İlk Hayal Kırıklığım

Mutlu olmak için sana ihtiyacım yok.

En güzeli de onun dersi dinlemeye çalışması , benim ne zaman bana bakıcak diye düşünmekten kafayı yicek olmamdı. Öyle böyle 7.sınıfa geçtik ve ben hala ona aşıktım günden güne artıyordu. Karşılıksızda olsa seviyorum onu sevmek böyle bir başka güzeldi. Mutlu olmam için ona ihtiyacım yoktu en azından onu sevmek görmek sesini duyabilmek onunla aynı havayı solumak bile bana yetiyordu. Ama gelin görün ki o zamanlar çocukluğuma denk geldiği için daha bir pasiftim aşk konusunda herkesin derdini dinler çözüm bulurken kendi derdime çare bulamıyordum eskiler boşa dememiş "Kelin ilacı olsa kendi başına sürermiş" diye.Okula erken geldiğim zamanlar bile olmuştur onun için sırf onu 1 kaç dakika daha fazla görebilmek için.. Ben onu görebilmek için saniyeleri sayarken o hangi salağın aşkına kapılmıştı acaba. Aşk diyorumda onu hiç hak etmeyen birisini bizim sınıftaki Ahmeti seviyordu. Gözümün önünde bile bile canımın yandığını ama oda onu seviyordu yapacak birşey yok elimiz mahkum. İnsan düşünebilen bir varlık düşünmek içinde Allah akıl , fikir , beyin vermiş fakat bunların yanında bir de fazladan kalp vermiş öyle birşey ki bu aklını , fikrini değiştirebiliyor hatta beynini ele geçirebiliyor. İşte sanırım bana olan 12 yaşındaki bir çocuğa olabilecek en kötü şey buydu sanırım. Erken yaşlanmak , erken dünyadan kopmak , gerçekleri , pislik ve kötülükleri erkenden görüp ileride düzgün adapte olamıyayım diye oldu bütün bunlar bence bu benim şahsi görüşüm tabi ki siz ne düşünürsünüz bilemem. Benim Adım ERAY sevdiğim hayatımın anlamı olan kızın adı da EZGİ. Sonu gelmeyen bir müzik notası gibi , aklı hayali almayacak güzellik ihsan etmiş rabbim ona sanki bir meleğin olabilecek en güzel haliydi o benim için ANNEM'den sonra tabi.Şimdi sorucaksınız bana hikayede diyolog olmazmı diye valla ben onunla konuştuklarımın listesini yapsam 1 sayfayı doldururmuydu bilemiyorum bu yüzden diyologtan çok benim iç sesimi yazmaya çalışıyorum.