1

42 2 0
                                    

Selam!!!

Ben yeni bir hikayeyle karşınızdayım!

keyifli okumalar

**********



On yedi yıl önce

Az önce oldukça zorlu bir doğum gerçekleştiren genç kız, kanlar içinde ki bebeğine kısa bir süre de olsa bakmasına izin verildiğinde; "çok küçük" diyebilmişti sadece. Bir bebeğin, özellikle de güçlü bir şifacıdan çıkacak bir bebeğin böyle görünmesi imkansızdı! Oysa yaşlı bilge onunla aynı fikirde değildi. Yaşlı bilgeye göre böyle bir yasak ilişkiden ancak böyle çirkin ve çelimsiz bebek çıkardı!

Kucağında ki bebeğe tiksinç bir şeye bakar gibi bakan yaşlı bilge; "elbette küçük olacak!" Dedi sinirle. "O doğaya ihanet! O iğrenç bir yaratık!"

Genç kız duyduğu aşağılama ile yeniden ağlamaya başladığında, zar zor yaşadığını düşündüğü suskun bebeği de ona katıldı. İkisi de birbirlerinden kopmak istemiyor gibiydi ama Yeti halkı buna izin veremezdi. Bir şifacının bebeği olamazdı. Üstelik de böyle küçük ve cılız bir bebek onlara beladan başka bir şey getirmezdi.

"Luka!" Diye bağıran yaşlı bilgenin kendisine seslenmesiyle, kapının önünde bekleyen genç adam hızla içeri girdiğinde, "Olmaz!" dedi genç kız itiraz ederek.

"Bebeğimi yeni yetme birisine emanet etmeyeceğim!"

Luka, gençliğinin verdiği asabilikten aldığı cüret ile sinirle güldü. Henüz yeni yetme olsada çoğu askerden daha yetenekli ve güçlü olduğunu herkes kadar bu aptal şifacınında bildiğine emindi oysa.

"Sanki ben çok meraklıyım bu aptal şeye!" Dediğinde o şeye bilerek 'bebek' dememişti. Genç kızın gözlerinde ki öfke ve kırgınlığa alayla gülümserken, yaşlı bilgenin kafasına geçirmesiyle yüzü buruştu.

Kendisine sinirle bakıp; "Şifacınla düzgün konuş!" Diyen yaşlı bilgeye; "Pabucumun şifacısı!" Dedi Luka sinirle homurdanarak. Bu kız Yeti hanedanına geldiğinden beri bir sorun çıkacağından neredeyse eminken, şimdi bu sorunun çözümüne yardım ve yataklık etmeyi hiç istemiyordu Luka.

"Luka!"

Ama mecburdu... Adını sinirle zikreden yaşlı bilgeye boyun eğdi. Bunca zaman onu yetiştiren bu yaşlı adama can borcu vardı ne de olsa. Hızla kendini toparlayarak, başını bir kez eğip sessizce görevine hazır olduğunu belli etti.

İleride bu hanedan için iyi bir şifacı olacağına inanılan genç kıza hitaben; "Özür dilerim" diye mırıldansada, genç kızın gözlerine bakmadı.

İçini geçiren yaşlı bilge, kucağında ki zavallı yaratığı Luke'a uzattığında, genç adam sıkıntıyla oflasa da aslında içten içe korkuyordu. Hayatında hiç bebek tutmamıştı. Hatta doğru düzgün bebek bile görememişti! O askerdi, bebek bakıcısı değil...

Şifacı bebeği birden kollarının arasına bıraktığında, huysuzca kıpırdanan cılız şey ile içinden bir şey midesine aktı. Panik miydi bu? Yoksa korku muydu, bilemedi. Ama bildiği ve emin olduğu bir şey vardı ki; en ufak hareketi ile bu minik şey kollarında can verebilirdi. Normalde güçlü olmayı ve öyle hissetmeyi severdi ama kollarında tuttuğu ince kemik torbası, aksine kendisinden korkmasına neden olmuştu.

"Ne yapman gerektiğini biliyorsun" diyen yaşlı şifacıya başını sallasada, gözlerini bebekten alamadı.

Bebek buruşuk ve kanlı yüzünü biraz daha buruşturunca, bebeğe bakıp burnunu kırıştırdı. Onu temizlemeli miydi?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 27, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ŞİFACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin