8'

16 1 0
                                    

Bummmm bammm bumm...

İyi okumalar(⁠≧⁠▽⁠≦⁠)

**
İlahi bakış açısı

Jungkook elindeki anahtarı çevirirken arabasını çalıştırdı. Emin değildi...

Buda Taehyung'un o eşek şakalarından biri olabilirdi.

Ondan nefret ediyorum...
Ondan nefret ediyordu...

...

Arabasını sitenin garajına bırakırken söyleniyordu.

O tam bir Orospu çocuğu, onun yüzünden projem yarım kaldı. Ama ben ona bunun hesabını sorarım!

Sen kimsin de jeon Jungkook'u Yanında istersin! Geber!

Sikik herif!

Gibisinden.

Asansörü çağırırken stresliydi. Ya o eve girer girmez üzerine koca bir kova su dökerse ya da üzerine ölü bir fare atarsa.

Bunlar olağan birşeydi. Taehyung, üzerine ölü bir fare atmak dışında herşeyi yapmıştı.

Asansörün açılan kapısı ile düşüncelerine son vererek küçük demir odaya girdi. Tuşlardan 12'ye basarken tekrar başladı.

Ya onu 12. kattan ayaklarından tutarak sarkıtırsa veyahut atarsa. Ahhh... Kim Taehyung. Sikeceğim seni.

Asansörün kapısı açılmış ve jeon kendini dışarı atmıştı. Gözüne 47 no'lu kapı çarparken derin bir nefes aldı.

Şimdi kapının önünde, eli zildeydi. Eve geri dönmeyi düşündü. Hiç gelmemiş gibi. Ama hayır lanet olası vicdanı ve merhamet duygusu buna izin vermiyordu.

Ding Dong...

Duyduğu sesle gözlerini sonuna kadar açtı. yanlışlıkla zile mi basmıştı o.
"Siktir..."

Neredeyse 10 saniye sonra kapının arkasından o kalın ses duyulmuştu."kim o?"

Tereddüt etti. Kaçmalımıydı?

Saçmalama sen kaçana kadar o kapıyı açıp kimin geldiğini öğrenmiş olur.

"Benim Jungkook." Aniden açılan kapı ile bir kaç adım geriledi. " Neden geldin jeon?" Bu alışıldık bir şey değildi. Jungkook ona hiç gelmezdi ki. Yalnızca diğerleri ile birlikte gelirdi. Diğerleride Zaten Taehyung'un evine çok nadir gelirlerdi.

"Ahh, mmm... Şey Jin bana senin çok hasta olduğunu söylemişti ama sanırım yalan söylemiş. Gitsem iyi olur." Jungkook, Taehyung'a arkasını dönmek üzereyken kolundan tutulması ile durmak zorunda kaldı. "İçeri gelmek ister misin?"

Kaşlarını çattı jeon. Bu çocuğun kafasına saksı falan mı düştü acaba? "Yok ben almayayım." Tam tekrar arkasını dönüp kolunu kurtaracakken Taehyung'un bu sefer daha baskın bir şekilde tutup kendisine doğru çevirmesi ile gözlerini devirdi. Eminim ki içeride tuzak var.
"Lütfen."

Gözlerini kısarak kim'i süzdü jeon.
Eğer girmezse Taehyung'un git gide ısrar edeceği düşüncesi ile kafasını sallayarak onu onayladı.

Taehyung geriye çekilirken oda evin eşiğine ayağını koydu. 1...2...3...4...5...
İyide niye ıslanmadım ben?

Koridorlardan geçerken etrafı gözleri ile süzüyordu. sonunda salona geldiğinde sağ salim ulaştığı için tanrı'ya şükürlerini sundu. "Bekle jeon soğuk bir şeyler getireyim."

Anında gözlerini pörtletti. Ya içeceğine zehir katıp onu öldürürse, böyle bir riske göz yumamazdı. "Yok! Hiç gerek yok! Yanıyorum ben ne gerek var soğuğa."

Taehyung onu baştan aşağı süzdü.
"Jungkook bende zaten yandığın için soğuk bir şeyler getireceğim."

"Zahmet etme sen, ben böyle mükemmelim."

Dedi ve bedenini koltuğa bıraktı jungkook. "İyi peki madem biraz ağzın tatlansın, yakgwa getireyim."

Jeon'un itiraz etmesine izin vermeden kim mutfağa girdi. Jungkook ağzı açık bir şekilde onun arkasından bakakalmıştı. Bugün kesinlikle ölecekti.

Kısa süre sonra kim elindeki tepside, 2 tabağın içinde bulunan yakgwa ile çıkageldi. Bir tabağı jeon'a verirken diğerini kendine aldı. tepsiyi ise masaya gelişi güzel koydu.

Jungkook tatlıyı yemeye başlamıştı. Sanki zehir meselesini hiç düşünmemiş gibi, İştahla yiyor ve ağzını şapırdatıyordu. Dudaklarını yaladığında ise kırmızı dudakları Taehyung'un dikkatini çekmişti.

"Jungkook yavaş, boğulmanı istemiyorum."

"Merak etme boğulmam ben." Demiş ve anında öksürmüştü, boğazına kaçan parça ile. " Evet, boğulmazsın sen." Diye onunla dalga geçerek ayağa kalktı Taehyung.

Sonra yanına gelerek sırtına vurup sıvazlamaya başladı. " Öhmm, tamam iyiyim ben."

Jeon kafasını kaldırarak Kim'e baktı.
Öyle bir baktı ki... Kim onun bu bakışları karşısında eridi. "Jeon."

"Hmm." Taehyung hafif öksürüp boğazını temizleyerek konuştu. "Öyle bakma."

"Nasıl?"

"Böyle." Dedi Taehyung, jungkook'un gözlerini işaret ederek. Jeon bu denilen ile kafasını geri indirdi. Bu sefer Taehyung'a değil, halının desenlerine bakıyordu. "Jeon."

Anında kafasını kaldırdı. "Ef-"
Dudaklarınında hissettiği dudaklarla gözlerini pörtletti.

Taehyung'un gözleri kapalıydı. Dudakları yalnızca Jungkook'un dudaklarının üzerindeydi, hareket etmiyordu.

Sonra yavaştan dudaklarını hareket ettirerek Jeon'un üst dudağını dudakları arasına çekerek emmeye başladı.

**
Upss... Ben kaçar. Görüşürüz.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 13, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Fast-TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin