YALI ÇAPKINI 1.SEZON

31.BÖLÜM

31.BÖLÜM - "Seviyorum ya seni."

(Önceki bölümde Seyran Ferit'e boşanmak istediğini söylemişti.)

𝗙𝗲𝗿𝗶𝘁: Seyran sen ne diyorsun? Delirdin mi ne boşanması?
𝗦𝗲𝘆𝗿𝗮𝗻: Gayet de ciddiyim Ferit. Senden ayrılmak istiyorum. Sevmiyorum seni.(üzülerek söyler.)
𝗙𝗲𝗿𝗶𝘁: Seyran lütfen şaka yaptığını söyle. Böyle yapma n'olur. (Diz çökerek ayağına kapanır.)
𝗦𝗲𝘆𝗿𝗮𝗻: Ferit ayağa kalk ya. N'apıyorsun? Sevmiyorum işte seni. Anla artık.
𝗙𝗲𝗿𝗶𝘁: Ben inanmıyorum. Ya ne değişti. Daha dün akşam benimle birlikte oldun. Bunu sen istedin hatta. Birden bire noldu? (Ferit ayağa kalkar.)
𝗦𝗲𝘆𝗿𝗮𝗻: Ferit, o bi hataydı. Yani bi anlığına oldu. Unutalım gitsin. Ben artık seninle yaşamak istemiyorum. (Seyran Ferit'in gözlerine bakamaz.)
𝗙𝗲𝗿𝗶𝘁: Vay be, demek bi hataydı. Bi anlığına oldu yani? (Gözleri dolu şekilde gülümser.)
𝗦𝗲𝘆𝗿𝗮𝗻: Lütfen artık beni rahat bırak. Seni görmekte istemiyorum.
(Seyran ordan uzaklaşır. Rezidans'a doğru gider. Ferit ağlayarak ona bakar. Göz yaşlarını siler ve Ferit de yalıya geri döner.)

(Rezidans sahnesi. Kapı çalar. Esme kapıyı açar ve Seyranla karşılaşır.)
𝗘𝘀𝗺𝗲: Kızım? Sen ne ariyin burda? Ferit nerde? Yalnız mı geldin?
𝗦𝗲𝘆𝗿𝗮𝗻: Anne ben çok kötüyüm. (Der ve ona sarılır.)
𝗛𝗮𝘁𝘁𝘂𝗰: Kız sen mi geldin? Eyi misin? Neler olmuş neler? Haberimiz yok.
𝗦𝗲𝘆𝗿𝗮𝗻: Evet çok şey yaşadık Hattuc hala. Ben biraz yorgunum da içeri geçip dinlenebilir miyim?
𝗘𝘀𝗺𝗲: Tabi kızım git dinlen sen.

(Ferit üzgün şekilde yalıya geri döner. Karşısına Abidin çıkar.)
𝗔𝗯𝗶𝗱𝗶𝗻: Ferit? Nasılsın oğlum? Neyin var senin?
𝗙𝗲𝗿𝗶𝘁: Abi, ben çok kötüyüm ya. Seyran benden ayrılmak istedi. Baya baya seni sevmiyorum dedi.
(O sırada Suna gelir.)
𝗦𝘂𝗻𝗮: Ferit? Neyin var senin? Neden bu haldesin?
𝗙𝗲𝗿𝗶𝘁: Git kardeşine sor. Artık gerçekten benden boşanmak istiyor.
𝗦𝘂𝗻𝗮: Ne? Sen delirdin mi ya? Ferit, Seyran seni seviyor. Ya hiç boşanmak ister mi?
𝗔𝗯𝗶𝗱𝗶𝗻: Evet doğru Ferit. Yani Seyran hanımı belki yanlış anladın.
𝗙𝗲𝗿𝗶𝘁: Ya geldi bana senden boşanmak istiyorum. Seni sevmiyorum dedi ya. Siz hala belki ciddi değildir diyorsunuz.. Şuan bunları konuşmak istemiyorum gerçekten. (der ve ordan ayrılıp odasına çıkar.)
𝗦𝘂𝗻𝗮: Ya anlamıyorum. Seyran neden böyle bi şey demiş ki?
𝗔𝗯𝗶𝗱𝗶𝗻: Kesin bir şeyler olmuş olmalı.
𝗦𝘂𝗻𝗮: Ve kesin Seyran da aynı Ferit gibi üzgün. Gidip onu görmem gerek.
𝗔𝗯𝗶𝗱𝗶𝗻: Ben seni bırakayım oraya.
𝗦𝘂𝗻𝗮: O-olur. (İkisi de üzgündür.)

(İkili ordan ayrılır. Kazım Rezidansa geri döner.)
𝗛𝗮𝘁𝘁𝘂𝗰: Kazım? Noldu eyi misin?
𝗞𝗮𝘇ı𝗺: Ya hala hanım, neler oldu neler?
𝗛𝗮𝘁𝘁𝘂𝗰: N'oldu gene?
𝗞𝗮𝘇ı𝗺: Şu bizim damatın bi metresi çıktı yahu. Metresin anası geldi bana neler dedi yav neler?
𝗛𝗮𝘁𝘁𝘂𝗰: Sen ne diyin? Damatın metresi mi varmış? Vay başımıza gelenler..
𝗞𝗮𝘇ı𝗺: He varmış. Bide bu damat utanmadan gelip bana neler dedi yav. Yok karıma niye el kaldırdınız yok bilmem ne. Zaten boşatıcam onları. Yetti.
𝗛𝗮𝘁𝘁𝘂𝗰: Ne boşanması Kazım? Aklını başına al. Belki çocuklar boşanmak istemiyordur.
𝗞𝗮𝘇ı𝗺: Son kararı ben vereyrum hep hala hanım.
𝗛𝗮𝘁𝘁𝘂𝗰: Bu arada Seyran geldi. Ama çok üzgündü. Ağlıyordu.
𝗞𝗮𝘇ı𝗺: Geldi mi? Eyi eyi. Napiyor?
𝗛𝗮𝘁𝘁𝘂𝗰: Uyuyor yukarda.
𝗞𝗮𝘇ı𝗺: Bu arada halam akşam diğer damat ve ailesi gelicek. Hemen nişanı takıp Suna'yı da evlendirelim.
𝗛𝗮𝘁𝘁𝘂𝗰: He biliyim ya. Hazırlıklar nerdeyse tamam.
(O sırada Seyran aşağı iner.)
𝗦𝗲𝘆𝗿𝗮𝗻: Baba?
𝗞𝗮𝘇ı𝗺: Hoşgeldin yahu. Gel otur.
(Seyran oturur.)
𝗞𝗮𝘇ı𝗺: Bizim damatın metresi varmış kız. Geldi bana neler dedi neler.. Ben kararımı verdim. Damatla boşanaciniz.
(Seyran üzülür.)
𝗦𝗲𝘆𝗿𝗮𝗻: Ben de onu demek istiyordum baba. Kararına saygılıyım. Ben de boşanmak istiyorum.
𝗞𝗮𝘇ı𝗺: E ne güzel işte bak hala. Çocuklar bile artık şimdiden bu karara razı geliy. O çocuk sana yakışmıy yav.
𝗦𝗲𝘆𝗿𝗮𝗻: Haklısın baba. (Deyip tekrar odasına çekilir.)