1. Bölüm

452 16 10
                                    

Sıkıntıyla sakallarını kaşıdı hayır hayır ben yazar bakış açısı değilim ben hikayedeyim kim miyim O'nun meleği . Her şeyini bilen günahını , sevabını , kötülüğünü iyiliğini her şeyini tüm berraklığıyla bilenim ben O'nun meleğiyim ben BARUT ŞAH ' ın sağ omuzunda oturan görülmeyen meleğiyim .

Ben Barut ' un açık kitabıyım bilinmeyenlerini bilen .

Herkesin gözündeki aksini gören , bilen ,

Korkarlar bu görkemli devden bir kere görmediler gülümsediği , bir kere görmediler ağlamasını , bir kere bilmediler acılarını , bir kere bile karşısına geçmeye cesaret bulamadılar , haklılar yapamazlar , kimse ama kimse yıkamaz bu devi .

Acımasızlığıyla bildiler O'nu sertliği , kişiliği kabus olur herkese bir mimik göremezler o sert yüzünde  , titrerler önünde .

Ama bilmediler ki bu adam kimsenin bilmediği bir kalbe sahip , bilmedilerki bu dev adam masuma dokunmayan bu dünyadan pislikleri arındıran .

Bana bu görevi verdiklerinde şaşırmıştım çünkü fani doğduğunda alırdın görevi bense 25. yaşında kondum omuzlarına istememiş önceki melek yorulmuş O'nun günahlarını yazmaktan . Korkmuştum O ' nun meleği olmaktan istememiştim ama kimse istemiyodu mecbur kalıp gelmiştim omuzlarına ; Altı sene oldu bu sert devin geniş omuzlarında oturalı . 

Nasıl da korkmuştum o gece nasıl da titremiştim .


**********


Gece olmuştu ve benim faniye gitmem gerekiyordu , istemiyordum o kötü adama gitmeyi sevmem ki ben kötüleri .

'' ANGEL ! '' ismimi duymamla arkamı döndüm , Sam üzgün gözlerle bana bakıyordu sanki ağlayacak gibi en güçlü olanımız ağlayacak mıydı ? ağlamaz ki o . Sam ' a doğru ilerledim o da bana doğru geliyordu  , ellerimi tutup kendine çekerek sıkıca sarıldı önce şaşırsam da kendimi toparlayıp karşılık verdim çok sıkıyodu ama bir şey demek istemiyodum özleyecektim biliyorum .

'' Gitmeni istemiyorum . '' dedi kısık bir sesle .

'' Sam yapma böyle nasıl giderim ben böyle ? '' işte ağlayacaktım ben vedayı sevmem ki .

'' Özür dilerim . '' diyip biraz gevşetti kollarını ve ben nefes aldım . 

'' Seni özleyeceğim , hem de çok , napıcam ben sensiz burada . '' Ah niye böyle söylüyoki tutamam kendimi , ağlarım ben üzülmesin .

'' Ben de özleyeceğim ama böyle yaparsam her an ağlayabilirim '' biraz geri çekilip elini yanağıma koydu .

'' Angel biliyosun ağlamana dayanamıyorum sakın ağlama , tamam ben daha fazla durursam seni bırakamam şimdi hiç arkama bakmadan gidicem sakın ses çıkarma . '' Gözleri dolu dolu döndü arkasını hızla uzaklaştı yanımdan , benimde yanaklarımdan süzüldü yaşlar damla  damla . Kulağıma dolan siren sesiyle anladım gitme vaktimin geldiğini . Kanatlarım kendiliğinden açılmıştı bile , onlar da mı gitmemi istiyordu , kendim bile hareket etmiyordum yönlendirilerek düştüm boşluğa binlerce yıldızın arasından gözüm kapalı geçtim ışın gibi çok hızlıydı her şey . En sonunda sert bi omuzda olduğumu fark ettim geniş ve sertti şimdiden sevmedim ben bu adamı .

Gözlerimi hâlâ açmamıştım ama sesler geliyordu bu saatte fani uyumaz mı ? Gece yarısıydı ve şaşırmıştım . Acı çeken bir sesti inleme gibi ,  gözlerimi usulca açtım önce bulanıktı beş saniye sonra her şey netleşmeye başladı , biraz dikleşip bu devin yüzünü görmeye çalıştım önce kirli sakallar girdi görüş alanıma sonra sert uvuzlar biçimli burun dudaklar her şeyi iyiydi ama sertti hele gözleri ifade yoksunuydu koyu kahveydi gözleri yaşam belirtisi bile göstermiyordu bu adam sonra o sesi tekrar duydum ve etrafı gözetlemeye geçtim bu devin baktığı yere bakınca yerde kanlar içinde ağlayan bir adam asla beklemiyordum pis bir yerdi burası , yerdeki adamın çok canı yanıyordu içim burkuldu titremeye başladım bu adamı bu hale getiren bu devse ben yapamazdım bir cana kıyana bakamazdım iğrenirim .

Yanaklarımdan süzülen yaşları fark ettiğimde daha çok ağladım acizdim çok kötü bir adamın meleğiydim.

Çevreme göz attığımda fanilerin oluşturduğu bir çemberin ortasındaydık , herkes siyah giyinimliydi bu devde öyle ama en korkutucu bu devdi sert omuzlarından bile anlayabilirim bunu . Ne işi vardı bu adamın burada , yerdeki adam , bu pis yer  , çevremdeki ürkütücü adamlar ne yapıyorlardı burada ? Her şey cevapsız ve ürktücüydü bu pis yerde adamın acı dolu feryatları yankı yapıp içime çarpıyordu.

'' A -bi yemin eder -im Ferhat Ke -se yolladı beni pa-paramı da o verdi ben tek ve-verilen işi yaptım . ''    dedi zar zor konuşarak ağızından kanlar çıkıyordu bakmak istemiyordum ama gözlerim kameraydı bizim için bu vahşeti görmeliydim . Hareket ettiğimi hissettim bu dev adam uzun bacaklarıyla yerdeki adam doğru bir adım attı .

'' Bitti . '' dedi sert insanı titreten sesiyle ve bir ateş sesi yankılandı , hayır hayır yapmış olamaz yapmasın , lütfen yapmamış olsun bakamadım bakamamki nasıl bakarım öldürdü onu hiç bir mimiği oynamadan acımaktan yoksun tek bir kelimeyle bastı o nefret ettiğim alete . Defterimin siftahı iğrenç bir ölümün günahıyla yazıldı . 

Tekrar hareket etti ama durmadı , konuşmadı sadece koca adımlarla çıktı oradan arkamızda bir yığın adamla ilerledi siyah büyük bir arabaya doğru yürüdü , arabanın önünde bekleyen adam hızlı hareketlerle arka kapıya ilerleyerek seri bir şekilde açtı kapıyı dev adam yüzüne bile bakmadan girdi arabaya ,  kabaydı bu dev acımasızdı daha çok kötü çok kötü yanlarını keşfedeceğimi biliyordum , geri dönmek istiyordum Sam ' a ihtiyacım vardı sarılmasına ' geçti ' demesine her şeyine ama yapamazdım bir milim uzaklaşamazdım bu korkunç devden .

Gözlerini kapatıp koltuğa yaslandı sanki daha demin hiçbir şey olmamış gibi , ben hâla titrerken O günlük bir şey yapmış gibi hareket ediyordu ve bu beni ilk kez bu kadar sinirlendirmişti , ben hiç sinirlenmezdimki ama şimdi bu adama vurmak istiyordum . Bir dakika vursam ne olur ki hissetmeyecek bile ben de sinirimi atmış olurum o adama yaptıkarını gördüğüm için .                                   Ellerimi yumruk şekline getirip havaya kaldırdım ilk kez birine vuracaktım ve ilk kez bu kadar istekliyim . Ayağa kalkarak gerindim uzun boğazının dibine girdim 1 , 2 , 3 ve saldır hafif uçarak pürüzsüz sakallı yanaklarına küçük yumruklarına vurmaya çalıştım 10 , 11 , 12 ah yoruldum ama rahatlatıcıydı bu adam beni değiştiriyor  mu şiddetin ş ' sini bilmeyen ben yumruk attım ama oh olsun hak etti bu acımasız canavar .  Sanki hissetmiş gibi koca elini yanağına getirerek kaşıdı sertçe , hemen kaçtım deve bak beni öldürecekti . 

Ben bu devin omuzunda uzanırken araba hareket etmeyi bıraktı ve kapı açılınca dev hareket etmeye başladı . Çok büyük güzel bir eve doğru yürüdü . Kapıyla aramızda 5 adım varken evin kapısı açıldı yine siyah giyinimli bir adamdı bu da evin çevresinde resmen ordu vardı hiçbirinin yüzüne bakmadan girdi eve oysa herkes saygıyla eğilerek selam vermişti mendebur herif , bu kelimeyi yaşlı bir teyzeden kocasına söylerken duymuştum sinirli bir şekilde söylediği için kötü bir şey olduğunu anlamıştım.

Evin içi dışından da güzeldi sade biraz karamsar ama yinede temiz bir evdi . Adımlarını merdivenlere yöneltti hızlı adımlarla çıkıp bir odaya girdi ben de her yeri inceliyordum . Oda hem siyah hem beyazdı işte bu adamın odası böyle olur şu siyahlara bak insana uzak diye bağıran bir oda burası hem göz alıcı hem göz karartıcı . Üzerindekileri çıkartacağını anladığım için hemen omuzundan uzaklaşıp kafasına oturdum yumuşacık sık saçların üstünde oturmak beni keyiflendirdi bu devde seveceğim bir şeye rastlamak beni  şaşırttı açıkçası . Başımın üzerinden tişört çıktı ve benim gözlerim kapandı .

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 03, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BEYAZ BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin