayıf ve bir büyü bile bilemeyecek kadar cahilsin." Tamam da öğrenebilirdim.
"Yani?"
"Yani,Mirael sana cadın yaşadığı yeri söylemiyor ve sen en azı bir büyü öğrenene kadar buradasın." Mirael mutlulukla kendisine sarıldı "Yaşasın seni bu sefer kesin kendime aşık edeceğim."gözlerimi yakmak istiyorum.
Pekala kraliyet soyundan olduğumdan kessinlikle bir çok büyüyü öğreneceğime eminim.
devam edecek...
Yee buyu olanlari dahil olus sonunda
